Popis: |
Kur’ân-ı Kerim, indirilmeye başladığından beri Allah Teâlâ’nın mesajını anlama gayretleri çerçevesinde pek çok tefsir metotları gelişmiştir. Dilbilimsel tefsir de bu metotlardan birisidir. Bu tefsir yöntemleriyle Kur’ân-ı Kerim’i anlama noktasında, lügat, sarf, nahiv ve belağât gibi Arap dili ilimlerini kullanarak pek çok eserler yazılmıştır. Kur’ân-ı Kerim’in hakikatine ulaşmak isteyen tâlibin yolu, Kur’ân ilimlerini öğrenmekten geçer. Kur’ân’ın anlaşılmasında büyük bir etkisi olan İ’râbu’l-Kur’ân, Kur’ân ilimlerinin bir dalıdır. İ’râbu’l-Kur’ân alanında ilk dönemden günümüze değin birçok eser telif edilmiştir. Bu çalışmada İ’râbu’l-Kur’ân’ın bir mefhum olarak ortaya çıkışı ve hicri IV. (X.) yüzyılda İ’râbu’l-Kur’ân alanında eser veren müellifler ve eserleri tesbit edilip bunların genel özellikleri hakkında bilgi verilecektir. Bu çalışmanın amacı; erken dönem sayılabilecek söz konusu asrın İ’râbu’l-Kur’ân eserlerini ve müelliflerini bir araya getirerek, Basra ve Kûfe nahiv ekollerinin sentezlenmesi sonucu oluşan Bağdat nahiv ekolünün metotlarını belirlemeye çalışmak olacaktır. Konumuzun daha iyi idrâk edilebilmesi amacıyla makalemizin giriş bölümünde, "i’râb" kavramının lügat ve ıstılahî manâlarına kısaca değinilip, i’râbın, Kur’ân ilmi açısından önemine vurgu yapılacaktır. Birinci bölümde, IV. (X.) yüzyılda İ’râbu’l-Kur’ân sahasında çalışma yapan âlimler hakkında bilgi verilecektir. Makalemizin ikinci bölümünde ise söz konusu yüzyılın i’râbu’l-Kur’ân eserleri ve özelliklerine değinilecektir. |