Popis: |
İnsanın iyi yaşamı neoklasik gelenekte faydacı bir yaklaşımla açıklanmaktadır. Faydacılığın günümüzdeki şekli ise açıklanmış tercihler kuramıdır. Tezimizde açıklanmış tercihler kuramına dayanan refah ölçütüne eleştiri getirmekteyiz. Alternatif olarak sunduğumuz model ise Aristoteles'e uzanan bir iyi yaşam anlayışıdır. Bu yaklaşım Amartya Kumar Sen ve Martha Nussbaum tarafından ele alınan ve tümüyle Aristotelesçi geleneğe bağlı olan yetenekler ve işlevlilikler tezidir. Tezimizin ağırlığı Sen ve Nussbaum'un açıklamalarından ziyade bu yaklaşımın kökeni olan Aristoteles'tir. Tezimizde, özcü idealist felsefeye bağlı olarak ortaya koyduğumuz iyi yaşam anlayışını, faydacı kurama ve onun nihaî şekli olan açıklanmış tercihler kuramına getirdiğimiz teorik ve felsefi eleştirilerle ele aldık.Tezimizde bir refah devleti modeli sunmaktan ziyade, yeni bir refah devleti modeline dayanak teşkil edecek bir alt yapı hazırlamayı amaçladık. Neoclassical approch is based on utility to determine human well being. The new form of Utilitarian explanation is revealed preferences theory. Revealed preference theory is a method by which it is possible to discern the best possible option on the basis of consumer behaviour. Essentially, this means that the preferences of consumers can be revealed by their purchasing habits. Revealed preference theory came about because the theories of consumer demand were based on a diminishing marginal rate of substitution. This diminishing MRS is based on the assumption that consumers make consumption decisions based on their intent to maximize their utility.In our thesis we rejet revealed preferences theory?s human well being explanations. We try to explain an alternative one, based on Aristotelian human well being approach. It depends funcionings and capabilities. The Capability Approach is a conceptual framework developed by Amartya Sen and Martha Nussbaum for evaluating social states in terms of human well-being (welfare). It emphasizes functional capabilities (`substantial freedoms`, such as the ability to live to old age, engage in economic transactions, or participate in political activities); these are construed in terms of the substantive freedoms people have reason to value, instead of utility (happiness, desire-fulfilment or choice) or access to resources (income, commodities, assets). 243 |