Popis: |
1980 sonrasında Türkiye’de, dünyadaki gelişmelere paralel olarak ekonomik, siyasi, toplumsal ve kültürel bir dönüşüm süreci yaşanmıştır. Bu çoklu dönüşüme paralel olarak ve dünyada yükselişe geçen ikinci dalga feminist hareketin etkilerinin bu yıllarda Türkiye’de hissedilmesiyle birlikte toplumsal cinsiyet rollerinde de bir dönüşüm gözlenmiştir. Sinemanın, içinde yaşanılan toplumun özelliklerini yansıtması işlevine koşut olarak kadının bu yeni özneliğinin tezahürleri, 1980 sonrası Türk Sineması’nda da kendini hissettirmiştir.Bu çalışmada, 1980 sonrasında Türkiye’de kadının üretken emek piyasasına katılımının merkeze alınması ile ortaya çıkan kadının yeni özneliği ve Türk Sineması’ndaki görünümü tartışılmıştır. Bu bağlamda kadının farklı feminist akımlarca nasıl sorunsallaştırıldığı irdelenirken, üretken emek piyasasına katılımına, ev içi rollerine ve toplumsal cinsiyet bağlamında özel ve kamusal alanda yaşadığı sorunlara vurgu yapılmıştır. 1980 sonrasında emek piyasasına katılan kadınların daha çok vasıfsız emek olarak marjinal veya kariyersiz işlerde istihdam edildiği gözlemlenmektedir. Kadının emek piyasası merkezli ve toplumsal cinsiyet bağlamında yaşadığı sorunlar ise Türk Sineması’nda kadının hemen her dönem sorunlu anlatısıyla birlikte yeniden üretilmektedir.--------------------In Turkey after 1980, an economic, political, social and cultural transition period occurred in parallel with the developments in the world. In line with this multi-transition and along with the impact of the second-wave feminist movement rising in the world in Turkey in those years, a transition was observed in gender roles. Manifestation of this new theme of women as result of the cinema’s function to reflect the features of the society where she is part of makes itself evident in Turkish Cinema in the years after 1980.This study discusses the new women theme and the appearance thereof in Turkish Cinema came in sight after 1980 as result of the fact that women’s participation to the productive labor market in Turkey was placed in focus. Consequently, while examining how women gender was made problematical by various feminist trends, participation thereof to productive labor market, household roles thereof, and the problems encountered in private and public domains pertaining to the gender are emphasized. It is observed that the women who joined the labour market after 1980 were mostly employed as unskilled labour in marginal or career-free jobs. The problems that women experience in the context of labour market and gender are reproduced in Turkish Cinema with the problematic narration of women in almost every period. |