Popis: |
Kistik ekinokokkozisin tanısı radyolojik tanı yöntemleri ile konulmaya çalışılmasına rağmen kistin tümör, apse, basit kist gibi diğer yer kaplayan olgularla ayırıcı tanısının yapılabilmesi ve operasyon sonrası nükslerin daha sağlıklı bir şekilde değerlendirilebilmesi için ön tanının serolojik tanı yöntemleriyle desteklenmesi gerekmektedir. Çalışmamızın amacı; ameliyat öncesi, ameliyat sonrası, PAIR öncesi ve sonrasını kapsayan dönemde farklı iki antijen (kist sıvısı ve protoskoleks eriyik antijeni) kullanarak hastaların tanı ve takibinde IgG, IgG4 ve IgE spesifik antikorlarının ELISA ve Western Blot (WB) yöntemleri ile araştırılmasıdır. Böylece KE'li hastaların tanı ve takibinde heriki testin ve spesifik antikorların yeri değerlendirilmiştir. Çalışmaya 2009-2013 yılları arasında kist hidatik olduğu cerrahi operasyon ya da PAIR işlemi ile saptanan 12'si (%54.5) kadın, 10'u (%45.4) erkek 22 hasta dahil edilmiştir. Cerrahi operasyon geçirmiş (11 hasta) ya da PAIR işlemi yapılmış (11 hasta) 22 hastadan operasyon öncesi, operasyondan sonraki birkaç gün içerisinde, 6 ay ve 4 hastadan 12 ay sonra, PAIR hastalarından ise PAIR işlemi yapıldığı gün, 6 ay sonrası, ikişer hastadan ise 12 ay ve 18 ay sonrası kan örnekleri alınmıştır. Toplam 62 serum örneğine, kist sıvısı ve protoskoleks eriyik antijeni kullanılarak ELISA-IgG, ELISA-IgG4 ve ELISA-IgE ile WB yöntemleri uygulanmıştır. ELISA-IgG ile 22 hastanın 18'i pozitif (1/160 ile 1/10.000) 4'ü negatif bulunmuştur. Negatif çıkan hastaların ikisi Ce1 (aktif), ikisi Ce4 (inaktif) tiptedir. ELISA-IgE kist sıvısı antijeni ile hastaların 9'unda, protoskoleks antijeni ile hastaların 8'inde pozitif bulunmuştur. ELISA-IgG4 5 hastada (2'si cerrahi, 3'ü PAIR) pozitif bulunmuştur. IgG-WB ile Echinococcus'a özgü 6-8 kDa, 16-18 kDa, 24-26 kDa luk bantlarla 38 kDa ve 203 kDa bantlar da elde edilmiştir. Toplam 62 stripten yalnızca 3'ünde E. granulosus'a özgü 7-8 kDa ağırlığındaki proteinin varlığı görülmemiştir. Çalışmamızda elde ettiğimiz 203 kDa luk proteinin hastalığın tanı ve takibinde önemli olabileceğini düşünmekteyiz. Ancak bunun için daha uzun süreli takip ve çalışma yapılması gerekmektedir. Sonuç olarak; herhangi bir nüks olayını engellemek ve erken tanı koymak için takiplerin uzun yıllar sürmesi, hastanın klinik bulguları ile birlikte radyolojik ve sensitivitesi, spesifisitesi yüksek birden fazla (ELISA ve WB) serolojik yöntem kullanılarak spesifik IgG ve IgG4 antikorlarının değerlendirilmesi yararlı olacaktır. |