Popis: |
Amaç: Total globozoospermi, akrozomu olmayan %100 yuvarlak başlı spermatozoanın varlığı ile teşhis edilir. Ejakülatı hem normal hem de globozoospermik hücreler (kısmi globozoospermi) içeren hastaların aynı sendromun bir varyasyonundan muzdarip olup olmadığı hala belirsizdir. Etkilenen erkeklerde fertilite azalması ve hatta infertilite de görülebilmektedir. Bazı durumlarda, globozoospermik hastalarda DNA fragmantasyonlu hücre sayısında da artış gözlenmiştir. Bu çalışmanın amacı, çalışma popülasyonumuzdaki normozoospermik ve oligozoospermik vakalarda semen parametleri, globozoospermi ve DNA fargmantasyon oranlarını belirlemek ve erkek infertilitesi ile ilişkisini araştırmaktır. Gereç ve yöntem: Bu çalışmada Diyarbakır Dicle Üniversite Hastanesi Üroloji polikliniğine başvuran 20 normozoospermik ve 20 oligozoospermik bireyden oluşan infertil erkek hasta gruplarında WHO kriterlerine uygun standart semen analizi yöntemleri uygulanmıştır. Normozoospermik ve oligozoospermik infertil erkeklerde yaş, sperm parametreleri (volüm, vitalite, konsantrasyon, toplam motilite, ve morfoloji) belirlenerek istatistiksel olarak analiz edilmiştir. Eozin Nigrosin yöntemi ile boyanan spermler immersiyon objektifi ışık mikroskobunda görüntülenerek vitalite açısından değerlendirilmiştir. Preparatlar, Spermac tekniği ile sperm boyama solüsyonları kullanılarak boyanmış ve spermler morfolojik açıdan değerlendirilmiştir. Acridine orange boyama yöntemi ile sperm DNA fragmantasyon hasarı değerlendirilmiştir. Bulgular: Normozoospermik ve oligozoospermik infertil erkeklerin yaş, volüm ve vitalite yüzde oranları arasında istatiktisel olarak anlamlı bir fark bulunamamıştır (p >0,05). Normozoospermik ve oligozoospermik infertil erkeklerin ortalama sperm konsantrasyonu, motilite, morfoloji (Kruger); globozoosperm oranı ve DNA fragmantasyon yüzdeleri arasında ise istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur (p < 0,05). Sonuç: Litetatürle uyumlu olarak elde ettiğimiz sonuçlardan, erkek infertilitesine klinik yaklaşımda ve ÜYTE yöntemlerinde semen analizindeki parametreler ve Kruger testi gibi konvansiyonel yaklaşımların yanında çeşitli boyama teknikleri ile belirlenen sperm morfolojik özellikleri ve sperm DNA fargmantasyonunun da önemli olduğu ve klinik olarak birlikte kullanılmaları gerektiği sonucuna vardık. Aim: Total globozoospermia is diagnosed by the presence of 100% round-headed spermatozoa without acrosomes. It is still unclear whether patients whose ejaculate contains both normal and globozoospermic cells (partial globozoospermia) suffer from a variation of the same syndrome. Affected men may experience decreased fertility and even infertility. In some cases, an increased number of cells with DNA fragmentation has also been observed in patients with globozoospermia. The aim of this study is to determine the semen parameters, globozoospermia and DNA fragmentation rates in normozoospermic and oligozoospermic cases in our research population and to investigate their relationship with male infertility. Material and methods: In this study, standard semen analysis methods in accordance with WHO criteria were applied to infertile male patient groups consisting of 20 normozoospermic and 20 oligozoospermic individuals who applied to Diyarbakır Dicle University Hospital Urology outpatient clinic. Age, sperm parameters (volume, vitality, concentration, total motility and morphology) were determined and statistically analyzed in normozoospermic and oligozoospermic infertile men. Sperm stained with the Eosin-Nigrosin method were visualized under an immersion lens light microscope and evaluated for vitality. The preparations were stained using sperm staining solutions with the Spermac technique and the sperms were evaluated morphologically. Sperm DNA fragmentation damage was evaluated by acridine orange staining method. Results: In accordance with the literature, based on our obtained results we can conclude that sperm morphological features (Kruger test) and sperm DNA fragmentation obtained with various staining techniques should be used together clinically, and are also important in the clinical approach to male infertility and ART methods. Conclusion: According to our results, DNA fragmentation in spermatozoa is beneficial in the selection of DNA sperms that are not suitable for use in ART methods. Our study showed that DNA fragmentation analysis results could be used for diagnostic purposes in determining male infertility. Dicle Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü (DÜBAP) tarafından TIP.20.028 numaralı proje ile desteklenmiştir. |