Popis: |
Bu çalışma, modern devletin önemli kurumlarından biri olan ve bir kamu hizmeti olarak sunulan zorunlu eğitimin ön-propaganda (pre-propaganda) işlevi tezi üzerinden hareket etmektedir. Çalışma, 2003-2019 yılları arasında yayımlanan Hayat Bilgisi ve Sosyal Bilgiler ders kitaplarındaki metin ve görsellerin analiziyle tespit edilen mitlerden yola çıkarak zorunlu eğitimin ön-propaganda işlevini ortaya koymayı hedeflemektedir. Okuldaki ön-propaganda burada yeniden üretilen sorgulanmaz mitlerle şekillenecek, böylece ön-propaganda, bireylerin gelecekte maruz kalacağı propaganda uygulamalarının başarılı olması için gerekli zemini sağlayacaktır. Bu çalışmada ön-propagandanın ortaya konulması için bir model oluşturuldu. Bu model, 2003-2019 yılları arasında Ak Parti iktidarı döneminde okutulan Hayat bilgisi (1, 2 ve 3. sınıflar) ve Sosyal bilgiler (4, 5, 6 ve 7. sınıflar) ders kitaplarına uygulandı ve belirlenen 3 alt-dönem karşılaştırmalı olarak incelendi. Bunlar Ak Parti iktidarı döneminin başı olan 2003-2004, ilk müfredat değişimi sonrası dönemi olan 2005-2006 ve son olarak 2017 yılındaki müfredat değişiminden sonraki dönem olan 2018-2019 dönemleridir. Bu üç alt-dönem arasındaki süreklilikler ve değişimler de tespit edilmeye çalışıldı. Oluşturulan ön-propaganda modeliyle demokrasi, cumhuriyet, vatandaşlık, barış, laiklik, birlik ve beraberlik ve Atatürk mitleri gibi siyasal mitler; aile, kadın, çocuk, hayvanseverlik, doğaseverlik ve beslenme mitleri gibi toplumsal mitler tespit edildi. Ayrıca, incelenen kitaplardaki mitlerin benzer bir örüntü oluşturması ve bu örüntünün küçük farklılıklar haricinde değişmemesi sebebiyle, mitlere topyekûn “resmî söylemin mitleri” demek mümkündür. Zorunlu eğitimde kitleye milliyetçi, muhafazakâr, militarist, patriyarkal, hem iktisadi bakımdan hem de doğayla ilişkilerinde kapitalist-neoliberal nitelikleri barındıran ön-propaganda uygulandığını görmekteyiz. Mevcut düzenin korunması ve sürdürülebilirliği ise bu ön-propagandanın başarısına bağlıdır. This study is based on the thesis that compulsory education, which is one of the important institutions of the modern state and offered as a public service, has a pre-propaganda function. It aims to reveal the pre-propaganda function of compulsory education based on the myths identified by analysing the texts and images in the Life Studies and Social Studies textbooks published between 2003-2019. The pre-propaganda in the school is shaped by the unquestioned myths reproduced there and so it provides the necessary ground for the success of the propaganda practices that individuals will be exposed to in the future. In this study, a model was created to reveal pre-propaganda. This model was applied to the Life Studies (1, 2 and 3rd grades) and Social Studies (4, 5, 6 and 7th grades) textbooks taught during the Ak Party government between 2003-2019. The books from three sub-periods have been examined comparatively. These are the period of 2003-2004 which was the beginning of the AK Party government; the period of 2005-2006 which was after the first curriculum change, and lastly, the period of 2018-2019 which was after the curriculum change in 2017. This examination also tried to identify the continuities and changes between these three sub-periods. By using the pre- propaganda model, political myths such as democracy, republic, citizenship, peace, secularism, unity and solidarity and Atatürk myths; social myths such as family, woman, child, love for animals, love for nature and nutrition myths were identified. In addition, since the myths in the examined books form a similar pattern and this pattern does not change except for minor differences, it is possible to call the myths as ‘the myths of official discourse’. We see that in compulsory education, a pre-propaganda involving nationalist, conservative, militarist, patriarchal and capitalist-neoliberal, both in economic terms and in its relations with nature, characteristics is applied. The preservation and sustainability of the status quo depends on the success of this pre-propaganda. |