Anterior kolon kırıklarında suprapektineal plağın pelvik brime uzaklığı stabiliteyi etkiliyor mu? Biyomekanik çalışma

Autor: Gökgöz, Mehmet Burak
Přispěvatelé: Alemdaroğlu, Kadir Bahadır, Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı
Jazyk: turečtina
Rok vydání: 2019
Předmět:
Popis: Amaç: Asetabulum kırıklarının alt tiplerinden biri olan ve kompleks tip asetabulum kırıklarının da bir varyantı olarak izlenebilen anterior kolon kırıkları izole olarak yaklaşık %3-5 oranında görülmektedir. Bu çalışmamızda; yapay kemik modelleri (Sawbone) üzerinde oluşturduğumuz 'orta anterior kolon tipi' kırık modellerine uygulanan suprapektineal plağın pelvik brime göre yerleşiminin, dinamik ve statik yüklenmeler altında kırık hattındaki deplasman miktarlarındaki ve rijiditelerindeki değişikliklerini biyomekanik açıdan karşılaştırmayı amaçladık.Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda M, L ve kontrol grupları olmak üzere 3 grup oluşturuldu. Her grupta 8'er adet 'foam kortikal shell' özellikte yapay hemipelvis modelleri kullanıldı. Yapay pelvis modellerinde oluşturulan orta anterior kolon tipi asetabulum kırığı; M grubunda pelvik brime bitişik olacak şekilde, L grubunda ise sakroiliak eklem hizasında pelvik brimden 2 cm lateralde olacak şekilde yerleştirilen suprapektineal plak ile fikse edildi. Daha sonra yapay hemipelvis modellerimizi 50 N ile 500 N kuvvetleri arasında 1000 çevrim olacak şekilde dinamik yüklenme testine ve 2 mm/dk hızla 1,2 kN yük ile statik yüklenme testine tabi tuttuk. Kırık hattının en superolateral noktasındaki (AL), asetabulum eklem yüzünün superolateral noktasındaki (BL), kırık hattının pelvik brimle temas noktasındaki (CL) ve kırık hattının obturator foramen superior sınırına temas noktasındaki (DL) deplasman miktarlarını ölçtük.Bulgular: AL noktası için dinamik test sonuçlarımızı incelediğimizde; L grubunda deplasman ortalama 0,13 ± 0,09 mm iken M grubunda 0,04 ± 0,02 mm olarak ölçülmüştür. AL noktasında L ve M grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark belirlenmiştir (p=0,02). Diğer ölçüm noktalarımızdaki dinamik yüklenme koşullarında deplasman miktarlarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark çıkmasa da, genel olarak bakıldığında medial yerleşimli suprapektineal grubumuz dinamik yüklenme koşullarında daha rijit fiksasyon sağladı. Çalışmamızdaki statik test sonuçlarımız incelendiğinde ise iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir sonuç görülmemiştir. Her iki grubun da referans noktalarımızdaki ortalama deplasman miktarları birbirine çok yakındır. Gruplar arası rijidite değerlerine bakıldığında ise M ve L grubu rijiditeleri karşılaştırması istatistiksel olarak anlamsız sonuç verirken, M ve L gruplarının kontrol grubu ile olan karşılaştırmasında istatistiksel olarak anlamlı sonuç alınmıştır (sırasıyla p=0,04 ve p=0,04). Çalışmamızdaki tüm testler boyunca hiçbir yapay hemipelvis modelinde testler tamamlanamadan kırılma izlenmemiştir.Sonuç: Çalışmamızda anterior kolon tipi asetabulum kırıklarının fiksasyonu için kullanılacak olan suprapektineal plağın, pelvik brime göre hem medial hem de lateral yerleştirilmesi güvenli fiksasyon rijiditesi ve stabilitesi sağladığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu yüzden; cerrahın kırık tipini de göz önüne alarak alışık olduğu insizyon ile tam anatomik redüksiyonu sağladıktan sonra pelvik brime göre en rahat ulaşabildiği lokalizasyona suprapektineal plağı uygulayabileceğini düşünüyoruz. Anahtar Kelimeler: Asetabulum kırıkları, anterior kolon, biyomekanik, suprapektineal plak Aim: Anterior column fractures, which are one of the subtypes of acetabular fractures and which can be seen as a variant of complex type acetabular fractures, are seen approximately 3-5% isolated. In this study, we aimed to compare the changes in the displacement amounts and rigidity of the suprapectineal plate applied to the fractures of the intermediate anterior column type on the artificial bone models (Sawbone) according to the pelvic brime, and the changes in the displacement and rigidity of the fracture line under dynamic and static loading biomechanically.Materials and Methods: In this experiment, 24 pieces of right side, adult, foam cortical shell artificial hemipelvis models were used. Three groups were established (one control and two fixation groups) comprising 8 artificial hemipelvis models in each group. Intermediate anterior column type acetabular fractures were created in each model. Group 'M' was fixed with suprapectineal plate which was placed adjacent to the pelvic brim. Group 'L' was fixed with suprapectineal plate that was placed 2 cm lateral of the pelvic brim at the level of the sacroiliac joint. Then a dynamic load test of 1000 cycles between 50 N and 500 N forces and a static load test of 1.2 kN at 2 mm / min were performed. The displacement at the superolateral point of the fracture line (AL), at the superolateral point of the acetabular joint (BL), at the point of contact of the fracture line with the pelvic brim (CL) and at the contact point of the fracture line to the obturator foramen superior border (DL) were measured.Results: In the dynamic loading test at AL point, the mean displacement was 0.13 ± 0.09 mm in the L group and 0.04 ± 0.02 mm in the M group. There was a statistically significant difference between the groups L and M (p = 0.02). Although there was no statistically significant difference in the displacement amounts in the dynamic loading conditions at other measurement points, in general, our medial suprapectineal group provided more rigid fixation under dynamic loading conditions. When the static test results in our study were examined, no statistically significant result was observed between the two groups. The average displacement amounts of both groups at our reference points are very close to each other. When the rigidity values between the groups were compared, the comparison of the rigidity of the M and L groups showed no statistically significant results, while the comparison of the M and L groups with the control group was statistically significant (p = 0.04 and p = 0.04, respectively). In all of the tests in our study, no one artificial hemipelvis model was found to was fractured without completing the tests.Conclusion: In our study, it was concluded that the suprapectineal plate to be used for fixation of anterior column type acetabular fractures provides secure fixation rigidity and stability in both medial and lateral placement according to pelvic brim. Therefore, we suggest that suprapectineal plate can be applied to the most accessible location, considering the fracture pattern and surgeon's self experience according to the pelvic brim at treatment of anterior column fractures. Keywords: Acetabular fractures, anterior column, biomechanical, suprapectineal plate 101
Databáze: OpenAIRE