Popis: |
Bu çalışmada Osmanlı Devleti'nin XVI. yüzyılın ilk yarısındaki doğu seferleri için kaydedilmiş olan menzilnâmeler ve rûznâmeler incelenmiştir. XVI. yüzyılın birinci yarısında Osmanlılar tarafından Safevîler üzerine yapılan birbirini takip eden üç sefer için tutulmuş olan günlükler doğrultusunda askeri bir hat olarak İstanbul-Tebriz ve Tebriz-İstanbul hattının tespiti amaçlanmıştır. Giriş kısmında araştırmada kullanılan kaynaklar ile takip edilen yöntem anlatılmıştır. Birinci bölümde Osmanlı Devleti'ndeki menzil teşkilatının işleyişi ve bu menzillerin faaliyet gösterdiği Anadolu yol güzergâhı yazılmıştır. İkinci bölümünde ise tezin esas kısmını oluşturan sefer günlükleri incelenip değerlendirilmiş ve bu günlüklerin tarihi önemi ortaya konulmaya çalışılmıştır. Üçüncü bölümünde sefer günlüklerinin ilk kısmı olan İstanbul'dan Tebriz'e gidiş hattı, dördüncü bölümde Tebriz'den İstanbul'a dönüş hattına yer verilmiştir. Ayrıca sefer günlüklerindeki gidiş ve geliş güzergâhlarının daha iyi anlaşılabilmesi için tablo ve haritalar ile desteklenmiştir. I have evaluated the menzilnames and ruznames, which were written about the eastern expeditions of the Ottoman Empire in the first half of the sixteenth century. I aimed to detect the expedition routes from Istanbul to Tabriz and from Tabriz to Istanbul through the diaries that were created to describe the three consecutive Ottoman campaigns of towards the Safavid`s land. In the introduction, I wrote the sources that I used and the method that I followed in my thesis. In the first chapter, I explained the menzil structure and the route to get to the menzils in Anatolia. I delved into the expedition diaries, which are the main topic of my thesis and stated the historical importance of them in the second chapter. Finally, in the third and fourth chapters, I analyzed the routes from Istanbul to Tabriz and from Tabriz to Istanbul by utilizing the first sections of the expedition diaries. At the end of the thesis, I also added a number of maps which will provide additional clarity and detail. 305 |