The impact of early losses, attachment, temperament-character traits and affect regulation on the development of psychopathology [Erken kayiplar, bağlanma, mizaç-karakter özellikleri ve duygu düzenlemenin psikopatoloji gelişimi üzerine etkisi]

Autor: Gürdal C., Sevi Tok E.S., Sorias O.
Přispěvatelé: Ege Üniversitesi
Jazyk: turečtina
Rok vydání: 2018
Předmět:
Popis: PubMed ID: 30260464
Objective: The role of developmental issues and the constitutional factors are crucial in conceptualization of psychopathology. The main aim of this research was to investigate the impact of early losses, attachment styles, affect regulation and temperament-character traits on psychopathology. Furthermore, the other aim was to examine the mediator role of affect regulation and attachment styles between harm avoidance temperament trait and psychopathology. Method: The research sample was composed of two groups being clinical group (n = 224) and healthy control group (n = 61). The clinical group included major depressive disorder (n = 78), anxiety disorder (n = 74) and somatization disorder (n = 72). Data collection tools involved Cognitive Emotion Regulation Questionnaire, Difficulties in Emotion Regulation Scale, The Experiences in Close Relationships-II, Temperament Character Inventory, Beck Depression Inventory, Beck Anxiety Inventory and Early Losses Search Form. Results: It was found that the losses that the clinical group had experienced during their childhood period were higher than the control group. The clinical group had more anxious and avoidant attachment styles; had more difficulties in emotion regulation; used the adaptational cognitive emotion regulation strategies less and the non-adaptational strategies more; had higher harm avoidance scores than the healthy group. Moreover, it was found that both the emotion regulation difficulties and attachment styles had a partial mediating effect between harm avoidance and depression and anxiety. Conclusion: It was shown that the early relationships and experiences have an impact on the further development of psychopathology and take an important place in understanding the etiology of depression and anxiety. © 2018 Turkish Association of Nervous and Mental Health.Amaç: Yazinda ve ruh sağliği uygulamalari içinde, psikopatolojileri anlarken hem gelisimsel hem de yapisal özelliklerin rolünün büyük olduğu bildirilmektedir. Bu çalişmada arastirilan temel soru erken kayiplarin, bağlanma biçimlerinin, duygu düzenlemenin ve mizaç-karakter özelliklerinin psikopatoloji üzerinde nasil bir etkisinin olduğunu incelemektir. Ayrica, duygu düzenleme ve bağlanmanin zarardan kaçinma mizaç boyutu ve psikopatoloji arasindaki araci rolünün sinanmasi da bir diğer amaçtir. Yöntem: Araştirmanin örneklemi, klinik grup (n = 224) ve sağlikli kontrol grubu (n = 61) olmak üzere iki grupta toplam 285 katilimcidan oluşmuştur. Klinik grup, majör depresif bozukluk (n = 78), anksiyete bozukluğu (n = 74) ve somatizasyon bozukluğu (n = 72) hastalarini içermiştir. Veri toplama araci olarak, Duygu Düzenlemede Güçlükler ölçeği, Bilissel Duygu Düzenleme ölçeği, Yakin I'liskilerde Yaşantilar Envanteri-II, Mizaç Karakter Envanteri, Beck Depresyon Envanteri, Beck Anksiyete Envanteri ve Erken Kayiplari Araştirma Formu kullanilmistir. Bulgular: Klinik grubun erken dönem ebeveyn kaybini kontrol grubuna göre anlamli seviyede daha fazla yaşadiği görülmüştür. Bununla birlikte, klinik grubun sağlikla gruba göre hem kaygili hem de kaçingan bağlanma örüntülerinin daha belirgin olduğu; duygu düzenlemede daha fazla güçlük yasadiklari ve uyuma yönelik bilişsel duygu düzenleme stratejilerini daha az, uyuma yönelik olmayan bilissel duygu düzenleme stratejilerini daha fazla kullandiklari; zarardan kaçinma mizaç puanlarinin belirgin biçimde daha yüksek olduğu bulunmuştur. Ek olarak, klinik grupta, hem bağlanmanin hem de duygu düzenlemenin zarardan kaçinma ile depresyon ve anksiyete arasinda kismi araci etkilerinin olduğu saptanmiştir. Sonuç: Bu araştirmanin bulgulariyla, hem yapisal hem de erken dönem çevresel etmenlerin psikopatolojiye yatkinlastirici etkilerinin olduğu ve özellikle depresyon ve anksiyetenin etiyolojisini anlamada önemli yer tuttuğunu gösterilmiştir. © 2018 Turkish Association of Nervous and Mental Health.
Databáze: OpenAIRE