Popis: |
Amaç: Bu çalışmanın amacı; hemşire adaylarının kültürlerarası duyarlılık ve empati düzeyleri arasındaki ilişkiyi belirlemek; birinci ve dördüncü sınıfta okuyan öğrencileri bu açıdan karşılaştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Bu araştırma; bir devlet üniversitesinin hemşirelik bölümünde öğrenim gören birinci ve dördüncü sınıf hemşirelik öğrencileri ile tanımlayıcı ve karşılaştırılmalı olarak yürütülmüştür. Veriler Birey Tanıtım Formu, Kültürlerarası Duyarlılık Ölçeği ve Temel Empati Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Araştırmanın evrenini, araştırmanın yürütüldüğü üniversitenin Hemşirelik Bölümü öğrencileri; örneklemini ise birinci ve dördüncü sınıflarda öğrenim gören 320 öğrenci oluşturmuş, 195 öğrenci çalışmaya katılmayı kabul etmiştir. Bulgular: Birinci sınıfta öğrenim gören öğrencilerin yaş ortalaması 19.12±1.49 yıl, % 77.1’i kadın olup, dördüncü sınıfta öğrenim gören öğrencilerin yaş ortalaması 22.11±0.85 yıl, % 82.6’sı kadındır. Birinci sınıftaki öğrencilerin % 69.7’si başka kültürden insanlarla tanıştığını, % 51.4’ü kültürlerarası duyarlılığa ilişkin bilgi almadığını, dördüncü sınıf öğrencilerinin %84.9’u başka kültürden insanlarla tanıştığını, %65.1’i kültürlerarası duyarlılığa ilişkin bilgi almadığını ifade etmiştir. Öğrencilerin öğrenim gördükleri sınıflara göre yaş ortalamaları ve başka kültürlerden insanlarla tanışma durumları arasında fark vardır. Araştırmaya katılan öğrencilerin öğrenim gördükleri sınıflara göre Kültürlerarası Duyarlılık Ölçeği ve Temel Empati Ölçeği toplam ve alt ölçek puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak fark yoktur. Birinci ve dördüncü sınıf öğrencilerinin Kültürlerarası Duyarlılık Ölçeği ve Temel Empati Ölçeği toplam puan ortalamaları arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Sonuç: Çalışmada hemşirelik öğrencilerinin empati düzeylerinin artması ile kültürlerarası duyarlılıklarının arttığı saptanmıştır. Bu sonuca göre; hemşirelik eğitimi sırasında öğrencilerin iletişimin en temel unsuru olan empati becerisini kazanmalarının, hastaya özgü ve kültüre duyarlı bakım vermede katkısı olduğu düşünülmektedir. Objective: The purpose of this research is to determine the relationship between intercultural sensitivity and empathy level of nursing students and to compare the junior and senior students in this respect. Material and Method: This research is descriptively and comparatively carried out with freshmen and senior nursing students who attend a state university. The data have been collected by using Individual Description Form, Intercultural Sensitivity Scale and Basic Empathy Scale. Population of this research is the nursing students of the university that this research is carried out; sample of the research is 320 freshmen and senior students who are currently studying, and only 195 students accepted to join. Findings: The mean age of the freshmen was 19.12±1.49 years and 77.1% of them were women; the mean age of the seniors was 22.11±0.85 years and 82.6% of them were women. It has been designated that 69.7% of the freshmen met people from other cultures, 51.4% of them got no information about intercultural sensitivity; and 84.9% of the seniors met people from other cultures, 65.1% of them got no information about intercultural sensitivity. There is a difference between the mean age of the students and the status of meeting someone else from other cultures according to their year. There is no statistical difference between the Intercultural Sensitivity Scale and Basic Empathy Scale, mean total and sub-scale scores according to the year of the students. It has been determined that there was a positive and significant relation between the mean total scores of freshmen and senior Intercultural Sensitivity Scale and Basic Empathy Scale. Conclusion: It has been determined that as empathy level of the students increased, intercultural sensitivity of them also increased. Consequently, it is concluded that acquiring the skills of empathy during the nursing education has a contribution to making patient-specific and culture-sensitive care. |