The Role of Jerusalem in the Context of the Disruption of the Central Authority in the Ayyubid State in the Period of al-Malik al-Afdal

Autor: GEZGİNCİ, Behice, DUMAN, Abdullah
Rok vydání: 2022
Předmět:
Zdroj: Volume: 22, Issue: 1 17-30
Journal of Islamicjerusalem Studies
ISSN: 1367-1936
2514-6009
DOI: 10.31456/beytulmakdis.811247
Popis: The Ayyubid State (1175-1250) ruled for about a century in a geography stretching from the “Middle East”, Egypt, Hijaz, al-Jazeera, Yemen to even North Africa, from the last quarter of the XII century to the middle of the XIII century. Salah al-Din al-Ayyubi, who succeeded in establishing the unity of Muslims after long efforts, fought the Crusaders on behalf of the Muslim world and recaptured the city of Bayt al-Maqdis, considered significant for different faiths, in 583/1187. al-Malik al-Afdal Nur al-Din Ali (565-622/1169-1225) was an important personality both in terms of his place in the family and the role he played in the Crusades during the time of his father, Salah al-Din. Both being the eldest son and his success in the wars with the Crusaders enabled him to be appointed as heir. He sat on the throne of the Ayyubid State after his father's death. However, after he took the throne, some important princes and scholars beside him were disturbed both by his Wazir Diyaʾ al-Din ibn al-Athir’s interference and his inexperience in the state administration. For these reasons, some of the important individuals who left al-Afdal went to Egypt, to prompt his brother al-Aziz (567-595/1172-1198) to take the throne. Thus, al-Aziz started preparing to march on Damascus. Understanding the intentions of al-Aziz over Damascus, al-Afdal wanted to make a treaty between with him by giving him Bayt al-Maqdis, which is important in terms of both spiritual value and prestige. However, with the suggestions of some princes, he decided against giving the holy city to his brother. This situation caused the outset of conflict between the two brothers. The city that unified Syria and Egypt under their father became during the reign of al-Afdal, the cause of separation between the two brothers. As a result of the struggles between brothers, al-Aziz became the head of the state with the support of his uncle and father-in-law al-Adil. However, after a short while, when al-Aziz died in Cairo in 1198, his young son Mansur replaced him. His uncle, al-Afdal, started to befriend him. However, this time, al-Afdal fought with his uncle, al-Adil. As a result of these struggles, al-Afdal was defeated by his uncle and had to retreat to Samsat. In this paper, the central authority gap caused by al-Afdal in the Ayyubid State and the role of Bayt al-Maqdis in the formation of this gap will be discussed.
الدولة الأيوبية (١١٧٥- ١٢٥٠) حكمت تقريبا مئة عام من الربع الأخير للقرن ١٢ إلى نصف القرن ١٣ في منطقة شاسعة امتدت من مصر وبلاد الشام إلى الحجاز واليمن وتمددت لتغطي مناطق أخرى في شمال أفريقيا. استطاع السلطان صلاح الدين الأيوبي بعد صراعات طويلة لتوحيد المسلمين تحت راية اسلامية واحدة، ونجح بهزيمة الصليبيين وفتح بيت المقدس سنة (٥٨٣هـ/١١٨٧م). كان الملك الأفضل نور الدين علي (٦٢٢-٥٦٥هـ/ ١٢٢٥-١١٦٩م) شخصية مهمة من حيث مكانته في الأسرة والدور الذي اضطلع به في الحروب الصليبية خلال فترة والده صلاح الدين الأيوبي. تمكن كونه الابن الأكبر لصلاح الدين بالاضافة لنجاحاته في حروب الصليبيين من أن يكون وريثًا لعرش الدولة الإيوبية بعد وفاة والده السلطان. و لكن بعدما استلم مقاليد السلطة انزعج بعض الأمراء والعلماء لقلة تجربته السياسية ولإنصياعه لكلام الوزير ضياء الدين ابن الأثير. لهذه الأسباب، تركت بعض الشخصيات المهمة بلاط الأفضل إلى أخيه العزيز (٥٩٥-٥٦٧هـ/١١٩٨-١١٧٢م) في مصر و شجعوه على الاستيلاء على العرش. لذا جهز العزيز نفسه كي يسير إلى دمشق لينقلب على أخيه الذي عرف نواياه وهدفه الاستيلاء على دمشق، لذا طلب الأفضل عقد معاهدة بينهما يعطيه من خلالها القدس، والتي لها قيمة روحية ومعنوية عالية. ولكن بعد الاستماع لبعض اقتراحات أمرائه تراجع عن قراره إعطاء القدس لأخيه، مما أدى إلى زيادة الخلاف بين الأخوين. بيت المقدس التي كانت سبب توحيد بلاد الشام ومصر وفتحت على يد صلاح الدين، كانت سبب الفرقة بعده عند خلاف الاخوين. وبذلك زاد الصراع بين العزيز مع اخيه الكبير الأفضل، وسانده في ذلك عمه ووالد زوجته العادل، إلى أن استلم الحكم. وبعد مدة قصيرة توفي العزيز في القاهرة سنة ١١٩٨م وحل مكانه ابنه الصغير المنصور، و كان عمه الأفضل وصي عليه. لكن دخل الأفضل في خلاف مع عمه العادل، وهزم الأفضل في هذا الصراع، و اجبر على التراجع إلى سُمَيساط. تتناول هذه الورقة أسباب فراغ السلطة المركزية التي احدثها الأفضل في الدولة الأيوبية ودور بيت المقدس في تكوين هذا الفراغ.
