| Popis: |
Öğrenenin, öğrenmesinin kontrolünü kendi üzerine alabilmesi olarak tanımlanan öğrenen özerkliği yabancı dil öğretiminde öne çıkan ve önem arz eden bir konudur. Çünkü yeni dil öğretimi anlayışı, öğrenenlerinin kendi öğrenme sorumluluklarını almalarını ve öğretmenlerin bu konuda öğrenci bilincini arttırmasının gerekliliğini savunmaktadır. Bu bağlamda, öğrenen özerkliğini destekleme konusunda öğretmenin rolü, birçok çalışmanın konusu olmuştur. Son zamanlarda ise bazı araştırmacılar öğrenen özerkliğinin teknoloji kullanımı ile bağlantısı üzerinde odaklanmışlardır. Fakat teknoloji ile ilişkilendirilen öğrenen özerkliği çalışma alanında öğretmenin rolü konusunda az sayıda araştırma yapıldığı görülmektedir. Literatürdeki bu eksikliği işaret etmek amacı ile bu çalışmada, Türkiye'de yabancı dil öğretiminde öğretim görevlilerinin teknoloji ile öğrenen özerkliğini desteklemeleri konusunda hazırbulunuşlukları incelenmiştir. Çalışmanın amacı öğretim görevlilerinin öğrenen özerkliğinin gelişimi için öğrencilerine ne derecede yardım ettiklerini ve öğrenen özerkliğini desteklemek amacı ile teknolojiyi nasıl kullandıklarını incelemektir. Bu araştırma nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması ile desenlenmiştir. Araştırmanın örneklemi kolay ulaşılabilir örneklem yöntemi ile seçilmiştir. Araştırmanın örneklemini, Türkiye'deki bir üniversitenin yabancı diller yüksekokulunda çalışan 11 öğretim görevlisi oluşturmaktadır. Katılımcılar farklı öğrenim geçmişine (lisans, yüksek lisans, doktora) ve mesleki deneyim süresine (4 ve 30 yıl arası) sahiptir. Veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından hazırlanan ve 22 sorudan oluşan yarı-yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde NVivo 11 programı kullanılmıştır. Veriler tematik analiz yoluyla elde edilmiş ve analiz sonucunda özerklik davranışları, teknoloji entegrasyonu ve öğrenen özerkliği gelişimini engelleyen problemler olmak üzere üç ana temaya ulaşılmıştır. Birinci araştırma sorusundan elde edilen bulgular, öğretim görevlilerinin kaynak ve duyuşsal destek verdikleri ve birçok özerklik-destekleyici davranış sergiledikleri sonucunu göstermiştir. Bu davranışlardan bazıları dil danışmanlığı, öğrenenlerin motivasyonlarını arttırma, öğrenenler arasında dayanışmayı destekleme ve sınıf dışı öğrenmeyi desteklemektir. Diğer yandan, öğretim görevlilerinin öğrencilerine öğrenme yönetimi konusunda yeterince kapasite desteği vermedikleri sonucuna varılmıştır. Elde edilen sonuçlar göstermiştir ki İngilizce öğretim görevlileri bazı kurum kaynaklı (kalabalık sınıflar ve katı müfredat uygulaması) ve öğrenci kaynaklı problemler (öğretmen-merkezli öğrenme kültürü ve düşük öğrenci motivasyonu) nedeni ile öğrenen özerkliğini destekleme konusunda tam anlamıyla hazır değillerdir. Buna rağmen, sonuçlar göstermiştir ki, öğretim görevlileri sınıflarında özerklik destekleyici öğrenme ortamı oluşturmak için adımlar atmaktadır. İkinci araştırma sorusunun sonuçları, öğretim görevlilerinin, öğrencilerin sınıf dışı dil öğrenmelerini desteklemek amacıyla birçok teknolojik araç kullandıklarını ve bu araçları öğrencilerinin nasıl kullanmaları gerektiği konusunda yönlendirme yaptıklarını göstermiştir. Bununla birlikte, sınıf içi teknoloji entegrasyonuna bakıldığında, büyük bir çoğunluğun teknolojiyi öğretmen merkezli olarak kullandığı ortaya çıkmıştır. Çok az sayıda öğretmenin öğrenci merkezli ve özerkliği destekleyici nitelikte teknoloji kullandığı ortaya çıkmıştır. Bu durum, sınıflardaki yetersiz teknolojik kapasite ve her bir öğrenciye öğrenme kontrolü vermeyi zorlaştıran kalabalık sınıfların bir sonucu olarak ortaya çıkmış olabileceği saptanmıştır. Bu çalışmanın bulguları birçok insan için büyük önem taşımaktadır. Bu araştırma, öğrenen özerkliğini desteklemeyi hedefleyen öğretmenler, öğretmen eğiticileri ve kurumlar için öneriler sunmaktadır. Learner autonomy, defined as learners' taking control of their own learning, has been a hot topic in foreign language education because new trends in language teaching require going beyond teaching language skills and raising learners' awareness about their responsibility for their language learning. In this connection, the role of teacher in promoting learner autonomy has been the focus of numerous studies and recently some research has also focused on the development of learner autonomy using technology. However, learner autonomy research in connection with technology from the teacher perspective is yet relatively unexplored terrain. To address this gap in the literature, this study investigated the EFL instructors' readiness to promote learner autonomy with technology in the Turkish context. More specifically, the purpose was to explore to what extent the instructors help learners for the development of learner autonomy and examine their technology integration in the course of their autonomy-supportive behaviors. This case study, which has a qualitative research design, was conducted with 11 EFL instructors working in foreign languages school at a university in Turkey. The participants, chosen with convenience sampling, had different educational backgrounds (i.e., bachelor, masters' and PhD degree) and the length of teaching experience (i.e., ranging from four to 30 years of experience). The data were collected from the instructors by means of semistructured interviews, conducted in three sessions. The interview guide created by the researcher consisted of 22 questions. The data were analyzed following the principles of thematic analysis using NVivo 11 software and three themes emerged at the end of the analysis: (a) autonomy behaviors, (b) technology integration and (c) problems inhibiting learner autonomy development. The findings of the first research question showed that the EFL instructors provide learners with resource and affective support and perform a variety of autonomy-supportive behaviors such as language advising, motivating learners, promoting cooperation among learners, and supporting out-of-class learning. On the other hand, they give limited capacity support to help learners manage their own learning. Thus, the findings revealed that the instructors are not fully ready to promote learner autonomy due to some institution and learner-based problems such as crowded classes, strict curriculum requirements, teacher-centered learning culture and low learner motivation to take responsibility for learning. However, they take small steps to create an autonomy-supportive learning environment in their language classrooms. The findings of the second research question revealed that while the instructors use a range of technological tools to promote learners' autonomous out-of-class learning and guide learners on how to use these tools, most instructors integrate technology into their in-class instruction as teacher tools which prioritize teacher control. Only a few instructors use technology as student tools which give control of activities to the learners and promote learner autonomy in class. This case could possibly derive from some institution-based problems such as poor technological infrastructure and crowded classes which hampers the instructors' flexibility in teaching and push the instructors to much control the learners in the class. The study findings are important for a number of people in the language learning process. The study presents implications for in-service teachers, teacher educators, and institutions who want to support learner autonomy and autnomus langauge learners in EFL settings. |
