Popis: |
Kolorektal kanser en sık görülen üçüncü kanser türü olup tüm kanser vakalarının %9,7?lik kısmını oluşturur. Kansere bağlı ölümlerde akciğer kanserinden sonra ikinci sırada yer almaktadır. Kolorektal kanser oluşumunda çeşitli çevresel ve genetik faktörler önemli yer tutmaktadır. Axin tümör süpresör geni, önemli biyolojik sinyal yolaklarında plieotropik etkiye sahiptir. Axin geninin en önemli fonksiyonlarından biri Wnt yolağının negatif düzenleyicisi olmasıdır. Wnt sinyal yolağındaki değişikliklerin farklı tümörlerin patogenezine katkıda bulunduğu bildirilmiştir. Mutasyon analizleri sonucunda Axin geni üzerinde, kolorektal kanserde etkili olan sekans varyantları da rapor edilmesi, Axin geninin kolorektal kanser patogenezinde etkili olduğunu işaret etmektedir.Kanser gelişiminde etkili olduğu bilinen bir diğer molekül, ß-galaktozid bağlayan protein ailesinden galektin-3 proteinidir. Gal-3, hücre büyümesi, farklılaşması, apoptoz ve malignant transformasyon gibi birçok biyolojik etkiye sahiptir. Yapılan çalışmalarda, prostat kanseri, kolon kanseri, meme kanseri, gastrik kanser ve akciğer kanserinde gal-3 gen varyantlarının önemli etkiye sahip oldukları gösterilmiştir. Anti-apoptotik gal-3 molekülünün sitoplazmik düzeyinin artması sonucu, neoplastik hücreler metastatik potansiyel kazanmaktadır.Çalışmamızda, hasta ve kontrol grupları arasında Galektin-3 rs4644(p=0.0260) ve Galektin-3 rs4652 (p=0.0390) genotip dağılımındaki farklılıklar istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Hasta grubunda Galaktin-3 rs4644 genotipi ile müsinöz komponent taşımak arasında anlamlı bağlantı belirlenmiştir (p=0.026). Axin1 polimorfizmi ile tümör büyüklüğü arasında istatistiksel olarak anlamlı fark gözlenmiştir (p=0.022). Kombine genotip analizi sonuçlarına göre; hasta grubunda gal-3 4652-Axin1 AACC (p=0.004) düşük; gal-3 rs4644-Axin1 CCCT (p=0,044) ve CCAACT üçlü kombine genotipi (p=0,022) ise yüksek frekansta gözlenmiştir. Hastalarda Galaktin-3 serum düzeyleri (5.9± 0.69ng/ml) kontrol grubuna göre (0.79±0.01ng/ml) daha yüksek oranda tespit edilmiş olup istatistiksel olarak ileri düzeyde anlamlılık bulunmuştur.(p |