Prp uygulamasının venöz ve diabetik tropikülser tedavisindeki etkinliği
Autor: | Kharchenko, T., Melekhovets, O., Melekhovets, Yu., Radko, A., Chumachenko, Ia. |
---|---|
Přispěvatelé: | Maltepe Üniversitesi |
Jazyk: | angličtina |
Rok vydání: | 2019 |
Předmět: | |
Popis: | Introduction: About 18% patients with chronic varicose veins are accompanied by the appearance of trophic ulcers, among patients with diabetes mellitus, this indicator is about 4-10% of patients. The presence of a trophic defect greatly affects the quality of life of patients and, without adequate treatment, leads to disability. The aim of the study is to assess effectiveness of the venous and diabetic trophic ulcers treatment with use of plasmatherapy (PRP). Materials and Methods: Total of 48 persons with trophic ulcers were divided into two groups: 1st group - 24 patients with chronic varicose veins class C6 according to CEAP classification, 2nd group - 24 patients with diabetes mellitus type 2, moderate severity, compensatory stage, diabetic foot syndrome II st. by E. Wagner. Patients were matched according to age, sex, and average duration of wound’s defect (8 mo), average wound area of 6.4 cm2. Before inclusion in the study patients had a specific etiopathogenetic treatment, up to complete wound purification, confirming on the results of bacteriological analysis. The course of PRP-therapy was started for the trophic ulcer on reparation phase. The regiment was consisted of 3 procedures of intradermal injections 1 time per week. For evaluation of the wound healing dynamics, electron application LesionMeter was used at the baseline and 4 weeks after starting treatment. Results: After PRP-therapy a positive effect was observed in 100% of patients. In the 1st group 91.7% (22 patients) achieved complete epithelization and connective tissue scar formation after 4 procedures; in the 2nd group, this figure was achieved in 58.3% (14 patients). Discussion: The lower rate of complete epithelization in patients in the 2nd group was due to the location of the trophic ulcer on the surface that is most exposed to pressure and trauma during movement (plantar surface of the foot). Giriş: Kronik variköz ven hastalarının %18’inde, diyabet hastalarının yaklaşık &4-10’unda tropik ülser gözlenmektedir. Tropik hasar hastalarının hayat kalitesini önemli şekilde etkilemekte ve yetersiz tedavi sakatlıklara yol açmaktadır. Bu çalışmanın amacı venöz ve diyabetik tropik ülser hastalarında plazmaterapi (PRP) tedavisinin etkinliğini araştırmaktır. Materyal ve Metodlar:Toplam 48 tropik ülser hastası iki ayrı gruba ayrıldı. Grup I 24 hasta CEAP sınıflandırılmasına göre C6 seviyesinde kronik variköz ven, Grup II de Tip 2 Diyabetli 24 hasta, orta derece, kampensatuvar seviye E. Wagner’e göre diyabetik ayak sendromu II bulunmaktadır. Hastalar yaş, cinsiyet, yara defekti süresi (8 ay), ortalama yara alanı 6,4 cm2 olmak üzere eşleştirildi. Bu çalışmada, hastalar özel bir etiyopatogenetik bir tedavi aldılar. Sonuçlar bakteriyolojik analiz ile teyit edildi. PRP tedavisi tropik ülserin onarım aşamasında başlandı. Tedavi haftada 1 kere intradermal olarak 3 kez uygulandı. Yara iyileşmesi değerlendirilmesi, tedavinin başında ve 4.hafta sonunda Lesion- Meter elektron uygulaması ile yapıldı. Sonuçlar: PRP tedavisi sonrası hastaların %100’ünde pozitif etkileri görüldü. Grup I’de %91,7 (22 hasta), Grup II’de %58,3 (14 hasta) hastada tam bir epitelnasyon ve konnektif doku skar oluşumu, 4 hafta sonunda gözlendi. Tartışma: Grup II hastalardaki düşük tam epitelizasyonunun, basınç ve travmaya hareket sırasında fazla maruz kalınan bir bölge oluşmasından (ayak plantar yüz) dolayıdır. |
Databáze: | OpenAIRE |
Externí odkaz: |