The effects of global warming on the marine environment

Autor: Sadeghi, Hojjat
Přispěvatelé: Özkan, Ebru Yeşim, Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Su Ürünleri Temel Bilimler Ana Bilim Dalı
Jazyk: turečtina
Rok vydání: 2021
Předmět:
Popis: İklim değişimi, hem antroponim (insan tarafından yapılan) iklim değişimini hem de ENSO, PDO, NAO, gibi geniş dekadal oceanografik desenleri içermektedir. Dünyanın iklim sistemi atmosfer, hidrosfer ve kriyosferi içermektedir. Geçmişte iklim değişikliği atmosferdeki, hidrosferdeki ve kriyosferdeki içsel dalgalamalar sebebiyle doğal olarak oluşmuştur; fakat aynı zamanda volkanik patlamalar, güneşin etkisindeki değişiklikler, dünyanın yörünge değişikliği ve kara parçalarının değişikliklerinden de etkilenmiştir. Dünyada iklimler periyodik olarak değişmektedir ve en belirgin periyodlar 100000 yıllık, 26000 yıllık ve 11 yıllıktır. Atmosferde CO2 konsantrasyonlarının 2000‟li yıllarda hızla artış göstermesi ve küresel ısınmanın gözlemlenmesi okyanusların asitlenmesiyle birlikte pek çok problemi de beraberinde getirmektedir. Bu nedenle, önümüzdeki yıllarda denizlerde oluşabilecek değişimleri tahmin etmek ve eğer mümkün olabilirse bu değişimlerin kontrolünü sağlayabilmek büyük önem taşımaktadır. Büyük Okyanus Taşıyıcı Kuşağı (Conveyor Belt), küresel ölçekte Termohalin konveksiyon hareketidir. Küresel ısınmayla beraber buzların erimesi tuzluluğu azaltır. Dolayısıyla bu büyük termohalin kanveksiyon akımının zayıflamasına neden olur. Dip sularının oksijenlenmesi durur ve Okyanus dip suları oksijensiz hale gelir. Atmosferik CO2 konsantrasyonlarının 1900‟lü yıllarda 380 ppm‟den 2100‟ e kadar 450 ppm‟e veya 550 ppm‟e hızlı artışı, atmosferin bir sera gazı olan CO2 in Simpson Penceresi olarak adlandırılan 8-14 μm dalga boyu aralığına opak olması dünyanın ısınmasına neden olmaktadır. Atmosferde CO2 in artması okyanusta daha fazla çözünmesiyle pH da değişimlere yol açar. Kalkerli iskeleti olan canlıların larval aşamada olumsuz etkilenmesi beklenmektedir. Artan sıcaklıkla algal büyüme pencereleri daha geniş bir zaman aralığını kapsayacak ve toksik türlerin etkilerini artıracaktır. Deniz çiçekli bitkilerinin artan ısınma ile olumlu etkileneceği sonucuna varılmıştır. Mezozooplankton da küresel ısınmayla sıcak seven kopepodlar soğuk sevenlerin yerine geçecek ve bir kladoser, Penilia Avirostris „in Acartia Clausii‟nin yerini alacağı sonucuna varmışlardır ki Gerence Körfezi‟nde de (Çeşme) 2006 yılında yaz aylarında P. Avirostris‟in yoğun çoğalması ve Su kolonuna PP olarak %50 ye kadar katkı sağlayabilen Rhizosolenia yığınları gözlenmiştir. Rhizosolenia yığınlarının artışı küresel ısınmayla ilgili olmalıdır ve önemli bir araştırma konusu oluşturmaktadır. Ozon deliği nedeniyle artan UVB ışınımına daha dayanıklı olan küçük boylu fitoplanktonun hakim olacağı sonucuna varılmıştır. İklim değişikliği, kıyısal Upwelling‟in zamanlamasını ve gücünü etkileyebilir. Geniş