Popis: |
Bu çalışmanın amacı ortaokul öğretmenlerinin notlandırma uygulamalarını ve bu uygulamalarının geçerliğini incelemektir. Araştırma karma yöntem araştırma modellerinden zenginleştirilmiş desenle dizayn edilmiştir. Araştırmanın verileri devlet okullarında görev yapan 287 ortaokul öğretmeninden çevrim içi (online) olarak toplanmıştır. Araştırma grubu seçkisiz olmayan yöntemlerden uygun örnekleme yöntemi ile oluşturulmuştur. Araştırmanın nicel bölümünde tez kapsamında geliştirilen geçerli ölçmeler ölçeği ve gerçek hayat durum senaryoları aracından elde edilen veriler branş, cinsiyet, kıdem, yaş ve ölçme bilgisi açısından incelenmiştir. Nicel verilerin analizinde grup karşılaştırmaları için normallik varsayımı karşılayan gruplara Tek Yönlü Varyans Analizi(ANOVA), Bağımsız Gruplar t Testi normallik varsayımını karşılamayan gruplar için ise Kruskal Wallis H Testi ve Mann Whitney U Testi kullanılmıştır. Kategorik değişkenler arasında ilişkilerin incelenmesinde Uyum Analizi (Correspondence Analysis) kullanılmıştır. Araştırmanın nitel boyutunda Messick geçerlik teoremi ışığında öğretmenlerin geçerlik kategorileri belirlenerek ilgili kategorilere ilişkin görüşler incelenmiştir. Nitel verilerin analizinde ise içerik analizi kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre ortaokul öğretmenlerin geçerli ölçmeler ölçeği puanları Notlandırmaya Diğer Değişkenlerin Karışımı(NDK) alt ölçeğinde branş, cinsiyet, kıdem, yaş ve ölçme ve değerlendirme bilgisi değişkenlerinin alt düzeylerinde, Hatırlamanın Not Karışması (HNK) alt ölçeği branş, kıdem, yaş ve ölçme ve değerlendirme bilgisi değişkenlerinin alt düzeylerinde, Doğru Puanlama İşlemi(DPİ) alt ölçeği kıdem, yaş ve ölçme ve değerlendirme bilgisi değişkenlerinin alt düzeylerinde, Gerçek Performansın Gösterimi(GPG) alt ölçeği ise sadece ölçme ve değerlendirme değişkeninin alt düzeylerinde farklılaştığı görülmüştür. Senaryolara verilen cevaplar incelendiğinde öğretmenlerin yetenek, çaba, geçme-kalma, eksik ödev ve öğrenci gelişim faktörlerini notlandırmalarında dikkate aldıkları ve uygulamalarını sözü geçen faktörler çerçevesinde belirlendikleri görülmüştür. Ayrıca senaryolardaki yüksek not, ortalama not ve düşük not verme tercihlerinin öğretmenlerin branş türü, yaş ve kıdem özellikleriyle ilişkili olduğu ancak cinsiyet ve ölçme ve değerlendirme bilgisi değişkenleriyle bir ilişkisini olmadığı görülmüştür. Öğretmenlerin notlandırma yorumlamaları Messick geçerlik teoremine ilişkin kategorileri incelendiğinde genel olarak yapı geçerliğine ait yorumlamaların az olması öğretmenlerin notu sadece bir sayısal değerden ibaret olarak görmediklerini göstermiştir. Tüm yapılan yorumlamalarda notun anlamını bir değer etkisi ile eşleştiren öğretmenlerin çokluğu dikkat çekmiştir. Söz konusu çaba, yetenek, eksik ödev, notun gelişimi gibi faktörlerin toplumumuzda bir değer algısı olarak görülmesi bu durumun oluşmasına sebep olduğu düşünülmektedir. Öğretmenlerin not verme tercihleri ile sahip oldukları Messick geçerlik kategorileri arasındaki ilişkiler incelendiğinde çaba ve eksik ödev söz konusu olduğunda notun sonucu hakkında kaygılanan öğretmenlerin yüksek not verme eğiliminde, notlandırmaya kanıt arayan veya bazı değer algıları çerçevesinde notlandırmalar yapan öğretmenlerin ortalama notlar verdikleri görülmüştür. Öğrenci gelişimi söz konusu olduğunda ise öğretmenlerin genellikle bazen kanıt aramak için bazen değer algıları bunu gerektirdiği için bazen de notlandırma sonucu hakkında kaygıları olduğu için yüksek not verme eğilimi taşıdıkları gözlenmiştir. Öğretmenlerin notun yapısın hakkındaki görüşlerinden hareketle notu en çok bir ürün sonucu elde ettikleri ayrıca notun sadece sayısal bir durum olarak kavramlaştırdıkları görülmüştür. Notlandırmada kullandıkları kanıtlara ilişkin olarak en çok öğrenci davranışından elde edilen somut durumları kanıt olarak kullanan öğretmenler sınav sonucunu en önemli kanıt olarak gördüklerini dile getirmişlerdir. Öğretmenler somut kanıtlar dışında çaba, sorumluluk, derse katılım, ders önem ve ilgi gibi öğrenciden elde edilen soyut kanıtları da notlandırmalarında kullandıklarını dile getirmişlerdir. Öğretmenlerin notlandırmaya karıştırdıkları değer algılarında ise özellikle kendi değer algılarını dâhil ettikleri ve adalet, objektiflik, eşitlik kavramlarına önem verdikleri görülmüştür. Notlandırmanın sonucunda meydana gelecek değişimlere ilişkin öğretmen görüşlerinde teşvik etme, ilgi artışı, kendine güven ve başarı artışı gibi olumlu, dersten soğuma, küsme ve uzaklaşma ve başarısızlık hissi gibi olumsuz durumlara sebep olacağını dile getirmişlerdir. |