Popis: |
Bu çalışma spinal anestezide ameliyat sırasında dinletilen müziğin hastaların ameliyat sırası yaşam bulguları ile ameliyat sonrası ağrı ve anksiyetesi üzerine etkisini incelemek amacıyla gerçekleştirildi.Çalışmanın evrenini, Bolu İli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğine Bağlı Abant İzzet Baysal Üniversitesi İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Ortopedi ve Travmatoloji Kliniğinde yatan, planlı spinal anestezi ile diz protezi ameliyatı olan hastalar oluşturdu. Çalışmaya randomize kontrollü olacak şekilde 22 hasta olgu grubu, 25 hasta sedasyonlu kontrol ve 22 hasta sedasyonsuz kontrol grubu olmak üzere üç grup hasta ile gerçekleştirildi. Müzik grubundaki hastalara spinal anestezi uygulandıktan ameliyat bitimine kadar ki sürede tüm kulağı kapatan kulaklıklarla müzik dinletildi. Sedasyonlu hasta grubuna spinal anestezi yapıldıktan sonra doktoru tarafından sedasyon uygulandı. Sedasyonsuz hasta grubunda spinal anestezi uygulandıktan ameliyat bitimine kadar sedasyona ait uygulama yapılmadan takip edildi.Veriler araştırmacı tarafından yüz yüze görüşme tekniği ve ameliyat süresince hasta izlemi yapılarak toplandı. Elde edilen veriler Statistical Package for the Social Sciences (SPSS) Statistics 20.0 programında kodlanarak yapıldı. Veriler; sayı, yüzde, ortalama, One-Way Anova, Kruskal Wallis, Wilcoxon işaretli sıralar testi ve MANOVA testleriyle değerlendirildi.Olgu müzik grubu, sedasyonlu ve sedasyonsuz kontrol grubu arasında yaş, cinsiyet, kronik hastalık varlığı ve daha önce spinal anestezi altında ameliyat olma durumları açısından istatiksel olarak bir fark bulunmadığı (p>0.05), grupların homojen olduğu görüldü. TDP hastalarının büyük çoğunluğunun 66.8 yaş ortalamasında, % 84.1 oranında kadın cinsiyette, 32.6 VKO' da bulunan, %78.3 oranında ASA II düzeyinde, %68.1 oranında kronik hastalığı olan ve %49.3 oranında sol TDP ameliyatı olan hastalar oluşturduğu görüldü. Olgu müzik grubundaki hastaların çoğunluğu (%68.2) ameliyat sırasında tasavvuf müziği, diğerleri halk müziği (31.8) dinlemeyi tercih etti. Klasik müzik ve oksyanus- su sesi tercih edilmedi.Ameliyat sırasında 90. ve 120. dk'larda sedasyonlu kontrol grubunda nabız sayısının daha düşük olduğu, yine ameliyat sırasında 30. dk solunum sayılarının daha yüksek olduğu ve bunun istatiksel olarak anlamlı olduğu (p< 0.05) bulundu. Diğer yaşam bulguları takiplerinde istatiksel olarak bir fark (p>0.05) bulunmamasına rağmen; olgu müzik grubundaki hastaların nabız, sistolik ve diyastolik kan basınçları daha sabit düzeyde kaldığı saptandı.Ameliyat sırasında takip edilen hastalardan olgu müzik grubunda herhangi bir komplikasyon gözlemlenmezken; sedasyon grubunda bradikardi, hipotansiyon ve solunum sisteminin baskılanmasına bağlı entübasyon endikasyonu; sedasyonsuz kontrol grubunda iki hastada hipertansiyon ve bir hastada da taşikardi oluştuğu gözlemlendi. Ameliyattan 8 saat sonra gruplararası ağrı puan ortalamaları arasında istatistiksel açısından bir fark olduğu (p>0.05); anestezi ve sedasyona bağlı sedasyonlu kontrol grubunda ağrı puan ortalamaları ( :4.8) en düşük bulunurken, olgu müzik grubu ağrı puan ortalamasının ( :5.2), sedasyonsuz kontrol grubundan ( :6.0), daha düşük olduğu belirlendi. Hastaların ameliyat öncesi ve sonrası durumluluk ve süreklilik kaygı puanları açısından bir fark bulunmazken (p>0.05); müzik grubundaki hastaların durumluluk kaygı puanlarında bir değişme olmadığı, diğer grupların kaygı puanlarının yükseldiği görüldü.Sedasyonsuz kontrol grubundaki hastalardan %63.6'sının ameliyat sırasındaki sesleri duymaktan rahatsız olduğu, olgu müzik grubundaki hastaların %54,5'inin müzik dinlemenin kendilerini rahatlattığı, sedasyonlu kontrol grubundaki hastalarda %52.0'ının seslerden rahatsız olmadığı bildirildi. Sonuç olarak; müzik terapi hastaların anksiyetelerini ve ağrılarını azaltmada ve yaşam bulgularına