Popis: |
Diş Hekimliğine gelen hastalarda yaşanabilecek dental korku düzeyi ile ağız sağlığı arasında herhangi bir ilişkinin olup olmadığının araştırılmasıdır. YYÜ Diş Hekimliği Fakültesi’ne başvuran 18-72 yaş arasındaki 500 hastanın DAS (Modified Dental Anxiety Scale) ile dental korku seviyeleri ölçülmüştür. Ağız içi muayeneleri yapılıp DMFT indeksi, çürük diş sayısı (DT), eksik diş sayısı (MT), dolgulu diş sayısı (FT) belirlenmiştir. Bireylere yaş, cinsiyet, öğrenim durumu, diş hekimini ziyareti, 7,2’lik 23 Ekim 2011 Van Depremi’ni yaşayıp yaşamadığı sorulmuştur. Elde edilen verilerin istatistiksel analizlerde Student’s t ve Ki-kare testleri kullanıldı. Hastaların t,4’ünün düşük dental korku seviyesine sahip olduğu bulunmuştur. Yüksek dental korkuya sahip hastaların h.75’inin kadın olduğu ve kadınların erkeklere göre istatistiksel olarak daha yüksek dental korku seviyesine sahip olduğu gözlenmiştir (p0,05). Eğitim seviyeleri kıyaslandığında, yükseköğrenim mezunlarının daha yüksek dental korku seviyesine sahip olduğu saptanmıştır (p0,05); diş hekimine gidiş sıklığının artışı ile dental anksiyete seviyesinde düşüş olduğu tespit edilmiştir (p0,05). Dental korku seviyeleri ile DMFT indeksi, DT, MT, FT arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmamıştır (p>0,05). Kadınların erkeklerden daha anksiyetik olması kültürel farklılıklara bakılmaksızın kadınların anksiyete, korku, endişe ve diğer kaygılarını erkeklere göre daha rahat ifade edebiliyor olmalarıyla açıklanabilir. Yaptığımız araştırmada yaşanılan depremin dental korku seviyeleri üzerine herhangi bir etkisi olmadığı görülmüştür. Ayrıca kişilerin ağız sağlığı ile dental korku seviyeleri arasında bir ilişki saptanmamıştır. Anahtar Kelimeler: Dental anksiyete, DMFT, DAS. |