Popis: |
Metinlerarasılık 1960’lı yıllardan sonra metin merkezli bir kuram olarak ortaya atılmış ve özellikle postmodern olarak adlandırılan romanlarda geniş bir uygulama alanı bulmuştur. Metni temel alan bir yaklaşım olarak sözlü edebiyat ürünleri üzerinde pek uygulanmayan metinlerarasılığın ülkemizdeki geçmişi de çok eski değildir. Kubilây Aktulum’un çalışmalarıyla öncülük ettiği bu yöntem bazı değerli lisansüstü tezler ve makalelerde sözlü edebiyat ürünlerine uygulanmıştır. Bu çalışmada ele alınacak olan “Yusuf’un Hekiyası” adlı masal 1975’te Sarıkamış’ta Mülkünaz Topçu’dan derlenmiştir. Anlatıcı burada Yusuf ile Züleyha hikâyesi ve Zümrüdüanka Kuşu masalını iç içe geçirerek yeniden-yazma etkinliğine bağlı bir metinlerarasılık ortaya çıkarmıştır. Bilindiği gibi Yusuf Peygamber’in kıssası Tevrat, İncil ve Kur’an-ı Kerim’de geçen evrensel bir hikâyedir. Edebi metinlerde, resim, heykel, minyatür, tiyatro ve sinemada tekrar tekrar işlenen bu hikâyenin değişik halkların sözlü kültüründe çok sayıda anlatı örneği vardır. Buradaki birçok motif farklı anlatılarda da bulunmaktadır. Örneğin “hain ağabeyler” ve “kuyuya atılma” motifleri bu türdendir. Yusuf ile Züleyha hikâyesi ve onun gibi evrensel bir anlatma olan Zümrüdüanka Kuşu masalı esasında ortak motiflerle birbirine gönderen anlatmalardır. Bu çalışmada “Yusuf’un Hekiyası” adlı masalın yeniden-yazma etkinliğine bağlı olarak Yusuf ile Züleyha hikâyesi ve Zümrüdüanka Kuşu masalı arasında kurduğu çok sayıda koşutlukla oluşturulan ilişkiler saptanarak metinlerarası bir okuma sağlanmıştır. Eldeki metinden hareketle bir inceleme yapıldığından çalışmadaki hareket noktası söylemlerarasılık değil metinlerarasılık olmuştur. |