Claude Farrère'in Türkiye'deki seyahat izlenimleri
Autor: | Avcı, Kıymet |
---|---|
Přispěvatelé: | Baldıran, Galip, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans |
Jazyk: | francouzština |
Rok vydání: | 2021 |
Předmět: | |
Popis: | This study deals with Claude Farrère's impressions of his journey to Turkey which took place between the years 1902 and 1950. The purpose of this dissertation is to analyse how the writer presents the Turk image in his works from an orientalist perspective. Farrère was who was depicted as a philhellenism when he first came to Turkey left Turkey as a turcophile. He set up all his trips to Istanbul with the exception of his trip to Ankara in 1931. He reflects his observations about Turkish people, their lifestyles, traditions, the regime, İstanbul and Ankara as two important cities, relationship dynamics with various minority groups, social changes experienced both in the years of Ottoman Empire and just after the foundation of Turkish Republic. The study is presented in three parts. In the first part, it is aimed to give information about the writer and to present writer's closeness to Turkey. Farrère's sympathy towards Turkish people, the influence of Pierre Loti on him, this writer- sailor collaboration in order to defend Turkey, their journeys to Turkey and their point of views about the massacres that are attributed to Turks and his interviews with Atatürk have been examined. In the second part, the image of Turk reflected in Farrère's works have been studied. So as to explain the image of Turkish man, Farrère's viewpoint on Ottoman man, Turkish soldier, imam and Turkish man during the time of Turkish Republic have been discussed. In order to explain Turkish woman, writer's point of view about Ottoman Woman and harem, Republic Woman and children have been dealt with. Moreover, writer's remarks about Ottoman Empire, Turkish Republic, and the rulers of these periods and Young Turks (Jön Turks) have been examined. Furthermore, the images of the French, Armenian and Greek in his works have been presented. In the third part, Farrère's viewpoints about Turkish people's belief system, traditions and lifestyles and also his impressions about İstanbul and Ankara have been discussed. In order to follow in writer's footsteps and reflect his impressions, the silhouette of Istanbul, the European side of İstanbul with its unique views, mosques, graveyards, frame houses, boats, coffeehouses, Haliç (The Golden Horn) and Beyoğlu have been explored. Farrère's depiction of Anatolia and Ankara, the new capital city, have been analysed. In this study, it is aimed to find out and reflect Farrère's -a western writer- point of view about Turkish people and government developed through his journey to Turkey. His sympathy towards Turkish people does not keep away him from reflecting orientalist point of view in his works- though he is not as strict as the other orientalist writers. He not only speaks in the praise of Turkish people but also satirises them. Farrère sympathises the Ottoman Empire and the Ottomans reflecting the image of The East not the new, changing Turkey and the Turkish people. Cette étude analyse les impressions de voyages de Claude Farrère réalisés en Turquie entre 1902 et 1950. Le but de notre thèse est d'analyser la façon dont cet écrivain présente l'image turque dans ses œuvres à travers une perspective orientaliste. Alors que Farrère était venu philhellène en Turquie, il en est reparti turcophile. Hormis le voyage de 1931 fait à Ankara, il a fait tous ses voyages à Istanbul. Il a observé, à la fois à la fin de l'époque de l'Empire ottoman et après le fondement de la République de Turquie, le peuple turc, son mode de vie, ses tradition, la gouvernance de l'État, les villes d'Istanbul et d'Ankara, ses relations avec les diverses minorités, les changements sociaux vécus et a transcrit ce qu'il a vu dans ses œuvres. Nous avons préparé notre étude en trois parties. Nous avons consacré la première partie à connaître l'auteur et à examiner sa relation avec la Turquie. Nous avons analysé l'influence de Pierre Loti dans la sympathie de Farrère pour les Turcs, la collaboration de ces deux écrivains-marins pour la défense de la Turquie, ses principaux voyages en Turquie, ses pensées à propos des massacres attribués aux Turcs et les entrevues faits avec Atatürk. Dans la deuxième partie, nous avons étudié l'image turque que Farrère a peint dans ses œuvres. Pour définir l'image de l'homme turc, nous avons étudié le point de vu