değişiklikler, derin okyanus taşıyıcı kuşağını içerenler gibi okyanus sirkülasyonunda (Rahmstorf 2002), mevcut sistemlerde yer değiştirmelere ve ilişkili alg patlaması fenomenlerine neden olabilir. Rüzgar kaynaklı akıntılar fitoplanktonu bir bölgeden uzağa taşıyabilir ve cepheler ve girdaplar gibi orta ölçekli özelliklerin oluşumunun boyutunu ve sıklığını etkileyebilir. Kasırgalar gibi aşırı iklim olaylarının, kist üreten toksik dinoflagellatların mevcut dağılımını genişlettiği de bilinmektedir. Deniz seviyesinde ki yükselmeler, kıta sahanlığının kapsamını artırma potansiyeline sahiptir. Bu da fitoplankton büyümesini destekleyen sığ, sabit su kolonları sağlar. Nitekim, Kretase jeolojik döneminde kokkolitoforidlerin çoğalması, genişleyen kıta sahanlığına bağlanmıştır. Artan sıcaklığın sonucu, artmış yüzey tabakalanması, yüzeydeki besin maddelerinin daha hızlı tükenmesi ile sonuçlanacağı düşünülmektedir. Yüksek enlemlerde planktonda artış, orta enlemler ve tropiklerde besin sınırlayıcılığı nedeniyle planktonda azalma beklenmektedir. Daha çok küçük boyutlu nano ve pikoplanktonun hakimiyeti yüksek yüzey/hacim oranları nedeniyle oluşacağı düşünülmektedir. Kuzey Adriatik‟teki besin ağları çok verimli otlama tipinden, son ürünü müsilaj olan mikrobiyal çevrime doğru değişim göstermiştir. Sadece bağıl olarak yüksek fosfor ve kuvvetli hidrodinamik şartlar diatom çoğalmasını desteklemekte ve balığa kadar biyomasın aktarılması söz konusu olmaktadır. Yüksek fosfor ve düşük hidrodinamik red tide ile sonuçlanmaktadır. Çok düşük fosfor ve yüksek ve düşük hidrodinamik, olumsuz şartların gelişmesine neden olmaktadır. Küresel ısınma açısından dikkat çekici olan, kıyısal sularda termoklinin dibe kadar ulaşıp ulaşmadığının teşhisidir. Dip canlıları için ölümcüldür. Düzenli olarak takip edilmelidir. İklim değişimlerinin uygun belirleyicileri olarak anahtar türlerin tespitinin öncelikli olarak belirlenmesi hedef alınmıştır. Deniz çayırlarının dağılım gösterdiği bölgelerde artan sıcaklığa bağlı genişlemenin takibi ve böyle alanlarda (Nursery sahaları) deniz canlılarının larval safhasından sonra genç bireylerin beslenme evrelerinde izleme çalışmalarının yapılması hayati bir önem taşımaktadır. Balıkların mide içeriği analizleri ile av kompozisyonlarının belirlenmesi ve avını oluşturan türlerin yağ asidi analizleri, balık popülasyonlarında gözlenen peryodik yıkımın nedenlerini ortaya koyabilir. Eğer balık çoklu doymamış yağ asitlerini soğuk suda kendi üretiyorsa hamsi gibi balıkların devlet tarafından soğuk şartlarda üretimi yapılarak türün koruma altına alınması gerekir. Belki de bu amaçla devlet tarafından Ege Denizi‟nin kuzeyinde (Saros Körfezi‟nde) ve Karadeniz kıyılarında enstitüler kurulabilir. Derinden soğuk suları suni upwelling ile yüzeye getirilerek sınırlı bölgelerde balıklar ve kabuklular korunabilir. Soğuk suyun derine batmaması için tuzlulukda küçük değişimler sıcaklığa göre avantaj sağlar.
