Kolorektal polip sonuçlarımız; endoskopik ve histolojik verilerimizin güncel çalışmalarla karşılaştırılması
Autor: | Pembegül Yumuştutan, Atilla Bulur |
---|---|
Rok vydání: | 2020 |
Předmět: | |
Zdroj: | Volume: 28, Issue: Sayı: 3 113-118 Endoskopi Gastrointestinal |
ISSN: | 1302-5422 |
Popis: | Giriş ve Amaç: Kolorektal kanserler dünyada ve ülkemizde en sık görülen kanserlerdendir ve çok büyük oranda kolorektal poliplerinden gelişirler. Biz bu denli önem arz eden poliplerin ünitemizdeki prevalansını, endoskopik ve histolojik özelliklerini ortaya koymayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: 2016-2019 yılları arasında gastroenteroloji ünitesi endoskopi laboratuvarımızda erişkin hastalara, herhangi bir nedenle yapılmış olan kolonoskopik incelemeler etik kurul onayı alınarak retrsopektif olarak tarandı. Kolonoskopik işlemlerde rastlanıp snare ya da forseps yardımı ile polipektomi uygulanan ya da biyopsi alınan polipler ayrılarak , bu poliplerin endoskopik (lokalizasyonu, boyutu, sayısı) ve histolojik (histopatolojik tanı, displazi, kanser) özellikleri incelendi. Elde edilen veriler IBM SPSS 22.0 istatistik programında analiz edildi. Bulgular: Çalışmamızda 2068 hastaya ait işlemlerin 362’sinde (%17.50) polip ya da poliplere rastlanılmıştı. Polip saptanan hastaların yaş ortalaması 59.86±11 (19-92) yıl, erkeklerin yaş ortalaması 60.36 yıl, kadınların yaş ortalaması 59.16 yıldı. Vakaların 236’sı (%65) erkek, 126’sı (%35) kadındı. Çalışmamızda poliplerin boyutlarına göre dağılımı; 298 (%66.81) diminutif polip, 117 (%26.23) küçük polip, 31 (%6.95) büyük polip olarak saptandı. En fazla sayıda polip görülen lokalizasyon sigmoid kolon (n=158, %35.42), en az sayıda polip görülen lokalizasyon ise çekumdu (n=11, %2.46). Çalışmamızda histolojik olarak polipler neoplastik (n=270, %60.54) ve non neoplastik (n=179, %39.46) olarak iki ana grupta incelendi. En sık görülen histolojik tanı neoplastik polipler grubundan adenomlardı (n=254, %56.95), adenomlar içinde en sık tübüler adenomlar (n=222, %87.40) görülmekteydi. Adenomlardan sonra en sık görülen tanı ise hiperplastik poliplerdi (n=131, %29.4). Poliplerin displazi/kanser özellikleri gözden geçirildiğinde 246 (%55.16) polipte düşük dereceli displazi, 6 (%1.35) polipte yüksek dereceli displazi, 1 (%0.22) polipte intramukozal adenokarsinom saptandı. Proksimal kolona doğru gidildikçe poliplerin neoplastik özellikleri artmaktaydı. Sonuç: Çalışmamız yakın zamanda yapılmış güncel kolon polip prevalans çalışmaları ile karşılaştırılarak yapıldı. Çalışmamızda ülkemiz oranlarına yakın kolorektal polip prevalansının yanısıra benzer çalışmalara göre displastik özellikler içeren polip sıklığımızın fazla oluşu dikkat çekiciydi. Bu durum kolonoskopik tarama ve takip programlarına verilmesi gereken önemi ve özeni bir kez daha göstermekteydi. |
Databáze: | OpenAIRE |
Externí odkaz: |