Popis: |
Bu çalışma, stratejik direniş araçları olarak sanat ve mizaha dair bilgi üretmeyi amaçlamaktadır. Foucaultcu iktidar ve direniş kavramları rehberliğinde Türkiye'deki grafitilerin analizi araştırmanın temel odak noktasını oluşturmaktadır. Araştırma 2000lerden derlenmiş bir örneklem ve büyük şehirlerin meydanları ve çevresinde graffiti üretimi ile ilgli büyük patlamaya tanıklık etmiş Haziran 2013 boyunca derlenmiş bir örneklemi siyasi içerik, direniş ile ilgili hususlar açısından karşılaştırmaktadır. Gezi protestoları öncesinde 450 parça graffiti elde edilirken, Gezi protestoları süresince 811 parça graffiti elde edilmiştir. Her iki grupta da 'otorite', 'ataerki', 'şiddet', 'hükümet', 'muhafazakarlık', 'anaakımmedya', 'kapitalizm', ve 'çevre pollitikaları' konularına yönelik eleştiri ortaya konulduğu gözlenmiş ve bu doğrultuda kategorilendirme yapılmıştır. Bu kategorilendirme doğrultusunda sunulan kapsamlı içerik analizinin üzerinde şekillendiği bazı sorular şunlardır: Bir direniş pratiği olarak graffiti hangi iktidar biçimlerine işaret etmektedir? Gezi protestoları önecesi ve esnasında üretilen grafitiler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar nelerdir? Mizah duvarlarda nasıl bir rol oynamıştır? Çalışma, son yıllarda Türkiye'de beliren ortak direniş dilinin 21.Yüzyıl direnişleri ile benzer özelliklerde şekillendiğini gösteriyor. This paper attempts to generate some insight into the use of art and humour as a strategic tool of resistance. The main focus of the research consists of an analysis of graffiti in Turkey under the guidance of power and resistance notions in Foucauldian perspective. The research compares the samples from 2000s with those from June 2013 in terms of political content, particularly regarding elements of resistance, and the quantity of the material, taking into account that the Gezi protests of June 2013 witnessed an explosion of graffiti particularly in and around the main squares of the major cities. The sampling consists of 453 pieces from before Gezi and 813 pieces that have been produced during Gezi protests. In each period, the occurrence of themes that are critical of 'authority', 'patriarchy', 'violence', 'government', 'conservatism', 'mainstream media', 'capitalism', and 'ecological/environmental policies' are observed and the material are classified under these categories. Through this classification the research engages in a comprehensive content analysis by raising a series of questions, including: Which power forms graffiti point out as a practice of resistance? What are the main differences and similarities between the graffiti before and after Gezi events? How does humour play a role on the walls? The paper concludes by deriving that a common resistance language has emerged in recent years in Turkey in parallel with the characteristics of 21th century social movements. 154 |