Popis: |
Şer?î deliller hiyerarşisinde ikinci sırada yer alan sünnet genelde tüm İslâmî disiplinlerde özelde ise fıkıh ve fıkıh usûlü açısından büyük bir öneme sahiptir. Söz konusu öneme binaen âlimler sünnetin sübutu ve delâleti hususunda ciddi bir çaba sarf etmişlerdir. İlk dönemden itibaren fıkıh usûlü disiplininde nakledilen sünnetin Peygamber’e (s.a.v.) aidiyeti ve bilgi değeri hususu tartışılmış ve onu rivayet eden râvi sayısı esas alınarak bir kategoriye tabi tutulmuştur. Epistemolojik değer açısından mütevâtir haber kesin bilgi ifade etmesi nedeniyle kat?î delil kabul edilirken, âhâd haberin bilgi ifade edip etmediği hususunda farklı görüşler ileri sürülmüştür. Âlimler, hem âhâd haberin bilgi değeri hem de şer?î amelî konularda onunla amel etme hususlarında ihtilaf etmişlerdir. Bu çalışma, âlimlerin genel anlamda âhâd haberin özelde ise karinelerle desteklenen haber-i vâhidin bilgi ve delil değeri hususundaki görüşleri delilleriyle birlikte ortaya koymayı amaç edinmektedir. Çalışmada mevzubahis olan âhâd haberin bilgi ve delil değeri hususundaki tartışmaların tespiti ve ortaya konulması için alandaki temel kaynaklar esas alınmış, yanı sıra son dönemlerde yapılan çalışmalara da müracaat edilmiştir. |