Popis: |
Kardiyovasküler hastalıklar tüm dünyada mortalite ve morbiditenin en sık görülen nedenleridir. Kardiyovasküler hastalık riskinin erken dönemde saptanması amacıyla ortaya atılan kavramlardan olan metabolik sendromun ateroskleroz gelişimi için iyi bir belirleyici olduğu ve risk altındaki bireyleri büyük oranda saptadığı gösterilmiştir.Adipoz dokudan salgılanan adiponektinin, diğer adipositokinlerden farklı olarak yağ dokusu kütlesi ve visseral adiposite ile ters orantılı olarak, obezlerde dolaşımdaki miktarı azalmaktadır. Yapılan çalışmalarda serum adiponektin düzeyinde azalmanın, insülin direnci ve metabolik sendrom gelişiminde rol oynadığı gösterilmiştir. Yüksek moleküler ağırlıklı kompleks halinde bulunan adiponektin formunun serumdaki aktif form olduğunu ve metabolik sendrom ile daha iyi korelasyon gösterdiğini saptanmıştır.Arteryal sertlik yaşlanma, çevresel ve genetik faktörler sonucunda damarlarda oluşan fonksiyonel ve yapısal değişiklikler olarak tanımlanır. Arteryal sertliğin kardiyovasküler hastalık ilişkili mortalitenin bağımsız belirleyicisi olduğu bilinmektedir. Kardiyovasküler hastalık risk kümelenmesi olan metabolik sendromda da arteryal sertlik artışı gözlenmektedir.Bu çalışmanın amacı yaşlı bireylerde arteryal sertliğin bağımsız belirleyicilerini saptamak ve özellikle metabolik sendromlu kişilerde yüksek moleküler ağırlıklı adiponektinin arteryal sertlik gelişimine olası katkısını değerlendirmektir.Çalışmaya 140'ı erkek, 136'sı kadın olmak üzere 65 yaş ve üstü, toplam 276 kişi dahil edildi. Çalışmaya alınan vakaların 75'inde (%27,2) metabolik sendrom saptandı. Çalışma grubu metabolik sendromu olanlar ve metabolik sendromu olmayanlar olmak üzere iki gruba ayrıldı. Gruplar karotiko-femoral nabız dalga hızı, yüksek moleküler ağırlıklı adiponektin düzeyleri ve diğer kardiyovasküler hastalık risk faktörleri açısından karşılaştırıldı. Metabolik sendromu olan grupta karotiko-femoral nabız dalga hızı anlamlı olarak daha yüksek saptandı (12,4±3,7, 10,8±3,1; p |