Popis: |
Hukuk düzeninin devamının teminatı olan adaletin tesisi için yargılamanın titizlikle yürütülmesi ve ispat faaliyetinde kullanılan araçların doğru bir biçimde değerlendirilmesi şarttır. Tarafların iddialarını ispat için kullandıkları araçlar hiç kuşkusuz delillerdir. Deliller, takdirî ve kesin deliller olmak üzere iki ayrı grupta incelenir. Çalışmamızın konusunu, takdirî delillerden biri olan tanık delilinin kullanımını en fazla sınırlandıran neden olarak karşımıza çıkan tanıklıktan çekinme hakkı oluşturmaktadır. Tanık delili, yargı organlarının kadimden beri sıklıkla başvurduğu bir delil türüdür. Hâkimin vicdani kanaatinin oluşumunda, tanık beyanları son derece önemli bir yere sahiptir. Tanıklıktan çekinme ise, bu delilden yararlanabilmenin önündeki en büyük engeldir. Tanıklıktan çekinme, genel olarak hısımlık veya koruyucu ailelik gibi aile bağları nedeniyle veya meslek sırrı sebebiyle öğrenilen sırlarla ilgili davada tanıklık yapılması durumunda karşımıza çıkmaktadır. Aile bağları sebebiyle karşımıza çıkan tanıklıktan çekinme, daha çok tanığın kendi isteği ve özgür iradesiyle kullanabileceği bir hak olmasına karşın, meslek sırrı sebebiyle tanıklıktan çekinme tanığın sır sahibine karşı olan sorumluluğundan doğan bir zorunluluktur. Menfaat ihlâli tehlikesi sebebiyle tanıklıktan çekinme ise, tanığın beyanlarının kendisinin veya kanunda belirtilen yakınlarının maddi bir zararına veya şerefini, onurunu ihlâl edici bir duruma ya da bu kişiler hakkında cezaî takibat başlatılmasına sebebiyet vermesi hâlinde karşımıza çıkmaktadır. Aynı şekilde, tanığın beyanları meslek veya sanatına ilişkin sırların ifşaına sebep olacaksa da menfaat ihlâli tehlikesi bulunduğu gerekçesiyle tanıklıktan çekinilebilir. Türk hukukunda hem ceza yargılamasında hem de medenî yargılamada tanığın çekinme hakkının kapsamı, koşulları ve çekinmenin sonuçları hakkındaki bilimsel çalışmalar son derece sınırlı düzeydedir. Konu hakkındaki Yargıtay kararları da az sayıda olup, genellikle çekinme hakkının tanığa bildirilmemiş olmasına ilişkindir. Bu sebeple, çalışmamızda tanıklıktan çekinme sebepleri, çekinme usûlü, çekinme hakkının istisnaları detaylı olarak ele alınacak ve konuya ilişkin Yargıtay kararları incelenecektir. For the establishment of justice, which is the guarantee of the continuation of the legal order, the meticulous execution of the trial and the correct evaluation of the tools used in the demonstration is essential for the establishment of justice. The tools used by the parties to prove their claims are undoubtedly evidence. Evidence is examined in two separate groups as discretionary and conclusive evidence. The subject of our study is the right to abstain from testimony, which is the most restrictive reason for the use of witness evidence, which is one of the discretionary evidence. Witness evidence is the type of evidence that judicial bodies have used most immemorial times. Witness statements have an extremely important place in the formation of the judge's conscientious opinion. Refraining from testifying is the biggest obstacle to benefiting from this evidence. Refrain from witnessing, in general, arises in the case of testifying in the case of secrets learned due to family ties such as kinship or foster family, or because of professional secrets. Although refraining from testifying due to family ties is a right that the witness can use voluntarily and freely, refraining from testifying due to the professional secret is an obligation arising from the responsibility of the witness to the owner of the secret. Refraining from testifying due to the danger of breach of interest arises when the statements of the witness cause material damage to himself or his relatives as specified in the law, or to a situation that violates his honor or dignity, or to initiate criminal proceedings against these persons. Similarly, even if the witness' statements will cause the disclosure of secrets related to her profession or art, there may be a risk of breach of interest. In Turkish law, scientific studies on the scope, conditions, and consequences of the witness' right to abstain in both criminal and civil proceedings are extremely limited. The Supreme Court decisions on the subject are also few in number, and they are generally related to the fact that the right to withdraw has not been notified to the witness. For this reason, in our study, the reasons for refraining from testifying, the method of refraining, the exceptions to the right to withdraw will be discussed in detail and the Supreme Court decisions on the subject will be examined. |