Popis: |
Kölelik, yirminci yüzyılın başına kadar tarihin her devrinde insanlık tarihinin kara bir lekesi olarak süregelmiştir. Yirminci yüzyılın başı ile beraber Birleşmiş Milletler öncülüğünde ve daha sonraları bölgesel örgütlerce de köleliğe karşı önlemler alınmıştır. Geleneksel kölelik ile mücadelede bu düzenlemelerle birlikte önemli yol alınmıştır. Sosyal, kültürel ve ekonomik şartların değişmesi ile beraber köleliğin, kulluğun ve zorla çalıştırmanın da görünüş biçimleri değişiklik göstermiştir. Bu değişiklikler eski belgelerle korunamayan birçok insan hakları ihlallerini de ortaya çıkarmıştır. Ayrıca bu hak ihlalleri farklı ülkelerde farklı görünüş biçimleri ve nedenleri taşımaktadır. Emek sömürüsü için insan ticareti ve fuhuş için yapılan kadın ticareti sık karşılaşılan durumlardır. Amaç farklı olmakla beraber araç olarak insan ticareti her davranış kalıbında karşımıza çıkmaktadır.Hazırlandıkları tarihin şartları nedeniyle İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 'nde insan ticareti kavramı yer almamıştır. Buna rağmen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde görülen Rantsev davasında İnsan ticaretinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin dördüncü maddesinin korumasında olduğu kararına varılmıştır. Bu karar taraf devletlere kendi hukuk sistemlerinde insan ticaretine karşı pozitif yükümlülükler ve usul yükümlülükleri alma zorunluluğu getirmiştir. Slavery has contiuned as a black mark in every period of history unfil the beginning of the twentieth century. By the begining of the twentieth century and afterwards, under the leadership of the United Nations measures against slavery were adopted by regional organizations. With these measures it has been made an important headway in struggle with tradional slavery. Slavery, servitude and forced labor have demonstrated an alteration in changing social, cultural and economic conditions. These changes made it clear that human rights abuses could not be protected by old documents. Moreover these human rights abuses have different forms of sight and reasons in various countries. Human trafficking for abuse of labour and woman trafficking for prostitution are common situations. In spite of the fact that the grounds are different, the human trafficking appears in every behavioural patterns as a means. Due to the date of issuance conditions, the notion of human trafficking has not taken part in the Universal Declaration of Human Rights and European Convention on Human Rights. Despite the lack of clear reference, in Rantsev case which was examined by the European Court of Human Rights, it was concluded that the human trafficking is under the protection of Article 4 of the European Convention on Human Rights. This judgment has imposed contracting states the obligation of taking positive and procedural obligations in their own judicial system. |