Popis: |
Tarihyazımı, tarih araştırmalarının Türkiye’de yaygınlaşamamış bir alt disiplindir. Tarihçiliğin, hem çağın gerekliliklerine uygun hareket etme zorunluluğu hem de daha önceki tarih yazıcılığı metotlarını aşma isteğiyle ilerlediği söylenebilir. Bu gelişim süreci bir bütün olarak tarihçiliğin tarihini oluştururken, sadece bu gerçek bile tarihyazımının araştırılması adına mesai harcamaya değeceğini kanıtlamaktadır. Bu çalışmada, Türk tarihçiliğinin cumhuriyet dönemi olarak tasnif edilen yılları içerisinde eski Türk tarihçiliğinin nasıl doğduğu, geliştiği ve kurumsallaştığı temel araştırma konusudur. Bu yapılırken, öncelikle, Türk tarihyazımı makrodan mikro ölçeğe doğru ele alınmaktadır. Ortaya koyduğum tarihyazımı modeli ekseninde, tarihçiliğin dönemleri ve dönemler arası geçiş evreleri tespit edilmektedir. Sonrasında, tarafımdan çağdaş dönem olarak adlandırılan süreç, düşünsel arka planı, metot sorunu ve tarih pratikleri bağlamında ortaya konulmaktadır. Çalışmanın son bölümünde ise çağdaş dönem içerisinde eski Türk tarihçiliği; kendi tarihi hikâyesi, tarih pratiklerinin bakış açılarına göre değişim gösteren imajları ve ortaya çıkarttığı genel kabuller (kanonlar) üzerinden incelenmektedir. Böylelikle, çağdaş dönem boyunca, kendi içerisinde nevi şahsına münhasır bir metot ve anlatı oluşturmuş olan fakat sonunda içine kapanıp tekdüzeleşmeye doğru meylettiğini düşündüğüm bu alan, daha iyi anlaşılma imkânı bulacaktır. Historiography is a sub-discipline of historical research has not spread in Turkey. It can be said that historiography progresses with the obligation to act in accordance with the requirements of the era and the desire to surpass previous historiography methods. While this process of development constitutes the history of historiography as a whole, this fact alone proves that it is worth spending time studying historiography. In this study, how ancient Turkish historiography emerged, developed and institutionalized during the years classified as the republican period of Turkish historiography is the main research subject. While doing this, first of all, Turkish historiography is handled from macro to micro scale. On the axis of the historiography model that I have put forward, periods of historiography and transition phases between periods are determined. Afterwards, the process called the contemporary period by me is presented in the context of its intellectual background, method problem and historical practices. In the last part of the study ancient Turkish historiography in the contemporary period; his own historical story is examined over the images that change according to the perspectives of historical practices and the general acceptances (canon) it brings out. Thus, during the contemporary period, this area, which has formed a unique method and narrative in itself, but which I think tends to become withdrawn and monotonous eventually, will have the opportunity to be understood better. |