Development of the Social Integration Scale: The Validity and Reliability Study
Autor: | Kayhan Bayram, Halil Aydinalp |
---|---|
Přispěvatelé: | Bayram K., Aydınalp H. |
Jazyk: | arabština |
Rok vydání: | 2021 |
Předmět: |
Social Sciences and Humanities
Social Sciences (SOC) Philosophy. Psychology. Religion social exclusion functioning İşlevsellik social integration din sosyolojisi sosyal dayanışma sosyal bütünleşme Media Technology Sosyal Bilimler (SOC) social solidarity Sosyal ve Beşeri Bilimler sosyal dışlama i̇şlevsellik sociology of religion |
Zdroj: | Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Iss 27, Pp 110-133 (2021) |
ISSN: | 2667-6575 2146-4901 |
Popis: | Bütünleşme kavramı genel itibariyle dayanışma, birlik, kolektivizm, entegrasyon, kolektif şuur, denge, uyarlama kavramlarının yanında ayrıca ahenk, kaynaşmak, denge içinde bulunmak, birleşmek, armoni ve akültürasyon gibi terimler ile kullanılmaktadır. Bütünleşmenin sağlanmasında ya da sağlanamamasında etkili olan tüm faktörlerin dikkatle incelenmesi ve işlevlerinin daha etkin olmasının araştırılması gerekmektedir. Sosyal bütünleşmenin sağlanması yalnızca temel grupların değil aynı zamanda alt grupların başarılı bir iş birliği yapmaları ile mümkün olmaktadır. Din başta olmak üzere ekonomi, etnik kimlik ya da farklı alt grup tanımlamaları, bu faktörlerin temel bileşenlerini meydana getirir. Çalışmamız, bu ve buna benzer unsurların, sosyal bütünleşme üzerindeki etkisini araştırabilme gayesiyle, ölçek geliştirme üzerinde olmuştur. Sosyal bütünleşme üç temel açıklama seviyesinde ele alınabilir. Birinci seviye, işlevselci bakış açısıyla, sosyal bütünleşmenin anlam ve işlevlerine odaklanır. Burada toplumu oluşturan parçaların hem birbirleriyle hem de sistemin geneliyle işlevsel uyumu temel problemdir. Bütünleşmenin yegâne süreç olduğu tezinden hareketle, bireyler, içinde bulundukları toplumla “normatif”, “fonksiyonel” ya da “mecburi” olarak sosyal bütünleşme eğilimleri gösterirler. İkinci seviye, eleştirel teorinin bir izdüşümü olarak, toplumsal bütünleşmenin “ekonomik politiği” üzerinden yapılan açıklamalardır. Mülkiyet, üretim ve sermaye temelinde sınıfsal farklılıkların artması, sosyal tabakalar arasındaki uçurumun derinleşmesi, sosyal hareketliliğin azalması modern toplumlarda bütünleşme açısından riskler barındırmaktadır. Bütünleşme bu yaklaşıma göre toplumlarda “mecburi istikamet” değildir. Emeğin sömürülmesi ekseninde sınıfsal keskinliğin artması sosyal adalete olan güveni zedelemekte, sosyal adalete olan güven zayıfladığında ise birlikte yaşama kültürü teorik hale gelmekte; toplumsal ilişki biçimleri çatışmaya doğru kaymaktadır. Bu durumun sosyolojik panzehiri, emeğin yabancılaşmasının önüne geçilmesi, sermayenin tabana yayılması, farklı hayatlar arasındaki uçurumların azalması, orta tabakalaşmanın artmasıdır. Üçüncü açıklama seviyesinde ise, sosyal bütünleşmenin bireye/aktöre mahsus özellikleri üzerinden analizler yapılmaktadır. Buna göre sosyal bütünleşme, bireyin anlamlı davranışını akan ve eklemlenen gerçeklikler olarak anlayabilme ve müşterek bir ufukta birleşebilme yetisidir. Araştırmada bir sosyal bütünleşme ölçeği geliştirilmeye çalışılmaktadır. Sosyal bütünleşme, farklılıklar içinde biz duygusuna sahip olma derecesidir. Sosyal bütünleşme durağan, değişmez ve keskin bir denge süreci değildir. Farklılaşmanın kaçınılmaz olduğu modern toplumlarda ulaşılması çaba gerektiren bir sosyal zorunluluktur. Bireyselleşme, uzmanlaşma, farklılaşma ve iş bölümünün arttığı; bölgesel ve kültürel farklılıkların iç içe geçtiği günümüz toplumlarında, sosyal bütünleşme, üzerinde daha fazla kafa yorulan bir mesele haline gelmiştir. Sadece düşüncelerin değil, vicdanların da özgürleştiği bir dünyada bütünleşme ihtiyacı sosyolojinin merkezi tartışma alanlarından birisidir. Türkiye’de, sosyal bütünleşme alanında, teorik araştırmalar olmakla birlikte, araştırmamız bu alana bir ölçek kazandırma hedefine matuf kaleme alınmıştır. Bu manada çalışmanın temel amacı bir sosyal bütünleşme ölçme aracı geliştirmektir. Araştırma, nicel araştırma tekniklerinden anket ile nitel araştırma tekniklerinden dokümantasyon yöntemleriyle sonuca götürülmüştür. Saha çalışması, 39 maddelik anket formu ile 18 yaş üstü, cinsiyet farkı gözetilmeksizin 291 kişi üzerinde uygulanmıştır. Uygulama sonucunda güvenirlik katsayısı beklenenden düşük olmakla birlikte, KMO değerinin 0.633 olduğu belirlenmiştir. 