olumlu etkisi olan, sedatif ilaçlara göre yan etkisi olmayan, hasta işbirliği gerektirmeyen, bölgesel anestezi ile gerçekleştirilen cerrahi işlemlerde kullanılabilecek farmakolojik olmayan maliyeti etkin bir yöntemdir.Anahtar Kelimeler: Müzik terapi, Yaşam bulguları, Ameliyat sonrası ağrı, Anksiyete, Hemşirelik This study aims to investigate the effect of music played during surgery on intraoperative vital sign and postoperative pain and anxiety at spinal anesthesia. The study was carried out in the operating rooms of Training and Research Hospital. The patients in Orthopedics and Traumatology Clinic, who underwent elective orthopedic surgery and had spinal anesthesia and knee prosthesis.This randomized controlled study was conducted with case/music group by 22 patients, sedated control group by 25 and without sedation group by 22 patients. After spinal anesthesia and until the end of surgery, music was played through the earplugs which closed all the ears. After the spinal anesthesia, doctor applied sedation in sedated patient group. The patient group without sedation was followed without any application from spinal anesthesia was applied to the end of the operation.Data analysis was conducted Patient monitoring during the operation and collected by the researcher in face-to-face interview technique. Data analysis was conducted using the SPSS software package (version 20.00) by number, percentage, mean, one-way anova, kruskal wallis, wilcoxon signed rank test and MANOVA tests.There was no statistically significant difference between the case musical group, sedated and non-sedated control groups in terms of age, gender, presence of chronic illness and previous surgery under spinal anesthesia (p>0.05) and the groups were homogeneous.It was found that the majority of TDP patients have a mean age of 66.8, 84.1 womens patients with 32.6 VCP, 68.1% with chronic disease, 78.3% with ASA II and 49.3% of patients with left TDP. The majority of patients in the case group (%68.2) preferred to mystic music and others (%31.8) folk music during surgery. Classical music and ocean sound were not preferred.During the operation, the number of pulses in the sedated control group was lower at the 90th and 120th minutes and respiratory numbers were higher at the 30th and this was statistically significant (p 0.05) in other life forms follow-up, the pulse, systolic and diastolic blood pressures of the patients in the case group were found to be more stable. No complication was observed in the case group during perioperative period. However; intubation indications due to suppression of bradycardia, hypotension and respiratory system in the sedation group and hypertension in two patients and tachycardia in one patient were observed in the control group without sedation.The pain score in the musical group ( :5.2) was found to be lower than the pain score in the control group without sedation. There was no difference between preoperative and postoperative state and continuity anxiety scores of the patients. There was no change in the state anxiety scores of the patients in the music group. It was observed that the anxiety scores increased in the other groups.It was determined that 63.6% of the patients in the control group without sedation were uncomfortable to hear the sounds during the operation. The patients reported that in the music group were comforted by listening to music and 52.0% of the patients in the sedated control group were not disturbed by the sounds.As a result; music therapy is a cost effective method that can be used in reducing the anxiety and pain of patients and positively affecting the life signs and in surgical procedures performed with regional anesthesia which does not require side effects and does not require patient cooperation.Key Words: Music therapy, Vital signs, Postoperative pain, Anxiety, Nursing 107 |