Popis: |
Tarihsel süreçte insan bedeni; siyasi, toplumsal, kültürel ve ekonomik yapılar içersinde anahtar bir kavramdır. Her toplumun kendine özgü bir beden tasarımı, beden terbiyesi, beden eğitimi ve bedene ilişkin ahlaki tanımları bulunmaktadır. Bedenin yapısı ve özellikleri toplumdan topluma, hatta aynı toplumda dahi farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıklar hem biyolojik, hem de toplumsal-siyasal özelliklere dayanmaktadır. Bedenlerin yapıları, hareketleri, duruş biçimleri gibi özellikleri bir toplumun sosyal ve siyasal yapısı ile ilgili bir gösterge oluşturmaktadır. Bu özellikleriyle beden, iktidar istencinin bir kaynağı, bir aracı konumunda yer almaktadır. Bu çalışma, Michel Foucault tarafından ortaya konulan biyo-iktidar kavramının, daha ileri bir boyuta taşınarak, Yirminci Yüzyılda ırkçı rejimlere -özellikle Nazizme- nasıl dönüştürüldüğünü ve Nazizmin bunu yaparken propaganda belgesellerinden nasıl yararlandığını ortaya koymaktadır. Bu amaçla, konuyla ilgili olarak geriye dönük yazılı belge taraması yapılmış ve Leni Riefenstahl’ın İradenin Zaferi ve Olimpiyat belgeselleri, biyo-iktidar kavramı çerçevesinde çözümlenmiştir Throughout the history, humanbody is the key factor within political, social, cultural and economical structures. Every community has its own moral definitions of body design and physical education. The structure of body differs from one society to another or even within the same society. These differences are based on both biological and socio-political characteristics. Body characteristics such as structure, movements and posture constitute a sign associated with the social and political structure of a community. Body, with its structure aforementioned, a reason and a tool for political ideologies to form goverment potency. This study initiates to reveal how biopower hypothesis put forward by Michel Foucault was developed and transformed into racial regimes –especially Nazism- while it also explains how Nazism took the advantage of propaganda documentaries to achive goverment potency. In this regard, a search of written resources was carried out and Leni Riefenstahl’s “Triumph of the Will” and “Olympia, episodes I and II” were analysed within the framework of biopower hypothesis |