Obesity Paradox
Autor: | Kübra KILIÇ, Yahya ÖZDOĞAN |
---|---|
Rok vydání: | 2022 |
Předmět: | |
Zdroj: | Volume: 7, Issue: 1 164-172 Gazi Sağlık Bilimleri Dergisi |
ISSN: | 2548-0383 |
DOI: | 10.52881/gsbdergi.972930 |
Popis: | Obezite, günümüzde gelişmekte olan ülkeler için tıpkı gelişmiş ülkeler gibi, bulaşıcı olmayan hastalıklar için bir risk faktörüdür. Obezite başta kardiyovasküler hastalıklar olmak üzere kanser, diyabet ve diğer bulaşıcı olmayan hastalıklar (BOH) ile birlikte bir prognoz izlemektedir. Yakın geleceğe kadar yapılan çalışmalarda BKİ değeri arttıkça risk faktörünün arttığını ve obezite ile birlikte BOH için zemin oluşturduğu saptanmıştır. Ancak son yapılan çalışmalar da görüyoruz ki Beden Kitle İndeksi (BKİ) 30’dan fazla olmasına rağmen aktif ve hareketli yaşayanlar, düşük BKİ’ye sahip ancak sedanter yaşayanlara kıyasla kronik hastalıklara daha az yakalanmaktadırlar. Bu durum ‘obezite paradoksu’ olarak tanımlanmaktadır. Obezite paradoksu teriminin literatürdeki yeri tartışmalı olup hastalıklar ile ilişkiler ve ortaya çıkışını etkileyen etmenler hakkında daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Obesity is a risk factor for non-communicable diseases for developing countries today, just like developed countries. Obesity follows a prognosis with cancer, diabetes and other non-communicable diseases (NCD), especially cardiovascular diseases. In studies conducted until the near future, it has been determined that as BMI value increases, the risk factor increases and creates a basis for NCD with obesity. However, in recent studies, we see that although the Body Mass Index (BMI) is more than 30, those who live active and active, have less chronic diseases compared to those who have low BMI but live sedentary. This situation is defined as "obesity paradox". The place of the term obesity paradox in the literature is controversial, and more studies are needed on the relationships with diseases and the factors affecting their occurrence. |
Databáze: | OpenAIRE |
Externí odkaz: |