Popis: |
Bu yazının amacı; ticari defterlerin tutulması ve mali tabloların düzenlenmesi konusundaki hükümleri 1.1.2013 tarihinde yürürlüğe girecek olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun (TTK) ticari defterler, mali tablolar ve değerleme konusunda Vergi Usul Kanununa (VUK) üstünlük taşıyacak şekilde tacir vergi mükelleflerinin ödevleri ile ilgili bağlayıcı bir düzenleme getirip getirmediğini araştırmak ve sorgulamaktır. Vergi hukukumuz; ticari defterler, vesikalar ve değerleme konusunda özel hükümler tesis ettiği için daha önceki Türk Ticaret Kanunu ilişkisinde olduğu gibi bu konularda tacirler için gene Vergi Usul Kanunu hükümleri geçerli olacaktır. Bu yoruma göre ticari defterler, vesikalar, mali tablolar ve değerleme konularında vergisel düzenlemelerin esas olacağı kanaatindeyiz. 6102 sayılı yasa özellikle muhasebe standartları konusunda yasa ile düzenlemesi gereken kural ve yasakları düzenleyici ve denetleyici bir kurum olan Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumuna verilmiş görünmektedir. The aim of this paper is to examine whether new Turkish Trade Law No.6102 effective 1st of January 2013 would be more binding tradesmen than Turkish Tax Law in terms of taxpayer’s duties & obligations - book-keeping, financial statements and asset valuation We have reached the conclusion that new Turkish Tax Law by introducing more specific and comprehensive articles regarding book-keeping, financial statements and valuation would be binding as it was before. In the field of book-keeping, documentation, financial statements and valuation taxpayers would certainly and primarily consider the tax legislation concerned. It seems new trade law has delegated excessive power in terms of rules, procedures and bans to a newly established Public Oversight, Accounting and Audit Standards Board. |