de Farrère sur l'Ottoman/Osmanli, le soldat turc, l'Imam et le Républicain. Pour définir l'image de la femme turque, nous avons examiné le point de vu de l'auteur sur la femme ottomane et le harem, la femme républicaine et les enfants. Ensuite, nous avons traité les idées de Farrère sur les époques de l'Empire ottoman et de la République de Turquie, leurs dirigeants et les Jeunes-Turcs. En outre, nous avons traité les images des Français, Arméniens et Grecs se trouvant dans les œuvres de l'auteur. Dans la troisième partie, nous avons étudié les idées de l'auteur sur la croyance, les traditions et le mode de vie du peuple turc et ses impressions sur les villes d'Istanbul et d'Ankara. Afin de suivre les traces de l'auteur et de refléter ses impressions, nous avons analysé en détails la silhouette d'Istanbul, son paysage sans pareil, ses mosquées, ses cimetières, ses maisons en bois, ses caïques, ses cafés, la Corne d'Or et la côte européenne où se trouve Péra. Nous nous sommes attardée sur la manière dont Farrère a décrit l'Anatolie et la nouvelle capitale Ankara. Dans notre étude, nous avons tenté de découvrir et de transposer les traces de son point de vue sur les Turcs et la Turquie dans le contexte des impressions de voyages en Turquie de Farrère étant un écrivain occidental. Son amour pour les Turcs -bien que sa plume ne soit pas aussi sévère que les autres écrivains orientalistes- n'a pas empêché l'existence de traces orientalistes dans ses œuvres (ne l'a pas empêché d'écrire selon l'approche orientaliste). Bien qu'il fasse l'éloge des Turcs, il ne se prive pas de leur faire des sarcasmes. Car, la Turquie et les Turcs que Farrère aime sont l'Empire ottoman et les Ottomans qui reflètent l'image orientale et non la nouvelle Turquie. Bu çalışma, Claude Farrère'in Türkiye'deki 1902 ve 1950 yılları arasında gerçekleştirdiği seyahat izlenimlerini ele almaktadır. Tezimizin amacı, yazarın eserlerinde Türk imgesini sunuş şeklini oryantalist bir perspektiften analiz etmektir. Farrère, Yunan dostu olarak geldiği Türkiye'den Türk dostu olarak ayrılmıştır. 1931 yılında yaptığı Ankara seyahati hariç, tüm seyahatlerini İstanbul'a yapmıştır. Türk halkını, yaşam tarzını, geleneklerini, Devletin yönetim şeklini, İstanbul ve Ankara şehirlerini, çeşitli azınlıklarla olan ilişkilerini, yaşanan toplumsal değişimleri hem Osmanlı döneminin sonunda hem de Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra gözlemlemiş ve gördüklerini eserlerine yansıtmıştır. Çalışmamızı üç bölüm halinde hazırladık. Birinci bölümde, yazarı tanıtmayı amaçladık ve yazarın Türkiye'yle olan yakınlığına yer verdik. Farrère'in Türklere olan sempatisinde, Pierre Loti'nin etkisini, Türkiye'yi savunmak için bu iki denizci-yazarın iş birliklerini, Türkiye'deki başlıca seyahatlerini, Türklere atfedilen katliamlara dair düşüncelerini ve Atatürk ile yaptığı görüşmeleri irdeledik. İkinci bölümde, Farrère'in eserlerinde yansıttığı Türk imgesini inceledik. Türk erkeği imgesini açıklamak için, Farrère'in Osmanlı erkeğine, Türk askerine, imama ve Cumhuriyet erkeğine olan bakış açısını ele aldık. Türk kadını imgesini açıklamak için, yazarın Osmanlı kadınına ve hareme, Cumhuriyet kadınına ve çocuklara bakış açısını irdeledik. Daha sonra, yazarın Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerine, o dönemlerin yöneticilerine ve Jön Türklere dair düşüncelerini ele aldık. Ayrıca, yazarın eserlerinde yer alan Fransız, Ermeni ve Yunan imgelerini işledik. Üçüncü bölümde, Farrère'in Türk halkının inanç ve geleneklerine, yaşam tarzına dair düşüncelerini ile İstanbul ve Ankara şehirlerine dair izlenimleri ele aldık. Yazarın izinden giderek ve onun izlenimlerini yansıtmak adına, İstanbul'un siluetini, eşsiz manzarasını, camilerini, mezarlarını, ahşap evlerini, kayıklarını, kahvelerini, Haliç'i ve Beyoğlu'nun bulunduğu Avrupa yakasını detaylı bir şekilde inceledik. Farrère'in Anadolu ve yeni başkent Ankara'yı eserlerinde nasıl betimlediği üzerinde durduk. Çalışmamızda, batılı bir yazar olan Farrère'in, Türkiye'deki seyahat izlenimleri bağlamında Türk milletine ve devletine olan bakış açısının izlerini keşfetmeye ve yansıtmaya çalıştık. Onun Türklere olan sevgisi -kalemi diğer oryantalist yazarlar kadar sert olmasa da- eserlerinde oryantalist izlerin varlığını engellememiştir. Türkleri her ne kadar övse de onları iğnelemekten geri durmamıştır. Zira Farrère'in sevdiği Türkiye ve Türkler, değişen yeni Türkiye değil, Doğu imajını yansıtan Osmanlı İmparatorluğu ve Osmanlılardır. |
Databáze: | OpenAIRE |
Externí odkaz: |