Popis: |
Evlat edinme geçmişi antik çağlara kadar uzanan, ilgili dönemdeki toplumsal özelliklere göre zaman zaman atıl hale gelse de her zaman varlığını korumuş bir kurumdur. Günümüz itibariyle evlat edinme ilişkisinin hizmet ettiği temel amacın, çocukların ihtiyaç duydukları sağlıklı ve mutlu aile ortamında yetişmelerini sağlamak olduğu hususunda görüş birliği mevcuttur. Çocukları konu edinen diğer hukuki işlem ve ilişkilerde olduğu gibi küçüklerin evlat edinilmesinde de evlat edinilen küçüğün yüksek yararının gözetilmesi ilkesi benimsenmiş, hatta bu ilkenin işlerliğini sağlamak üzere uluslararası sözleşmeler aracılığıyla kurallar sevk edilmiştir. Dünya üzerindeki ülkelerin büyük çoğunluğunun maddi hukuklarında evlat edinmeye ilişkin kurallara rastlanmaktadır. Diğer bir ifadeyle, evlat edinme iç hukuk sistemlerinde sıkça rastlanılan bir hukuki ilişkidir. Bununla birlikte, 20. yy’ın ikinci yarısından sonra ülkelerarası evlat edinmeler görülmeye başlanmış ve özellikle 1980’li yılların sonlarından itibaren, ekonomik açıdan gelişmiş ülke vatandaşlarınca az gelişmiş veya gelişmekte olan üçüncü dünya ülkeleri vatandaşı çocukların hızla artarak evlat edinildiği bir tablo ortaya çıkmıştır. Yabancılık unsuru barındıran bu ilişkiler, ailelerinin bakım ve gözetiminden mahrum çocuklara kurum bakımına alternatif olarak ihtiyaç duydukları aile ortamına kavuşmaları imkanını sağlamakla birlikte, evlat edinme kurumunun kötüye kullanımı da dahil olmak üzere beraberinde bazı sorunlar getirmiştir. Uluslararası düzeyde endişelere sebep olan ülkelerarası evlat edinmeye dair bu sorunlara çare olmak üzere harekete geçilerek, ülkelerarası evlat edinmeyi konu edinen ve evlat edinmeye ilişkin kurallar da içeren birtakım uluslararası metinler hazırlanmıştır. Bugün itibariyle yabancılık unsuru barındıran evlat edinme ilişkilerine sıkça rastlanmaktadır. Türk hukukunda bu ilişkileri düzenlemeye yönelik kurallar sevk edilmiş olmasının yanında, çeşitli uluslararası sözleşmelere de taraf olunmuştur. Çalışmamızın konusunu teşkil eden yabancılık unsuru barındıran evlat edinme ilişkileri incelenirken, Türk hukukunda yabancılık unsuru barındıran evlat edinme ilişkilerine uygulanacak hukuk, bu ilişkiler bakımından Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisi ve yabancı evlat edinme kararlarının tanınması hususları doktrindeki görüşler ve mahkeme kararlarına da değinilmek suretiyle ele alınmış, ortaya çıkan meseleler hakkında çözüm önerileri getirilmeye çalışılmıştır. Ayrıca, yine çalışmamız kapsamında evlat edinme hakkında karşılaştırmalı hukukta yer alan düzenlemeler ve evlat edinmeyi konu edinen başlıca uluslararası sözleşmelere değinilmiştir. Adoption is an institution dating back ancient times. Eventhough although it has become idle from time to time in accordance with the social characteristics of the relevant period, adoption continued to exist in various societies across the world . As of today, there is consensus that the focal point of adoption is to enable children to grow up in a healthy and happy family environment. Like in other legal relationships involving children, safeguarding the best interest of the child is accepted to be the paramount consideration in adoption relationships. The majority of the countries across the world have rules on adoption in their substantive laws. In other words, adoption is a legal relationship often encountered within domestic legal systems. However, starting with the second half of the 20th century and especially since the end of the 1980s intercountry adoptions commeced to take place. As a result of the rapidly increasing number intercountry adoptions, a picture has emerged in which the citizens of economically developed countries have adopted children from underdeveloped or developing third world countries. Although intercountry adoptions provide children deprived of the care and supervision of their families with the opportunity to grow within a family as an alternative to institutional care, they also caused some problems, including the abuse of the adoption institution. These problems created concerns at the international level and in return, a number of international instruments either directly addressing intercountry adoption or containing rules on adoption have been drafted. Nowadays, adoption relationships with a foreign element are of common nature. In this study we aim to analyze adoption relationships with a foreign element from the Perspective of Turkish law. In this respect, the applicable law to adoption with a foreing element under Turkish law, the international jurisdiction of Turkish courts in cases of adoptions with a foreign element and the recognition of foreign adoption decisions have been discussed. In doing so the opinions in the doctrine and court decisions have been taken into account and solutions are proposed for the issues that has been ascertained. Furthermore as part of our study, we have also examined the regulations on adoption in comparative law and the main international conventions on adoption. |