Molecular Approach to Pediatric Precursor B-ALL
Autor: | Dilara Fatma Akın Balı |
---|---|
Jazyk: | turečtina |
Rok vydání: | 2018 |
Předmět: | |
Zdroj: | Volume: 50, Issue: 2 91-101 Zeynep Kamil Tıp Bülteni |
ISSN: | 1300-7971 2148-4864 |
Popis: | Lösemi, çocukluk çağında en sık görülen malignhastalıktır. Bu hastalık yaklaşık 150 yıl önce tanımlanmıştır, ancak son 30yıllık süreçte tedavide %90’lara varan bir başarı oranına ulaşılabilmiştir. Bubaşarılı sonuçlara ulaşılmasında çoklu ilaç uygulamaları, santral sinir sistemiprofilaksisi, idame ve destek tedavi uygulamaları etkili olmuştur. Tedavide bukadar başarılı sonuçların alınmasına rağmen nüks lösemi için bir risk olmayadevam etmekte ve ALL hastalarının %20’sinde görülmektedir. Tedaviden alınanfarklı sonuçlar diğer bütün kanser tiplerinde olduğu gibi lösemi’nin deheterojen bir yapıya sahip olduğunu işaret etmektedir. Bu nedenle erken, doğrubir teşhis ile daha etkin bir tedavinin ancak kişiye özgü (hastalık altgruplarına) tedavi, yöntem ve müdahale stratejilerinin geliştirilmesi ilemümkün olabileceği öngörülmektedir. Bu kapsamda diğer bütün kanser tiplerindeolduğu gibi “lösemi genomunda” yapısal ve/veya işlevsel bozukluk gösterengenler, lösemi tanısı, tedavisi ve nüksünün önlenebilmesi için yeni prognostikaraçlar olabilme potansiyeli taşımaktadır. Leukemia is the most common malignant disease inchildhood. This disease was identified almost 150 years ago, but in the last 30years, treatment processes have achieved a success rate of up to 90%. Thesesuccessful outcomes were supported by multi-drug treatments, central nervoussystem prophylaxis, maintainability and therapeutic applications. Althoughsuccessful treatment outcome relapse continues to be a risk for leukemia and isseen in 20% of patients with leukemia. In this case, all other types of cancersas well as leukemia have a structure that is heterogeneous. Therefore,individualized treatment methods are more effective than early accuratediagnosis, hence the development of individualised treatment methods andintervention strategies have become necessary. In this context, as in all othertypes of cancer the leukemia genome contain structural abnormalities severalgenes leading to their functional dysfunction. These genes have the potentialto become novel biomarkers for diagnosis, prognosis, treatment and preventionof relapse. |
Databáze: | OpenAIRE |
Externí odkaz: |