Microsurgery results in vestibular schwannoma patients: retrospective clinical study
Autor: | Can, Halil, Dolgun, Müge, Özgen, Utku, Gömleksiz, Cengiz, Diren, Furkan, Aydoseli, Aydın, Aras, Yavuz, Sencer, Altay |
---|---|
Přispěvatelé: | Biruni Üniversitesi |
Jazyk: | turečtina |
Rok vydání: | 2019 |
Předmět: | |
Popis: | Amaç: Vestibüler şvannoma vakaları, gelişen görüntüleme teknikleri sebebiyle günümüzde daha sık izlenmektedir. Bu çalışmada, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Nöroşirurji Anabilim Dalı’nda retrosigmoid kranyektomi tekniğiyle ameliyat edilen hastaların sonuçları retrospektif olarak değerlendirildi. Yöntemler: Kliniğimizde 2012-2017 tarihleri arasında opere edilen vestibuler şvannoma tanılı 18 hastanın radyolojik ve klinik bulguları değerlendirildi. Hastalara olası tedavi yöntemleri detaylı olarak anlatıldıktan sonra hepsinden oral ve yazılı aydınlatılmış onam alındı. Bulgular: Çalışmamızda, 13 kadın ve 5 erkekten oluşan toplam 18 hasta incelendi. Kitle çapı 3cm’nin altında olan 11 hasta; 3cm’nin üstünde olan 7 hasta saptandı. Tüm hastalara retrosigmoid kranyektomi ile kitle rezeksiyonu yapıldı. Hastaların 11’inde total rezeksiyon, 7’sinde subtotal rezeksiyon yapıldı. Total rezeksiyon yapılan hastaların yedisinde (%63,6) yeni gelişen fasyal parezi izlendi. Üçer hastada (%27,2) yeni gelişen glossofarengeal ve abdusens sinir parezisi izlendi. 3cm’den büyük çaplı tümörlerde %42 oranında fasyal sinir korundu. Tüm hastaların içerisinde bir hastada (%5,5) BOS fistülü; bir hastada (%5,5) da hidrosefali gelişti. Sonuç: Vestibüler şvannom olgularında, mikrocerrahi, radyocerrahi ve ‘bekle/takip et’ olmak üzere üç yaklaşım izlenmektedir. Her ne kadar 3cm’nin üstündeki tümörlerde altın standart mikrocerrahi olsa da, 3cm’nin altındaki tümörlerde tedavi planı tartışmalıdır. Yaptığımız bu çalışmada, kitle boyutu 3cm’nin altında olan ve total rezeksiyon yapılan hastaların hepsinde postoperatif fasyal parezi gelişmiştir. Total rezeksiyon yapılan hastalarda gelişen 6. ve 9. kafa çifti parezilerinin, subtotal rezeksiyon yapılan hastalarda daha az sıklıkla görülmüş olması, total-subtotal rezeksiyon kararını etkileyebilecek bir faktördür. Bu nedenle 3cm’den büyük çaplı tümörlerde mevcut nöromonitörizasyon imkanları da göz önünde bulundurularak (total rezeksiyon/subtotal rezeksiyon + radyocerrahi) tedavi planı göz önünde bulundurulmalıdır. Anahtar kelimeler: Vestibüler şvannom, serebellopontin köşe tümörü, kranial sinir parezisi, radyocerrahi Objective: Nowadays due to developing imaging techniques, vestibular schwannoma cases are monitored more frequently. In this study, the results of the patients who underwent surgery in the Department of Neurosurgery, Istanbul University Istanbul School of Medicine were retrospectively evaluated. Methods: Radiological and clinical findings of 18 patients with vestibular schwannoma diagnosed in our clinic from 2012 to 2017 were evaluated. After describing the possible treatment methods of the disease in detail, oral and written informed consent was obtained from all of them. Results: In our study, 18 patients, consisting of 13 women and 5 males, were examined. Eleven patients were found with a mass diameter below 3 cm, and seven patients were found with mass diameter above 3 cm. All patients underwent mass resection with retrosigmoid craniotomy. Total resection was performed in 11 patients, and subtotal resection was done in 7 patients. In seven patients with total resection (63.6%), a newly developed facial paresis was observed. The newly developed glossopharyngeal nerve paresis was observed in three patients (27.2%), and also abducens nerve paresis in three patients (27.2%). The facial nerve was preserved at a rate of 42% in tumors larger than 3 cm in size. The CSF fistula developed in one patient (5.5%); hydrocephalus developed in one patient (5.5%). Conclusion: In cases of vestibular schwannoma, microsurgery, radiosurgery, and "wait/follow" approaches are monitored. Although gold is standard microsurgery in tumors sized above 3 cm, the treatment plan for tumors under 3 cm in size is controversial. In this study, postoperative facial paresis was developed in all patients with total resection, which were below the mass size of 3 cm. The fact that the abducens and glossopharyngeal nerve paresis in patients with total resection have been seen less frequently in patients with subtotal resection is a factor that can affect the decision of total-subtotal resection. Therefore, the treatment plan should be taken into consideration (total resection/subtotal resection + radiosurgery) considering the existing neuromonitoring facilities in tumors larger than 3 cm in size. |
Databáze: | OpenAIRE |
Externí odkaz: |