TÜRK HUKUK TARİHİNDE KANUN-I MUVAKKAT KAVRAMI VE UYGULAMASI

Autor: Seda ÖRSTEN ESİRGEN
Jazyk: turečtina
Rok vydání: 2022
Předmět:
Zdroj: Volume: 71, Issue: 1 477-513
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
ISSN: 1301-1308
Popis: The Constitution of 1876, the first constitution in Turkish legal history,did not impose a comprehensive limitation on the Sultan’s legislative andexecutive powers. In this context, a power given to the government has beendrawn attention. Article 36 of the Constitution of 1876 enabled thegovernment to take the provisional legislative decisions under certaincircumstances. This system, called “kanun-ı muvakkat”, was frequentlyapplied by Ottoman governments during the Constitutional Period. Thesubjects of the provisional laws were differed from the juridical system toeducation, from human rights to the local administration. Moreover, some ofthem were continued in force in the Republican Era by the principle of“continuity of law”. On the other hand, there was no similar article about theprovisional law in the 1921, 1924 and 1961 Constitutions. With theconstitutional amendments made in 1971, the decree-law was accepted inTurkish law. It has been stated in the doctrine that Turkish legal history hasnot been foreign to the decree-laws by associating them with the provisionallaws. In spite of some publications on the relation between the provisional lawand decree-law, there is no study directly about the provisional laws. Thisarticle aims to explain the legal character of provisional laws, especially in thelight of the discussions about them in Ottoman parliament.
Türk hukuk tarihinin ilk anayasası olan 1876 Anayasası, padişahın yasama ve yürütme yetkilerine kapsamlı bir sınırlama getirmemiş; gerek yasama, gerek yürütme faaliyetleri üzerinde padişahın geniş yetkilerini tanımıştır. Yürütme açısından hükümete tanınan bir yetki özellikle dikkat çekmektedir. 1876 Anayasası’nın 36. maddesi, belirli şartlar altında parlamentonun tatil veya fesih gibi nedenlerle kapalı olduğu zamanlarda Hükümete, Meclis-i Mebusan’ın alacağı karara kadar geçici olarak kanun hükmünde kararlar alma olanağı tanımıştır. Kanun-ı muvakkat olarak adlandırılan bu uygulamaya, Meşrutiyet dönemleri boyunca Hükümetler tarafından sıklıkla başvurulmuş; yargı örgütünden eğitime, temel hak ve özgürlüklerden yerel yönetimlere kadar atılan birçok adımın hukuki dayanağını kanun-ı muvakkatler oluşturmuştur. Söz konusu düzenlemelerden bazılarının “hukukun devamlılığı ilkesi” uyarınca Cumhuriyet döneminde uzun yıllar boyunca uygulanmış olması da, kanun-ı muvakkat kavramının incelenmesini önemli kılmaktadır. Diğer taraftan, kanun-ı muvakkatlerle ilgili benzer bir maddeye 1921, 1924 ve 1961 Anayasalarında yer verilmemiştir. Ancak 1971 yılında gerçekleştirilen anayasa değişikliğiyle kanun hükmünde kararname kurumu kabul edildiğinde, öğretide kanun-ı muvakkatle ilişkilendirilerek Türk hukuk tarihinin bu kuruma yabancı olmadığı dile getirilmiştir. Bununla birlikte, kanun-ı muvakkat kavramı, doğrudan doğruya bir incelemeye konu edilmemiştir. Bu çalışmada kanun-ı muvakkat kavramının hukuki niteliği ile uygulanma sürecinde, özellikle Osmanlı parlamentosunda yarattığı tartışma konuları üzerinde durulması amaçlanmıştır.
Databáze: OpenAIRE