Popis: |
Vasküler Malformasyonlarda YalnızcaSkleroterapi Yapılan Olgular İleSkleroterapi Sonrası Eksizyon YapılanOlguların KarşılaştırılmasıMerve Terzi, Cenk Demirdöver, Can Karaca,Selin Güler, Merve Özger, Hasan Basri ÇağlıDokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, PlastikRekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı, İzmirGiriş: Vasküler malformasyonlar hemanjiyomlardanfarklı olarak doğumda mevcut olan damarların kalıtımsalbozukluğundan kaynaklanan büyüme ile orantılı olarakbüyüyen kadın ve erkeklerde eşit sıklıkta görülenlezyonlardır. Tanıda kontrastlı MR altın standarttır vetedavide klinik takip, laser, skleroterapi, cerrahi rezeksiyongibi çeşitli yöntemler mevcuttur. Bu çalışmada vaskülermalformasyonlarda skleroterapinin lezyonlar üzerineetkinliği, takiplerde regresyon oranları ve cerrahi tedaviile kombine edildiğinde klinik izlemdeki değişikliklertartışılmaktır.Gereç Ve Yöntem: Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp FakültesiPlastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Kliniği’ne 2013 ile2020 yılları arasında vasküler malformasyon tanılı başvuran47 hasta değerlendirildi. Hastaların yaş aralığı dört ile73 yaş arasında olduğu saptandı. Hastalara minimumbir kez maksimum sekiz kez skleroterapi uygulandı.Hastaların ortalama yaşı 21,9 olarak hesaplanırkenortalama skleroterapi seans sayısı 2,2 olarak hesaplandı.Toplam 20 hastaya (%42,5) skleroterapi ve sonrasındacerrahi eksizyon kombine edildi. Hastaların bir tanesindefenilketonüri tanısı, bir hastada talasemi taşıyıcılığımevcutken diğer hastalarda eşlik eden majör ek hastalıksaptanmadı. Hastaların 25 tanesinde (%53,1) vaskülermalformasyon dudakta, altı hastada (%12,7) yanakta, ikihastada (%4) kolda, iki hastada (%4) elde, beş hastada(%10) ayakta, altı hastada (%12,7)bacakta ve bir hastada(%2) dizde saptandı.Bulgular: Postoperatif dönemde bir hastanın takiplerindesütür hatlarında seperasyon gelişti ve sekonder iyileşmeyebırakılarak pansumanla takip edildi. Postoperatif uzundönem kontrollerine gelmediği saptanan sekiz hasta içinlezyonun uzun dönem progresyonu/regresyonu takipedilemedi. Cerrahi eksizyon yapılan dört hastada polikliniktakiplerinde lezyonda tekrar progresyon saptandı. Kalandokuz hastanın postoperatif dönemde estetik açıdandaha tatmin edici sonuç elde edildiği ve kitlede daha fazlaregresyon olduğu görüldü. Eksizyon yapılan hastalardasadece skleroterapi uygulananlara göre postoperatifpoliklinik takiplerinde nüks ve kitlede küçülme oranınve hasta memnuniyetinin daha fazla olduğu saptandı.Hastaların ek hastalıklarının veya sigara kullanımının yaraiyileşmesi üzerine belirgin etkisi saptanmadı.Sonuç: Skleroterapi, cerrahi eksizyon ile kombineedildiğinde kitlenin küçüldüğü, postoperatif dönemdenüks oranlarının azaldığı ve hasta memnuniyetinin dahafazla olduğu görüldü. Hastaya ait faktörlerde ise çalışılanhasta grubunda belirgin farklılık saptanmadı. Çalışmalardarezeksiyon yapılmadan uygulanan skleroterapinin dahagüvenli ve efektif olduğu saptansa da bu çalışma grubundarezeksiyonun eklendiği hastalarda etkinliğin daha fazlaolduğu bulunmuştur. Yine de her vasküler malformasyonkitle ve yerleşimden ötürü rezeksiyona uygun olmayıp buhastalarda skleroterapi bazen tek alternatif tedavi yöntemiolmaktadır. Bu yüzden bu hasta gruplarında daha dahaefektif sonuç elde edebilmek için lezyonun yerleşimi,postoperatif düzenli uzun dönemli poliklinik takipleri dahadüzenli ve daha detaylı analizler yapılmalıdır.Anahtar Kelimeler: Eksizyon, Malformasyon,Skleroterapi, Vasküler |