Popis: |
Kadın ve erkeklerin toplumsal yaşamda sahip olduğu, yerine getirmesi gerektiğine inanılan bir takım sorumluluklar ve bu sorumluluklarla beraber kendilerine yüklenen kalıp yargılar vardır. Bu kalıp yargılar, toplumsal düzlemde kadını ve erkeği kısıtlar ve belirli bir davranış kalıbında yaşamaya zorlar. Ancak, feminist hareketler ve gün be gün değişen toplumsal yapı, kadının iş gücüne katılımı ve aile kurumunun günümüzde sadece kadının güdümünde olmaması, yüzyıllardır süregelen bu toplumsal cinsiyet kalıp yargılarını ve cinsiyetlere yüklenen sorumlulukların yeniden gözden geçirilmesi gereğini doğurmuştur. Sözlü geleneğin önemli bir parçası olan ve yüzyılları aşan masalların, toplumun belirli bir dönemine ayna tuttuğu söylenemez ancak yüzyıllar boyu toplum tarafından söylenegeldikleri için, toplum yapısına ışık tutacak bir takım işaretler bulundurduğu da oldukça açıktır. Bu işaretlerin, masallarda da yerini bulması kaçınılmazdır. Çocukların genç yaşta edinilen bilgileri içselleştirdikleri ve bu davranış ve düşünce kalıplarını çocukken edindikleri bu kalıplara göre yönlendirdikleri göz önünde bulundurulduğunda, çocuklara okutulan masallardaki cinsiyet kalıp yargılarının incelenmesinin önemi anlaşılmaktadır. Bu bağlamda, bu çalışmada, Türk ve Dünya masallarından örnekler incelenmiş, masallardaki kadın ve erkek bireylere yüklenen toplumsal cinsiyet kalıp yargıları ve sorumluluklar tartışılmıştır. Çalışma sonucunda, hem Türk masallarında hem de dünya masallarında, ataerkil kalıp yargıların hakim olduğu, kadınların edilgen konumlarının sürdürüldüğü görülmüştür. Anahtar Sözcükler: Türk Masalları, Dünya Masalları, Toplumsal Cinsiyet, Cinsiyet Kalıp Yargıları There are a number of responsibilities that are believed to be fulfilled by men and women in social life and stereotypes imposed on them along with these responsibilities. These stereotypes are judgments and responsibilities that restrict women and men on a social level and force them to live in according to a certain pattern of behavior. However, the feminist movements and the changing social structure, the participation of women in the labor force and the fact that the family institution is not only under the guidance of women, necessitated the revision of these centuries-old gender stereotypes and the responsibilities imposed on the sexes.The fairy-tale tradition, which is an important part of the oral tradition, cannot be said to mirror the values of a certain historical period of society, but it is quite clear that the tales that have been told by the society for centuries have some signs that will shed light on the structure of society. It is inevitable that these signs will find their place in children's tales. Considering that children internalize the information acquired at a young age and form their life and behaviors according to these patterns they acquire as a child, it is important to examine gender roles and patterns in children's tales.In this context, in this study, examples from Turkish and World folk tales were examined and gender stereotypes and responsibilities imposed on male and female individuals are discussed. As a result, it was found out that the folk tales include inappropriate examples of gender stereotypes and especially Turkish folk tales in the list of 100 Basic Works should be revised considering that they address to primary school children. The present study is important in determining the feminine and masculine traits acquired by children in early childhood.Key Words: World Tales, Turkish Folk Tales, Gender, Gender Stereotypes. 95 |