17 maddelik ölçeğin 5 alt boyutu bulunmuştur. Bu faktörlerin toplam varyansı %55.919 olmuştur. Bartlett Küresellik testi ve ölçek madde yük değerleri açısından kullanıma uygun bir ölçek elde edilmiştir. The concept of integration is generally used with the terms such as solidarity, unity, collectivism, integration, collective consciousness, balance, adaptation as well as concordance, socializing, being in balance, uniting, harmony and acculturation. It is necessary to carefully examine all the factors that are effective in ensuring or failing to achieve integration and to research more effective functions in this regard. Achieving social integration is possible not only by the successful cooperation of the main groups but also of the subgroups. Economic, ethnic or different subgroup definitions, especially like religious, constitute the basic components of these factors. Our study aims to develop a scale which measures the effect of these and similar factors on social integration. Social integration can be considered at three basic levels of explanation. The first level focuses on the meaning and functions of social integration from a functionalist perspective. Here, the functional compatibility of the parts that make up the society, both with each other and with the system in general, is the main problem. Individuals show normative, functional, or compulsory social integration tendencies with the society they live in based on the thesis that integration is the only process. The second level is the explanations made through the “political economy” of social integration as a projection of critical theory. The increase in class differences on the basis of property, production and capital, the deepening of the gap between social strata, and the decrease in social mobility include risks in terms of integration in modern societies. According to this approach, integration is not a "forced destination" in societies. The increase in class gap on the axis of labour exploitation undermines trust in social justice, and when trust in social justice weakens, the culture of living together becomes theoretical; forms of social relations shift towards conflict. The sociological antidote to this situation is to prevent labour alienation; spread the capital to the base; decrease the gaps between different social classes, and increase the stratification of the middle-class. At the third level of explanation, analyses are made based on the individuals’ specific features of social integration. Accordingly, social integration is the ability to understand the individual’s meaningful behaviours as ongoing and articulated realities and to meet on common ground. This study tries to develop a social integration scale. Social integration is the degree to which we have a sense of “we” in diversity. Social integration is not a static, unchanging, and sharp equilibrium process. In modern societies that are inevitably diverse, it is a social necessity that requires effort. In societies today where individuation, specialization, differentiation, and division of labour have increased and regional and cultural differences are intertwined, there is a greater focus on social integration. In a world where not only thoughts but also consciences are liberated, the need for integration is one of the major areas of discussion in sociology. Although there are theoretical studies in the field of social integration in Turkey, this study aims to contribute to the literature by developing a scale. In this sense, the main purpose of the study is to develop a social integration measurement tool. A questionnaire as a quantitative research method and document analysis as a qualitative research method were used to analyse the data. As a result, although the reliability coefficient was lower than expected, the KMO value was determined to be 0.633. There were 5 sub-dimensions in the 17-item scale. The total variance of these factors was 55.919%. A scale suitable for use in terms of Bartlett Sphericity test and scale item load values was obtained. |
Databáze: | OpenAIRE |
Externí odkaz: |