Love is Blind! in Byzantium. The Blind Cupid Figure in Byzantine Art Through The Middle Ages
Autor: | DOĞER, Lale, BORSTLAP, Ceylan |
---|---|
Rok vydání: | 2022 |
Předmět: | |
Zdroj: | Volume: 31, Issue: 2 1043-1077 Sanat Tarihi Dergisi Journal of Art History |
ISSN: | 1300-5707 2636-8064 |
Popis: | Eros -or alias Cupid or Amor- which is very popular in Roman art, portrayed usually as little chubby boys who’s playing adult roles in the form of putti images with wings or without wings, seen especially in circus-themed scenes and fighting or chase scenes, also while busy with all kinds of hunting varieties; in funerary art in the context of sarcophage; they are depicted as mischievous children who turn dull ordinary and seasonal agricultural activities into joyful and exciting activities. It is seen that these aforementioned depiction practices continue in Byzantine art as well. In Byzantine artistic field, they were used sometimes in the context of euchariste in grape-harvesting season scenes; or taking part in the virtuous path to heaven within the scope of christological symbolism by being associated with the afterworld. The iconography of the Cupid figure in various Byzantine works from the Early Christian period catacombs to the end of the Middle Byzantine era, contains two concepts: The love of God and the earthly (or carnal) love. In accordance with its etymology in Byzantine Greek language, this word appears as a Christian adaptation; the word eros, which means love, did not divide this little Cupid figure into two, while trying to gain a religious or profane conceptual place in art; because it is a quite familiar figure to people already as it was before Byzantium, even today, it represents all kinds of facets of love. However, in the Byzantine cultural environment shaped by the new religion Christianity, the concept of Eros penetrated the Christian texts and the concept of Θείος Έρως (Divine Eros) was used as a way of expressing the love between God and humankind. While this concept draws attention primarily in the philosophy of Pseudo-Dionysios Areapagite, and the hymnos of New Theologian Simeon, also in addition to the writings on morality by St. Gregory of Nazianzus, with the homilie of one of the Early Church Father Gregory of Nyssa and work of the scholar Origen of Alexandria were examined. The monastic practices have showed a symbolic approach to the cupid figure, revealing a rich religious text and extraordinary applications in religious art with its figurative content: the text of the work of Ioannes Climakos’s Divine Ladder and among the many manuscript copies provide valuable content. In secular literature, four Byzantine romances, whose main subject is love and the only Byzantine epic Digenes Akrites also a Byzantine Euripides Tragedy with Idyllles of Theocritus are showed a definition of eros with distinctive features and it is seen that this definition is in harmony with artistic productions in their periods. The depictions reflected on the examples of different product groups, such as metal, ivory, mosaic, manuscript painting or fresco, dated to different periods of Byzantine art, reflect the conceptual dimensions of the figure. Although the blind Eros was never represented in Hellenistic and Roman art, the figure cupid shows an extraordinary example of blindness in Byzantine Art. This research paper is a study on the iconography of the artistic representations of a figure bearing the memory of the polytheistic past, in accordance with the concepts undertaken in the process of maintaining the meaning of religion despite all its weight in the conservative Byzantine cultural environment. Antik dönem sanatında çok sevilen Eros, yetişkin rollerini oynayan tombul oğlanlar veya kanatlı/kanatsız putti imgeler şeklinde, circus konulu tasvirlerde, dövüş, her türden av ve kovalamaca sahnelerinde, sarkofaj konteksinde cenaze sanatında, sıkıcı tarımsal faaliyetleri neşeli ve heyecan uyandıran aktivitelere dönüştüren yaramaz çocuklar olarak tasvir edilmişlerdir. Bu uygulamaların Bizans sanatında devam ettiği görülür. Kimi zaman bağ bozumu sahnelerinde, euchariste (ökariste) bağlamında ya da öteki dünya ile ilişkilendirilerek cennete giden yolda görev alarak kristolojik sembolizm dâhilinde kullanılmışlardır. Erken Hristiyanlık dönemi katakomp resimlerinden Ortaçağın sonuna kadarki çeşitli Bizans eserlerinde yer alan Cupid figürünün ikonografisi iki kavramı barındırır: Tanrı aşkı ve dünyevi aşk. Etimolojisi ile bir Hıristiyan adaptasyonu olarak karşımıza çıkar zira sevgi/aşk anlamına gelen eros kelimesinin -dini ya da profan kavramsal bir yer edinmesi küçük aşk tanrısını ikiye bölmemiş zaten geçmişte de aşkın her türlü yüzünü temsil etmesi ile kişilere yabancı bir figür değildir. Hıristiyan metinlere nüfuz eden Θείος Έρως (İlahi Eros) kavramını Tanrı ile insan arasındaki sevgiyi anlatmanın bir yöntemi olarak kullanır; öte yandan manastır pratikleri figüre simgesel yaklaşım göstermiş, zengin dini metin ve figüratif içeriği ile dini sanatta sıradışı uygulamalar ortaya koymuştur; seküler edebiyatta ise başlıca konusu aşk olan destan ve romanslar incelendiğinde ulaşılan belirgin özelliklere sahip bir eros tarifine rastlanmış, bu tarifin ortaya konan sanatsal üretimler ile örtüştüğü görülür. Bizans sanatının farklı dönemlerine tarihlenen metal, fildişi, mozaik, dokuma, elyazma resmi ya da fresko gibi farklı ürün gruplarına ait örneklere yansıyan tasvirler figürün kavramsal boyutlarını yansıtır. Ancak Aşk Tanrısı Cupid -ya da diğer isimleriyle Eros veya Amor- Helenistik ve Roma sanatında hiç kör temsil edilmemesine karşın, Bizans Sanatında sıra dışı bir körlük örneği gösterir. Bu araştırma yazısı, çok-tanrılı geçmişin hatırasını taşıyan bir figürün ağır başlı Bizans kültür ortamında, dinin tüm ağırlığına rağmen anlamını devam ettirmesi sürecinde üstlendiği kavramlar uyarınca ortaya konan sanatsal temsillerinin ikonografisi üzerine bir çalışmadır. |
Databáze: | OpenAIRE |
Externí odkaz: |