Türk basınına göre uluslar arası dengeler içinde Bulgaristan ve Türk-Bulgar ilişkileri(29 eylül 1913-31 mart 1914)

Autor: Aşçi, Emine
Přispěvatelé: Keleşyılmaz, Vahdet, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Ana Bilim Dalı
Jazyk: turečtina
Rok vydání: 2008
Předmět:
Popis: 1878'de bağımsızlığını ilan etmesiyle dünya devletler tarihine merhaba diyen Bulgaristan bu yıldan sonraki her bir yılda kendine ait bir siyasi anlayış devam ettirmeye çalışmış ve bu anlayış ile devlet olma bilincini yakalamak için çaba sarf etmiştir. Bu anlayışla Bulgarlar Balkan Savaşları'nın en önemli aktörlerinden biri olmuştur. Bu savaşların ilkinde pastanın en büyük parçasının Bulgarların tabağına düşmesi komşularını kıskandırınca ikinci bir savaş kaçınılmaz olmuştur. Ancak bu yeni savaşta Bulgaristan ilk savaştaki tüm şansını ve önemli orandaki topraklarını kaybetmiştir. Pek çok yönüyle bir hayal kırıklığı olduğundan bu savaş Bulgarlar için milat niteliğindedir. Zira Bulgaristan bu savaşın tecrübeleri ve kinleriyle I. Cihan harbi terazisinin hangi kefesinde duracağını belirlemiştir. Bu iki savaş arası dönemde Bulgarlar kendi iç muhasebelerini yapmış, genel seçimlerle uğraşmış, ülke içindeki azınlık statüsündeki Müslümanlara karşı bir duruş belirlemeye koyulmuş, komşularıyla münâsebetlerini yeniden tanzim etmeye çalışmış, Osmanlı Devleti ile yakınlaşmış ve Rusya ile daha keskin olmak kaydıyla yollarını ayırmıştır. Tüm bu olayların neticesinde ülke içinde muhalefetin sesi kralın kulaklarını sağır edecek kadar yüksek çıkmış, Bulgaristan Müslümanlarına anlaşma maddelerinde saklı kalan haklarını bir türlü vermemiş ve hep zulüm göstermiş, bazı komşularıyla özellikle Romanya ile arasına uzun yıllar kalacak gizli bir kin duvarı örmüş, Balkan Savaşları'nda çarpıştığı Osmanlı Devleti'nin I. Dünya savaşında yanında, tutarsız politikalarından bıktığı ağabeyi Rusya'nın ise tam karşısında yer almıştır. Bulgaria, seen on the world scene with their claiming of independence in 1878, has put an effort to bring about a political understanding of their own and through this understanding they have tried to find out a way of grasping the consciousness of becoming a state since then. Bulgaria, became one of the most important actors of Balkanic Wars. A new war turned inevitable when the biggest slice of the cake proved to be Bulgaria?s, as if to make the neighbor states jealous. However, in this second war, Bulgaria lost all their chance seen in the first war, and an important rate of territories. As it is a total disillusionment in many ways, this war has been a milestone for Bulgarians, because, with the experiences and the hatred of this war, Bulgaria defined at which side to take place in the First World War. During the inter-war years Bulgarians considered the status quo, dealt with general elections, made an effort to rearrange the relations with neighbor states, got closer with the Ottoman Empire, and separated its ways with Russia in a more certain way. As a result of all these; within the country, the voice of the opposition was loud enough to deafen the king, Bulgaria never gave the Muslims their rights which were only limited within the articles of the agreement and put a pressure on the Muslims, they made a secret wall of hatred, which was to remain there for a long time, between some neighbors, especially Romania and themselves, and in the First World War they fought with the Ottoman Empire, against which they fought in Balkanic Wars, and they kept their opposite side to Russia whose unsteady policies they were tired of. 250
Databáze: OpenAIRE