Popis: |
Bu çalışmada, Giresun ili Pazarsuyu deresindeki ağır metal kirliliği, bu kirliliğin Allium cepa L.'da neden olduğu toksisite ve bu toksisiteye karşı likopenin koruyucu rolü araştırılmıştır. Çimlenme yüzdesi, kök uzunluğu ve canlı ağırlık toksisitenin fizyolojik; mitotik indeks (MI), mikronukleus (MN) ve kromozomal hasarlar toksisitenin genetik; malondialdehit (MDA) düzeyi, süperoksit dismutaz (SOD) ve katalaz (KAT) aktiviteleri toksisitenin biyokimyasal ve meristematik hücre hasarları ise toksisitenin anatomik belirteçleri olarak kullanılmıştır. A. cepa bulbları 1 kontrol ve 5 uygulama olarak, 6 gruba ayrılmıştır. Bulblar çeşme suyu, dere suyu ve likopenin 215 ve 430 mg/L dozları ile 72 saat çimlendirilmiştir. İndüktif Eşleşmiş Plazma-Kütle Spektrometrisi (ICP-MS) ile yapılan ölçümler sonucunda dere suyunda sırasıyla Fe>Sr>Ba>Be>Mo>Li şeklinde ağır metallere rastlanılmıştır. Dere suyunda belirlenen ağır metaller seçilen tüm fizyolojik parametrelerde azalışa ve biyokimyasal parametrelerde ise artışa neden olmuştur. Ayrıca dere suyundaki ağır metaller A. cepa kök ucu hücrelerinde MI'de azalmaya, MN ve kromozomal hasar sayılarında ise artışa neden olmuştur. Kök ucu hücrelerinde fragment, yapışkan kromozom, vagrant kromozom, kromatinin eşit olmayan dağılımı, köprü, düzensiz mitoz ve çok kutuplu anafaz şeklinde kromozomal hasarlar gözlenmiştir. Dere suyundaki ağır metaller kök ucu meristem hücrelerinde epidermis ve korteks hücre hasarı, korteks hücrelerinde bazı maddelerin birikimi yassılaşmış hücre çekirdeği ve iletim dokunun belirgin olmayan görünümü şeklinde hasarları da teşvik etmiştir. Dere suyu ile birlikte likopen eş zamanlı uygulanması ise ağır metallerin etkilerini azaltarak, incelenen tüm parametrelerde tekrar bir düzelmeye neden olmuştur. Bu bağlamda, incelenen fizyolojik parametreler ile MI'de tekrar bir artış, biyokimyasal ve genetik parametrelerde ise tekrar bir azalış tespit edilmiştir. Likopen dere suyundaki ağır metallerin kök ucu meristem hücrelerinde neden olduğu hasarların şiddetinde de azalmaya neden olmuştur. Likopenin tüm bu koruyucu rolünün 430 mg/L dozunda daha belirgin olduğu gözlenmiştir. Sonuç olarak, likopen ağır metal iyonları gibi çevresel ajanların biyolojik sistemlerdeki toksik etkilerini azaltma ve önleme de, biyolojik bir gıda takviyesi olarak kullanılabilir. |