2017 yılı ilk altı ayında adli tıp anabilim dalımız bilirkişi kurulunca 'uyutucu, uyuşturucu, uyarıcı madde aranması' konulu rapor düzenlenmiş olguların değerlendirilmesi = Evaluation of the cases for whom the report 'screening of depressants, narcotics and stimulants' was prepared by the department of forensicmedicine of suleyman demirel university faculty of medicine in the first six months of 2017

Autor: Özbostan, Muhammet. 174336 author, Gürpınar, Süleyman Serhat. thesis advisor 174337, Süleyman Demirel Üniversitesi. Tıp Fakültesi. Adli Tıp Anabilim Dalı. 18618 issuing body
Jazyk: turečtina
Předmět:
Popis: AMAÇ: Bu çalışmada 2017 yılı ilk altı ayında Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı bilirkişi kurulunca 'Uyutucu, Uyuşturucu, Uyarıcı Madde Aranması' konulu rapor düzenlenmiş olguları değerlendirerek Isparta ili ve çevresinde uyuşturucu kullanımı ile ilgili risk faktörlerinin ve ortaya çıkan sorunların niteliklerini belirleyerek koruma çalışmaları ve tedavi çözümleri için altyapı oluşturulması amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM: Çalışmamızda 2017 yılı ilk altı ayında Adli Tıp Anabilim Dalımız Bilirkişi Kurulunca düzenlenmiş 'Uyutucu, Uyuşturucu, Uyarıcı Madde Aranması' konulu raporlar geriye dönük incelenerek madde analizi yapılmış bireylerin; sosyodemografik özellikleri, anamneze göre uyutucu, uyuşturucu, uyarıcı madde kullanımı olup olmadığı, kullanmaya başlama yaşı, çoklu madde kullanımı olup olmadığı, uyuşturucu bağımlısı olup olmadığı, yoksunluk krizi yaşayıp yaşamadığı, bağımlılık tedavisi alıp almadığı, kullanma sıklığı, alınan anamnez ile analiz sonucunun uyumlu olup olmadığı, Anabilim Dalımıza başvuru zamanı, başvuru şekli ve başvuru sırasındaki durumu, bilinen ek psikiyatrik hastalığı olup olmadığı, ruhsal durum muayenesinde patoloji saptanıp saptanmadığı gibi konularda ortaya çıkan sonuçlar değerlendirilmiştir. Çalışmamız retrospektif bir çalışma olup istatistiksel karşılaştırmalarda Pearson ki-kare, Lineer ilişki, Kaplan Meier ve Spearman's rho korelasyon testleri kullanılmıştır. BULGULAR: Çalışmamıza Adli Tıp Anabilim Dalımıza başvuran 364 olgu alındı. Olguların; yaş ortalamasının 27.41±7.31, cinsiyet dağılımının 312 (%85.7) erkek, 52(%14.3) kadın şeklinde olduğu, verdikleri anamneze göre %68.7'sinin bekar, %83,2'sinin il merkezinde, %68,1'inin ailesi ile birlikte yaşadığı, %16,5'inin öğrenci, %1,9'unun yüksekokul ya da üniversite mezunu olduğu, maddeye başlama yaşı ortalamasının 21.89 ±6.52, minimum başlama yaşının 9, maksimum başlama yaşının 50 olduğu, en sık eroin kullanımı olduğu, bunu esrar ve diğer maddelerin takip ettiği anlaşıldı. Olguların; %43,7'sinin bağımlı olduğunu düşündüğünü, %50,3'ünün sürekli olarak madde kullandığını, %39,8'inin yoksunluk krizi yaşadığını, %50,3'ünün hiç bağımlılık tedavisi almadığını, %40,7'sinin sigara, %40,1'inin sigara ve alkol kullandığını belirttikleri, esrar kullananların ruhsal durum değerlendirmesinde anlamlı olarak daha az bulgu olduğu ve esrar kullanım süresinin daha fazla olduğu, tedavi alma durumu ile madde pozitifliği arasında anlamlı farklılık bulunmadığı, il merkezinde yaşayanlarda daha önceden bağımlılık tedavisi alma oranının daha yüksek olduğu saptanmıştır. Kaplan Meier analizi sonuçları, madde kullanımında en riskli dönemin 15-30 yaş arası olduğunu ortaya koydu. Madde başlama yaşıyla değişkenler arasındaki korelasyon analizi sonuçlarına göre; cinsiyet, okul türü, medeni durum, başvuru sayısı ve sırası, bağımlılık düşüncesi ve tedavi öyküsünün madde kullanmaya başlama yaşı ile arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki olduğu görüldü. 81 SONUÇ: Çalışmamızdaki bulgular ve tartışma göz önüne alındığında; madde bağımlılığı ile mücadelede en önemli etkenin eğitim olduğu, halen en yaygın olarak kullanılan maddelerin eroin ve esrar olduğu, madde kullanımının önlenmesi çabalarında özellikle bu maddelere karşı daha etkin bir çaba gerektiği, madde kullanımının önlenmesi çabalarında sadece yasal yaptırım ve tedavi süreçleri yeterli olmadığından problemin temelini oluşturan psikososyal nedenlere yönelik önlemler alınabilmesi açısından Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, medya kuruluşları ve sivil toplum örgütleri gibi birçok kurum ve kuruluşun desteğini içeren multidisipliner yaklaşıma gereksinim olduğu, tedaviye başvurmanın kolaylaştırılması ve tedavi adı altında olmaksızın danışmanlık hizmetlerinin de yaygınlaştırılması, ilk kez madde kullananlar ile madde kullandıkları ilk kez ortaya çıkartılanlar da saptandığından bu olguların tedaviye yönlendirilme fırsatı sağlanmış olmasının madde kullanıcıları ile ilgili olarak denetimli serbestlik dışındaki kontrollerde Adli Tıp Anabilim Dalının verdiği hizmetin etkinliğinin önemi, adli ve tıbbi sürecin daha hızlı ve güvenilir işlemesi bakımından yerel olarak 7 gün 24 saat esasına göre çalışan merkezlerin önemi ve özellikle üniversite hastanelerinin bu hizmeti verebilecek donanıma ve personel kapasitesine sahip olduğu, elde edilen bulguların çok merkezli, prospektif ve boylamsal çalışmalarla desteklenmesi gerektiği vurgulandı. Anahtar Kelimeler: Madde Bağımlılığı, Adli Tıp
