Popis: |
Meme kanserinin radyolojik takibinde kemikte yeni saptanan hiperdens lezyonlar, “sıklıkla başlangıçta gözden kaçan/görüntülenemeyen ve tedavi sonrasında sklerotik karakter alan, blastik tranformasyon geçirmiş inaktif osteolitik lezyonlar” olarak yorumlanabilmektedir. Ancak bu tip lezyonlar içerisinde olası osteoblastik metastazların F-18 FDG-PET/BT ile saptanamamış olması, yanlış-negatifliğin yanı sıra, tedaviye daha iyi yanıt verebildiği bildirilen, FDG açlığı olmayan, osteoblastik metastazların atlanması riskini de taşımaktadır. Bu olguda, ilk tanısı T3N2M0 olan 41 yaşında bir bayan hasta sunulmaktadır. Hastada cerrahi, radyoterapi (RT) ve kemoterapi’den (KT) bir yıl sonra kemik ağrısı olması ve serum tümör belirteçlerinin yükselmesine karşın F-18 FDG-PET/BT incelemesinde, kemik sintigrafisinde progresyon saptanan osteoblastik lezyonlarda patolojik FDG aktivitesi izlenmemesi tartışılmaktadır. Meme kanserinde F-18 FDG-PET/BT çalışmalarını rutin olarak “litik lezyon” tabanlı olarak yorumlama eğilimi kanımızca riskli bir yaklaşımdır. Sunulan olguda F-18 FDG bulgularının, Tc99m MDP bulguları ile karşılaştırmalı olarak değerlendirmenin önemi vurgulanmaktadır. New hyperdense lesions during radiological follow-up of breast cancer are frequently interpreted as “initially overlooked/unvisualized sclerotic and inactive lesions, which probably have undergone blastic transformation following therapy“. However, overlooking osteoblastic metastases on F-18 FDG-PET/CT among such lesions includes, besides false-negativity, the risk of missing non-FDG-avid osteoblastic metastases, which are reported to be even more responsive to therapy. Here, a 41-year-old woman with an initial diagnosis of T3N2M0 is presented. One year after surgery, radiotherapy (RT), and chemotherapy (CT), the patient was referred with bone pain and elevation of tumor markers. Multiple progressive osteoblastic metastases, detected on the bone scan were found to be F-18-FDG-PET - negative was discussed. The tendency towards “lytic lesion based“ interpretation of the F-18 FDG-PET/CT studies in breast cancer patients might be, in our opinion, a risky approach. In the presented case, the importance of lesion-to-lesion comparison of F-18 FDG PET and Tc99m-MDP bone scintigraphy is emphasized. |