Popis: |
TEZ9668 Tez (Doktora) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2012. Kaynakça (s. 116-127) var. xvi, 131 s. : res., tablo ; 29 cm. Osteoporoz, düşük kemik kütlesi ve kemiğin mikro mimarisinde bozulma ve artan kırık riski ile karakterize multifaktöriyel ve poligenik bir hastalıktır. İkiz ve aile çalışmaları osteoporoz patogenezinde genetik ve çevresel faktörlerin önemli bir rol oynadığını göstermiştir. Vitamin D reseptör (VDR), Tip1 kollajen ?1 zincir (COLIA1), östrojen reseptör ? (ER- ?) ve interlökin-6 (IL-6) genleri gibi çeşitli aday genler kemik mineral yoğunluğu (KMY) ile ilişkilendirilmiştir. Bu çalışmaya 84 osteoporotik postmenopozal (64,48±9,61 yaş) ve 45 sağlıklı postmenopozal (58,31 ±8,61 yaş) kadın dahil edilmiş olup VDR ve COLIA1 (BsmI, ApaI, TaqI, FokI, Sp1 and -1997 G/T) polimorfizmleri genotip ve allel frekans dağılımları, KMY ve kemik biyomarkırları arasındaki ilişki incelenmiştir. Bunlara ilaveten kemik kütlesinin korunma ve devamlılığına katkı sağlayan çok sayıda çevresel faktörlerde değerlendirilmiştir. Tüm olgular polimeraz zincir reaksiyonuparça uzunluk polimorfizmi (PCR-RFLP) uygulanarak genotiplendirilmiştir. Genotip ve allel frekansları bakımından gruplar arasında, VDR ve COLIA1 gen polimorfizmlerinde anlamlı farklılık görülmedi ayrıca bu polimorfizmlerle bel omuru ve femur boyun KMY, T ve Z skoru ve kemik yeniden düzenlenme belirteçleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki tespit edilmedi. Çalışılan hem hasta hem de kontrol gruplarında sıklık sırasına göre VDR’ye ait “Bb”, “Aa”, “Tt”, “FF” genotiplerinin ve COLIA1’e ait “GT” ve “SS” genotiplerinin bulunduğunu saptadık. VDR geni için hastalarda “BAt” kontrollerde ise “baT” haplotiplerinin, COLIA1 geninde ise her iki grupta da “TG” haplotipinin en sık görülen haplotipler olduğu saptanmıştır. Sonuç olarak, gelecekteki çalışmalarda osteoporoz ile ilişkili olabileceği düşünülen genler ile polimorfizmler daha geniş çalışma gruplarında değerlendirilmelidir. Osteoporosis is a multifactorial polygenic disease characterized by a reduced bone mass, which leads to micro architectural deterioration of bone tissue and increased fracture risk. Twin and family studies have shown that genetic factors play an important role along with the environmental factors in the pathogenesis of osteoporosis. Several candidate genes such as vitamin D receptor (VDR), type I collagen ? 1 chain (COLIA1), estrogen receptor-? (ER-?) and interleukin-6 (IL-6) genes have been associated with bone mineral density BMD. In this study, 84 osteoporotic postmenopausal (64,48±9,61 years of age) and 45 healthy postmenopausal (58,31 ±8,61 years of age) women included to investigate the relationship between VDR and COLIA1 gene polymorphisms (BsmI, ApaI, TaqI, FokI, Sp1 and -1997 G/T), distribution of genotype and allele frequencies and BMD, as well as biochemical markers of bone remodeling. In addition to these, numerous environmental factors that contribute to the maintenance of bone mass were also taken into account. All subjects were genotyped by employing polymerase chain reaction–restriction fragment length polymorphism (PCR-RFLP). There was not any significant difference in the genotype and allele frequencies of VDR and COLIA1 gene polymorphisms among groups. In addition, we did not establish a significant relationship between VDR and COLIA1 polymorphisms and lumbar spine, femur neck BMD, T score and Z score and the biochemical markers of bone remodeling. In all groups most frequently observed VDR and COLIA1 genotypes were “Bb”, “Aa”, “Tt”, “FF”, “SS” and “GT” respectively. Beside that the most frequent haplotype for VDR gene in patients was “BAt”, in controls “baT” and for COLIA1 gene in both groups it was “TG”. In conclusion, broader sample size, and different genes and their polymorphisms that could be related to osteoporosis should also be investigated in the future studies. Bu çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenmiştir. Proje No: TF2008D1. |