PURPOSE: The cases for whom the report 'Screening of Depressants, Narcotics and Stimulants' was prepared by the Department of Forensic Medicine of Suleyman Demirel University Faculty of Medicine in the first six months of 2017 were evaluated in this study. Based on this evaluation, this study aimed to determine the risk factors related to drug use and the emerging problems in the province of Isparta and to build an infrastructure for conservation efforts and treatment solutions. MATERIALS AND METHODS: The cases for whom the report 'Screening of Depressants, Narcotics and Stimulants' was prepared by the Department of Forensic Medicine of Suleyman Demirel University Faculty of Medicine in the first six months of 2017 were retrospectively examined in this study. These cases underwent drug testing during the admission process. From their reports, we obtained data on the sociodemographic characteristics, use of depressants, narcotics and stimulants, age of onset of drug use, multiple drug use, drug abuse, deprivation crisis, addiction treatment, frequency of drug use, compatibility of drug test result with anamnesis, admission time, admission type, legal status at the time of admission, presence of additional psychiatric diseases, and existence of pathologies on mental status examination. Our study was a retrospective study. The Pearson's Chi-square, Linear correlation, Kaplan-Meier and Spearman's rho correlation tests were used for statistical analyzes. FINDINGS: A total of 364 cases were included in our study. The mean age of the cases was 27.41 ± 7.31 years. Of the cases, 312 (85.7%) were male and 52 (14.3%) were female. 68.7% were single. 83.2% lived in the city center. 68.1% lived with their family. 16.5% were students. 1.9% were university graduates. The mean age of onset of drug use was 21.89 ±6.52 years (range 9-50). Of the cases, 43.7% thought that they were addicted. 50.3% continuously used drug. 39.8% had a deprivation crisis. 50.3% never received addiction treatment. 40.7% used cigarettes. 40.1% used cigarettes and alcohol together. It was found that cannabis users had fewer psychological problems and a longer duration of drug use. There was no significant relationship between treatment status and drug test positivity. It was found that the rate of getting addiction treatment was higher in those living in the city centre. Kaplan-Meier analysis revealed that the highest risk period for drug use was between 15 and 30 years of age. According to the results of the analysis of the correlation between age of onset of drug use and other variables, there was a statistically significant relationship between age of onset of drug use and gender, school type, marital status, number and rank of admission, thinking of being addicted and treatment history. CONCLUSION: Considering the findings and discussions in our study, it has been determined that the most important factor in struggling with drug addiction is education. Because the most commonly used drugs are heroin and cannabis, efforts to 83 prevent drug use need to be particularly effective against these drugs. Since only legal sanctions and treatment processes are not sufficient in the efforts to prevent drug use, measures should be taken for the psychosocial reasons underlying the problem. There is a need for multidisciplinary approach involving the support of many institutions and organizations such as Ministry of Health, Ministry of National Education, Ministry of Justice, Ministry of Family and Social Policies, media organizations and non-governmental organizations. Admission to treatment should be facilitated. Counseling services should be widespread. In our study, those who used drug for the first time and who were first disclosed to use drug were identified. These cases were directed to treatment. This has demonstrated the importance of service provided by the Department of Forensic Medicine in terms of controls outside the supervised release with regard to drug users. In addition, Local centers that operate on 24 hours a day, 7 days a week are important for faster and more reliable judicial and medical process. Especially university hospitals have the equipment and staff capacity to provide this service. It was emphasized that the obtained findings should be supported by multi-centered, prospective and longitudinal studies. Keywords: Drug Addiction, Forensic Medicine
Tez (Doktora) - Süleyman Demirel Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Adli Tıp Anabilim Dalı, 2018.
Kaynakça var.
Databáze: OpenAIRE