Eyyûbîler Devleti (1175-1250), XII. yüzyılın son çeyreğinden XIII. yüzyılın ortalarına kadar “Ortadoğu”, Mısır, Hicaz, el-Cezîre, Yemen ve hatta Kuzey Afrika’ya kadar uzanan bir coğrafyada yaklaşık bir asırlık zaman diliminde hüküm sürdü. Uzun uğraşlardan sonra İslâm birliğini sağlamayı başaran Selâhaddin Eyyûbî, İslâm âlemi adına Haçlılarla savaşarak, farklı inançlar için önemli sayılan Beytülmakdis şehrini 583/1187 yılında geri aldı. el-Melikü’l-Efdal Nûreddin Ali (565-622/1169-1225), gerek aile içindeki yeri ve gerekse babası Selâhaddin Eyyûbî dönemindeki Haçlı Seferleri’nde üstlendiği rol bakımından önemli bir şahsiyet idi. Hem büyük oğlu olması hem de Haçlılarla yapılan savaşlarda gösterdiği başarılar onun veliaht tayin edilmesini sağladı. O, babasının vefatından sonra Eyyûbîler Devleti’nin tahtına oturdu. Ancak tahta geçtikten sonra hem veziri Ziyâeddin İbnü’l-Esîr’in etkisinde kalıp onun sözleriyle hareket etmesi hem de devlet yönetimindeki tecrübesizliğinden dolayı yanındaki önemli bazı emîr ve ulema kesimi rahatsız oldu. Bu sebeplerden dolayı el-Efdal’den ayrılan önemli şahıslardan bazıları Mısır’a yani kardeşi el-Azîz’in (567-595/1172-1198) yanına giderek onu tahtı ele geçirmesi konusunda cesaretlendirdiler. Böylece el-Azîz, Dımaşk üzerine yürümek için hazırlık yapmaya başladı. el-Azîz’in Dımaşk üzerindeki niyetlerini anlayan el-Efdal, hem manevî değeri hem de prestiji bakımından önemli olan Kudüs’ü ona vermek suretiyle aralarında antlaşma yapmak istedi. Ancak daha sonra bazı emîrlerin telkinleri ile Kudüs’ü kardeşine vermekten vazgeçti. Bu durum iki kardeş arasında nifak tohumlarının atılmasına neden oldu. Selâhaddin Eyyûbî döneminde fethedilen Kudüs, Suriye ve Mısır’ı birleştirmişti. el-Efdal döneminde ise Kudüs iki kardeş arasındaki ayrılık nedeni oldu. el-Azîz, ağabeyi ile yaptığı mücadeleler sonucunda hem amcası hem de kayınpederi olan el-Âdil’in desteğiyle devletin başına geçti. Ancak kısa bir süre sonra Kahire’de 1198 yılında el-Azîz vefat edince yerine küçük yaştaki oğlu Mansur geçti. Amcası el-Efdal de ona nâiplik yapmaya başladı. Fakat bu sefer de el-Efdal amcası el-Âdil ile mücadeleye girdi. Bu mücadeleler sonucunda el-Efdal amcasına mağlup olarak Samsat’a çekilmek zorunda kaldı. Çalışmamızda Eyyûbîler Devleti’nde el-Efdal’in sebep olduğu merkezî otorite boşluğu ve bu boşluğun oluşmasında Kudüs’ün rolü ele alınacaktır.
Databáze: OpenAIRE