Popis: |
Geçmişten günümüze değin mescidler her zaman Müslümanlar için önemli bir toplanma yeri olmuştur. Sadece namaz için değil birçok ritüelin icra edildiği kutsal mekânlardan biri olarak kabul edilmiştir. Bununla beraber Kur’ân-ı Kerîm’de tüm insanların, Allah’ın mescidlerine aynı saygı penceresinden yaklaşmadıklarını ortaya koyan âyetlere rastlamak mümkündür. Müminlerin Allah’ın mescidlerine yönelik tutumları ile müşriklerin yaklaşım tarzının farklı olduğunu apaçık bir şekilde gösteren âyetler mevcuttur. Tevbe Sûresi’nin 107-110. âyetleri ile Bakara Sûresi’nin 114. âyeti buna örnek gösterilebilir. Tevbe Sûresi’nin 107-110. âyetlerinde takvâ üzerine inşâ edilmiş bir mescidden övgüyle bahsedilmekte bunun mukabilinde münafıkların nifak üzerine inşâ ettikleri mescidle ilgili birtakım eleştirilere yer verilmektedir. Mezkûr âyette, takvâ üzerine inşâ edilmiş bu mescidde ibadet etmekle münafıkların inşâ ettikleri mescide gitmenin bir olmadığı apaçık bir şekilde ifade edilmiştir. Bakara Sûresi’nin 114. âyetinde ise Allah’ın mescidlerinde müminlerin ibadetlerini engellemeye çalışanlardan, bu mescidleri yıkmak isteyenlerden bahsedilmektedir. Bu kesimlerin, Allah’ın mescidlerine karşı ciddi bir düşmanlık besledikleri ortaya konularak, Müslümanlara önemli mesajlar verilmektedir. Ancak Kur’ân’da Allah’ın mescidlerini takvâ üzerine inşâ etmek isteyenlerle mescidleri yıkmak isteyenlerin kimler olduğuyla ilgili açık bir ayrıntıya yer verilmemiştir. Bahsedilen âyetlerde hangi mescidlerin kastedildiğini ortaya koymak ve ayrıca onları takvâ üzerine inşâ etmek isteyenlerle, Allah’ın mescidlerini yıkmak için çabalayanların kimler olduğunun tespiti bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. |