Popis: |
ÖZETLiteratürde stratejik ittifakların istikrarı ile performans arasındaki ilişki konusunda tartışmalar devam etmektedir. Bazı araştırmacılar bu iki kavramı birbirine yakın kavramlar olarak değerlendirirken başka bir grup birbirinden ayrı tutulması gereken kavramlar olduğunu savunmaktadır. Yapılan araştırmada performansın istikrar üzerine etkisinde ortaklar arasındaki yakın ilişkinin aracılık rolü araştırılarak tartışmalara katkı sağlanmaya çalışılmıştır. Yakın ilişki duyguları içeriri ve taraflardan birisinin olumsuz duyguları bu yakın ilişkiyi bozabilir varsayımına dayanarak, yöneticilerin olumlu ve olumsuz performans algısından dolayı ortaya çıkacak duygularının, ilişki sermayesi üzerindeki etkisi araştırılmaya dahil edilmiştir. Ayrıca yöneticilerin kişilik özelliği olarak güvenme eğiliminin performans algısının sebebine ilişkin atıfları üzerinde düzenleyici bir role sahip olup olmadığı araştırmaya dahil edilmiştir. Dolayısıyla araştırma, bir stratejik ittifakın yöneticilerinin, olumlu ya da olumsuz performansın nedenine dair, güvenme eğilimleri etkisi altındaki algılarının, ortakları ile ilişkilerini nasıl etkilediği ve ilişkinin bozulmasının ya da yakınlaşmasının ittifak istikrarını nasıl etkilediği araştırmaktadır. Araştırma, atıf kuramı, genelleştirilmiş beklenti yaklaşımı ve sosyal takas kuramları bağlamında ele alınmıştır. Araştırmanın literatüre ilk katkısı stratejik ittifaklarda performansın ittifak istikrarına etkisini inceleyen öncü araştırmalardan birisi olmasıdır, araştırma getirdiği yeni yaklaşım ile stratejik ittifaklarda performans ve istikrar arasındaki ilişki tartışmalarına ampirik kanıtlar ile destek sağlamaktadır. Araştırmanın litratüre ikinci katkısı örgüt bilimi alanında az sayıda yapılan toplu atıf araştırmalarının stratejik ittifaklara genişletilmesinde öncü araştırmalardan olmasıdır. Araştırmanın lüteratüre üçüncü katkısı bireyin duygularının ve algılarının yapıya etkisinin araştırılmasıdır. Dördüncü katkı, girdi olarak performansın ilişki sermayesine olan etkisini araştıran öncü araştırmalardan birisi olmasıdır. Araştırmanın literatüre beşinci katkısı kişilerin güvenme eğiliminin atıf tarzı üzerindeki etkisinin incelenmesidir. Araştırmada elde edilen sonuçlar, kişilik özelliği olarak güvenme eğiliminin, olumsuz performans algılanması durumunda yapılan atıflar üzerinde düzenleyici bir etkiye sahip olduğunu göstermiştir. Ayrıca, stratejik ittifakın performansının ilişki sermayesi aracılığı ile ittifak istikrarını etkilediğini gösteren kanıtlar sunmuştur. Ancak, bireylerin olumlu ya da olumsuz performansın sebebine bağlı duygularının ilişki sermayesi ve ilişki sermayesi aracılığı ile istikrar üzerinde etkisi olduğuna dair kanıt bulunamamıştır.Araştırma, stratejik ittifak işletmelerinde çalışan, çoğunluğu yönetici olan, en az lisans mezunu 200 beyaz yakalı katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada iyi ve kötü performansı işaret eden iki farklı senaryo hazırlanmış ve katılımcılardan verilen senaryoya göre anket sorularını cevaplamaları istenmiştir. --------------------ABSTRACTThe literature continues to discuss the relationship between the stability of strategic alliances and performance. Some researchers consider that these two concepts are close to each other, while another group argues that the concepts are need to be kept apart. In this research, the mediating role of close relationship between partners on the effect of performance on stability was investigated and contribution was made to the discussions. Based on the assumption that the close relation include emotions and the negative emotions of one party can disrupt this close relationship, the effects of the emotions of the managers on the relationship capital are included in the research. In addition, whether the propensity of trust of managers as personality traits has a regulatory role on the cause of performance perception was included in the study. Hence, the research investigates how the perceptions of the managers of a strategic alliance about the cause of positive or negative performance under the influence of propensity of trust affect their close relations with partners and how the deterioration or rapprochement of the relationship affects the stability of the alliance. The research has been examined in the context of attribution theory, generalized expectation approach and social exchange theories. The first contribution of the research to the literature is that it is one of the pioneering studies examining the effect of performance on alliance stability in strategic alliances, and it provides empirical evidence to support the discussions on the relationship between performance and stability in strategic alliances with its new approach. The second contribution of the study to literature is that it is one of the pioneering studies in extending the few collective attribution studies in the field of organizational science to strategic alliances. The third contribution of the study to the literature is to investigate the effects of the individual's emotions and perceptions on the structure. The fourth contribution is that it is one of the leading studies investigating the effect of performance as an input on the relational capital. The fifth contribution of the study to the literature is to examine the effect of propensity to trust on individuals' attribution style.The results of the study showed that the propensity o trust as a personality trait had a regulatory effect on attribution in case of negative performance perception. It also provided evidence that the performance of the strategic alliance influenced alliance stability through relational capital. However, there is no evidence that the emotions of individuals related to the cause of positive or negative performance have an effect on the relational capital and the stability of alliance via the mediating effect of relational capital.The study was conducted with 200 white-collar participants, most of whom are managers, who have at least working in strategic alliance enterprises. In the study, two different scenarios indicating good and bad performance were prepared and the participants were asked to answer the survey questions, according to the given scenario. |