Popis: |
Bu çalışmanın amacı Fransa'da göç olgusunun nasıl güvenlik konusuna dönüştürüldüğü ve bu göç-güvenlik ilişkisinin inşasında Ulusal Cephe Partisi'nin rolünü Kopenhag Okulu'nun güvenlikleştirme teorisi çerçevesinde incelemektir. Çalışmada Fransa'da göç olgusu etrafında meydana gelen tartışmalar tarihsel olarak ele alınacaktır. Kopenhag Okulu'na göre güvenlikleştirme belirli bir konunun aktörler tarafından bir güvenlik meselesi olarak inşa edilmesi sürecine işaret eder. Kopenhag Okulu güvenliği bir sözeylem (speech act) olarak kavramsallaştırır. Fransa, Avrupa'da en çok göçmen ve Müslüman göçmen nüfusuna sahip ülkelerden biri. İkinci Dünya Savaşından sonra Fransa'da göç, ekonomik kalkınma için zorunlu ve gerekli bir olgu olarak görülmüş ve bu nedenle olumlu karşılanmıştır. Fakat 1970'lerin ortalarından itibaren göç olgusu Fransız siyasi tartışmalarının önemli bir konusu haline gelmiştir ve toplumsal bir projeden ziyade ekseriyetle kimlik ve güvenlik ekseninde tartışılmaktadır. Batı'da olduğu gibi Fransa'da da göçün güvenlikleştirilmesi Amerika Birleşik Devletleri'nde meydana gelen 11 Eylül 2001 terörist saldırılarından sonra derinleşmiştir. Bu bağlamda, Ulusal Cephe Partisi göç karşıtı söylemleri ile Fransa'da göçün bir güvenlik sorunu olarak inşa edilmesinde rolü olan başat aktörlerden biridir. Bu çalışma, Fransa'da göçün güvenlikleştirilmesinin yeni bir olgu olmadığı, göç – güvenlik ilişkisinin çeşitli söylemler ve ülkede uygulanan göç yasaları ile sağlamlaştığını ortaya çıkarmaktadır. Diğer bir ifadeyle, bu çalışma Fransa'da göçün güvenlikleştirilmesinin 11 Eylül saldırılarından öncesine dayandığı, 11 Eylül saldırıları ve 2000'li yıllarda Avrupa topraklarında meydana gelen saldırılardan sonra derinleştiğini göstermektedir. Bu çalışmanın bulguları, Ulusal Cephe Partisi'nin göçün Fransız ulusal kimliğine, kültürüne, ulusal ve iç güvenliğine bir tehdit oluşturduğuna dair söylemler inşa ettiğini ortaya koymaktadır. Marine Le Pen'nin göçmen karşıtı ve AB karşıtı söylemlerinin eleştirel analizi, göçü sınır kontrolü, terörizm ve suç ile ilişkilendiren ulusal ve iç güvenlik temalarının Marine Le Pen'nin göçmen karşıtı söylemlerinde yaygın olarak kullanıldığını göstermiştir. This study aims at exploring the securitization of migration in France and Front National's role in this construction process through analyzing the long- run evolution of immigration debate in France. To achieve the goal of this thesis, securitization theory of Copenhagen School is applied as a theoretical framework to this study. According to Copenhagen School securitization refers to a process through which a particular issue is politically and socially constructed as a security threat. France as an old immigration country has one of the biggest immigrant populations and Muslim population in Europe. Immigration was treated as a positive phenomenon and regarded as necessary and compulsory for its economic reconstruction and growth after WWII in France. However, migration issue has been a prominent topic in French political debates since mid-1970s and has mostly been debated as a security and identity issue rather than a societal project. Indeed, after the terrorist attacks in the United States on 11 September 2001, the securitization of migration has been deepened in the West, as well as in France. Within this regard, French Front National is one of the crucial political actors in constructing migration as a security threat in France. This study reveals that securitization of migration was not a new phenomenon in France and migration is strongly securitized through various speech acts and immigration laws that have been applied in the country. In other words, this study investigated that migration was securitized in France long before the September 11 attacks and deepened aftermath of September 11 attacks, and subsequent terrorist attacks occurred in European soils in 2000s.The findings of this study demonstrated that migration was securitized through discourses of Front National. It is the French national identity, French culture, its national and internal security as well as its welfare system that is claimed to be existentially threatened by immigration. Analysis of the anti-immigration and anti-EU discourses of Marine Le Pen showed that national security and internal security themes, which links migration with border control, terrorism and crime, are prevalent in her anti-immigration discourses. 164 |