| Popis: |
Bilindiği üzere Türkler, tarihin erken dönemlerinde Bozkır coğrafyası üzerinde yaşamışlar ve burada devrinin en önemli devletlerini meydana getirmişlerdir. İskit ve Hunlar birçok toplumda da görüldüğü üzere yaşadıkları çevrenin etkisinde kültürlerini oluşturup geliştirmişlerdir. Zira bozkır coğrafyasında güçlü devletler kurabilmek, sosyal ve ekonomik hayatı idame ettirebilmek yüksek ve ileri kültürün bir ürünüdür. İskitler’in yayıldığı coğrafyayı hem yazılı hem de arkeolojik buluntulardan öğrenmekteyiz. Yazılı kaynaklarda İskitler’in giyim-kuşamlarına göre adlandırıldıklarını görmekteyiz. İskitler, atlı kavimler medeniyetinin önemli bir halkasını oluşturmakla beraber Bozkır Kavimleri arasında gerek siyasi gerekse kültürleri bakımından önemli bir yer tutmaktadır. İskitler hakkında bize ilk bilgileri M.Ö. 5. Yüzyılın ortalarında Bug Diyenper Irmakları ağzındaki “Olbia” Yunan şehrini ziyaret etmiş olan Heredotos verir. Yazılı belgelere dayanan Türk Tarihi, Hunlar ile başlar. Hunlar’ın tarih sahnesine teşkilatlı ve güçlü bir devlet olarak ortaya çıktığını görmekteyiz. Hunların yayıldığı coğrafya ise en genel ifade ile Orta Asya bozkırlarıdır. Bu saha, Tanrı Dağları’nın güneyinde ve kuzeyinde olmak üzere iki bölüme ayrılarak mütalaa edilebilir. Biz bu çalışmamızda İskit ve Hunalar’ın sosyal ve iktisadi hayatlarını ve iki toplum arasındaki benzerlikleri ana hatlarıyla açıklamaya çalıştık. Çalışmamızdaki bir diğer amaç ise İskit ve Hun tarihi yeniden gözler önüne sermek ve bu tarihi canlı tutmaktır. |
