Popis: |
ÖZET Günümüzde bilim ve teknolojinin hızla gelişmesi, haberleşme ve ulaşım ağının yaygınlaşması, ülkeleri ve toplumları giderek birbirine yakınlaştırmıştır. Ancak yine de toplumların yoğun ve başarılı bir iletişim halinde bulundukları söylenemez. Bu duruma kültürler arası farklılıklardan doğan iletişim sorunları ve her bireyin kendi kültürüne uygun bir biçimde iletişim kurması neden olmaktadır. Birbirine yabancı olan bireylerin, toplumların ve kültürlerin arasındaki engellerin kaldırılarak onları birbirleriyle yakınlaştırmanın yabancı dil öğretimiyle ilişkili olduğu saptanmış; yabancı dil öğretiminde dil bilgi ve becerilerinin yanısıra kültürel özelliklerin de aktarılması ve öğrencilerin kültür bilincine ulaştırılması düşüncesi ön plana çıkmıştır. Yabancı dil nasıl öğretilmeli? sorusu ve bu soruya karşılık veren öğretim yöntemleri günümüze gelene dek üzerinde çalışılan bir konudur aslında... Son yıllarda bir çok ülkede kabul gören ve halen uygulanan iletişimsel yaklaşım ve bu yaklaşıma göre yazılan ders kitaplarının da kültürler arası engelleri kaldıramadığı ve özellikle öğrenilen yabancı dile uzak mesafede olan ülkelerde başarı elde edilemediği tartışılmaktadır. Öğrencileri dilini öğrendikleri yabancı kültür ile kendi kültürlerini bilinçli olarak karşılaştırmaya ve onların her iki kültüre karşı da bir farkındalık ve duyarlılık geliştirmesine yönlendirememek başarısızlık nedeni olarak gösterilmektedir. İletişimsel yaklaşımın geliştirilmiş şekli olarak kabul edilen kültürler arası yaklaşım ise, öğrencilerin özelliklerini ve gereksinimlerini ön planda tutarak onların yabancı kültürü tanımaya çalışırken iki farklı dünya ile karşı karşıya gelmesini, yabancı kültürün ışığında kendi kültürleriyle de buluşmalarını sağlamaktadır. Bu durum, öğrencilerin yabancı dil bilgi ve becerilerinin yanısıra yabancı dil ve kültüre karşı açık olmalarına, empati, hoşgörü geliştirmelerine ve kültürler arası iletişim yeteneği edinmelerine yol açacaktır.Ill Die Bedeutung und Funktion interkulturellen Lernens im DaF-Unterricht başlıklı bu çalışmada, genel olarak yabancı dil derslerinde, özel olarak ise yabancı dil olarak Almanca dersinde kültürler arası öğrenmenin önemi ile işlevi üzerinde durulmuş ve kültürler arası yaklaşıma göre yazılmış bir Almanca ders kitabından alınan örneklerin sınıf içinde işlenmesi ile öğrencinin kültürler arası beceri edinmesindeki rolü gösterilmiştir. Bu tez, dört ana bölümden oluşmaktadır. Tezin birinci bölümünde, kültürler arası öğrenmeyi teşkil eden kavramlar, ikinci bölümde yabancı dil dersinde kültürler arası öğrenme konusu ele alınmıştır. Türkiye'de Almanca öğretiminin ve güncel sorunlarının irdelendiği üçüncü bölümde ise genel hatlarıyla Almanca öğretiminin Türk eğitim sistemindeki yeri ve kültürler arası öğrenme bağlamında oluşan sorunlara ve çözümlerine yer verilmiştir. Tezin dördüncü ve uygulamalı bölümünde, okullarımızın bir çoğunda okutulan kültürler arası yaklaşımla yazılmış sowieso adlı Almanca ders kitabından kültürler arası bilgilerin ve farklılıkların yansıtıldığı örnekler analiz edilmiş ve sınıf içi uygulamaları yansıtılmıştır. Tezin sonuç bölümü, kültürler arası öğrenme konusunda sunulan genel bilgiler ışığında ağırlıklı olarak uygulama kısmının değerlendirilmesini kapsamaktadır. Teorik bilgilerin uygulama sürecine yansıtılması ile elde edilen veriler, Türkiye'de yabancı dil öğretiminde kültürler arası öğrenmeye yer verilmesinin ne denli önemli olduğunu göstermektedir. Bu yaklaşıma göre yapılan yabancı dil dersleri, öğrencilerin yabancı dil bilgi ve becerileri edinmelerinin yanı sıra onların yabancı dili ve kültürü tanımasına ilgi ve istek duymasına yol açacaktır. Bu durum da, ülkemizde sürekli tartışılan yabancı dil öğretimi verimliliği konusuna yeni bir boyut kazandıracaktır. 145 |