Climate change includes both anthropogenic (man-made) climate change and broad decadal oceanographic patterns such as ENSO, PDO, NAO. Earth's climate system includes the atmosphere, hydrosphere and cryosphere. In the past, climate change has occurred naturally due to internal fluctuations in the atmosphere, hydrosphere and cryosphere, but has also been affected by volcanic eruptions, changes under the influence of the sun, earth's orbit change, and changes in landmass. Climates in the world change periodically and the most prominent periods are 100000 years, 26000 years and 11 years. The rapid increase in CO2 concentrations in the atmosphere in the 2000s and the observation of global warming bring many problems with the acidification of the oceans. For this reason, it is of great importance to predict the changes that may occur in the seas in the coming years and to control these changes if possible. The Great Ocean conveyor Belt is the Thermohaline convection movement on a global scale. With global warming, melting of ice decreases salinity, thus this large thermohaline canvection current causes weakening. The oxygenation of the deep waters stops and the ocean bottom waters become oxygen-free. The rapid increase in atmospheric CO2 concentrations from 380 ppm to 2100 to 450ppm or 550ppm in the 1900s, and the opaque atmosphere of CO2, a greenhouse gas, to the 8-14 μm wavelength range called the Simpson window, causes the earth to warm up. The increase in CO2 in the atmosphere causes changes in pH as it dissolves more in the ocean. Creatures with calcareous skeletons are expected to be adversely affected at the larval stage. With increasing temperature, algal growth windows will cover a wider time span and increase the effects of toxic species. It is concluded that marine flowering plants will be positively affected by increasing warming. In Mesozooplankton, they concluded that with global warming, hot-loving copepods will replace those who love cold, and a cladoser, Penilia avirostris, will replace Acartia clausii, in which in the Gerence Bay (Çeşme) in 2006, intense proliferation of P. avirostris and water Rhizosolenia piles that can contribute up to 50% as PP to the column were observed. The increase in rhizosolenic heaps should be related to global warming and is an important research topic. It was concluded that small phytoplankton, which is more resistant to increased UVB radiation due to the ozone hole, will dominate. Climate change can affect the timing and strength of coastal upwelling. Broad changes in ocean circulation, such as those involving the Deep Ocean Carrier belt (Rahmstorf 2002), can cause displacements in existing systems and associated algal bloom phenomena. Wind-induced currents can transport phytoplankton away from an area and affect the size and frequency of formation of medium-sized features such as facades and vortices. It is also known that extreme climatic events such as hurricanes expand the current distribution of toxic dinoflagellates that produce cysts. Sea level rise has the potential to increase the extent of the continental shelf. This provides shallow, stable water columns that support phytoplankton growth. As a matter of fact, the proliferation of coccolitophorides during the Cretaceous geological period was attributed to the expanding continental shelf. It is thought that the result of increased temperature, increased surface stratification, will result in faster depletion of nutrients on the surface. Increase in plankton at high latitudes and decrease in plankton are expected due to nutrient restriction in mid latitudes and tropics. It is thought that the dominance of small-sized nano and picoplanton will occur due to high surface / volume ratios. Food webs in the North Adriatic have changed from a very efficient grazing type to a microbial cycle whose end product is mucilage. Only relatively high phosphorus and strong hydrodynamic conditions support diatom growth and transfer of biomass up to the fish. It results in high phosphorus and low hydrodynamic rejection. Very low phosphorus and high and low hydrodynamics cause adverse conditions to develop. What is striking in terms of global warming is the diagnosis of whether the thermocline has reached the bottom in coastal waters. It is fatal to bottom creatures. It should be followed regularly. It is aimed to determine the key species as suitable determinants of climate changes with priority. It is of vital importance to monitor the expansion due to increasing temperature in regions where sea meadows are distributed, and to conduct monitoring studies of young individuals in feeding stages after the larval stage of sea creatures in such areas (Nursery fields). The analysis of the stomach content of fish and the determination of the prey composition and the fatty acid analysis of the species that make up the catch can reveal the reasons for the periodic destruction observed in fish populations. If the fish produces polyunsaturated fatty acids in cold water, fish such as anchovies should be produced by the state under cold conditions and the species should be protected. Perhaps for this purpose, institutes can be established by the state in the north of the Aegean Sea (in the Saros Gulf) and on the Black Sea coast. Fish and crustaceans can be protected in confined areas by bringing deeply cold waters to the surface with artificial upwelling. Small changes in salinity provide an advantage over temperature so that cold water does not sink deep.
Databáze: OpenAIRE