Osmanlı Kroniklerinde Kudüs Algısı

Autor: Alaattin Dolu
Rok vydání: 2016
Předmět:
Zdroj: Yıl: 2016 Sayı: Ek1; Volume:, Issue: Ek1 21-46
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
ISSN: 2147-6985
1308-2922
Popis: Jerusalem, the holy center for three monotheistic religions, has been ruled by many states and nations throughout history. This importance which was given by earlier Islamic states also continued during Ottoman times. In this context, this study examines how Jerusalem was perceived by Ottoman chronicles. The perception of Jerusalem in the Ottoman chronicles is different before and after the conquest. It is explained materially and spiritually relationship of Jerusalem and Hagia Sophia in early Ottoman chronicles. The chronicles point out the title of Ottoman Sultans who sovereign and servant while explaining this relationship. They have described strongly services of Ottoman sultans for Jerusalem which was ruled in accordance with eastern politics. The religious importance of Jerusalem effects on appointments and classes of judges/qadis who adjudge in the city. As can be seen in this study, bedouins were the important fraction in Jerusalem and its neighbours. The judges was struggling with bedouins to protect both Muslim and non-muslims. Furthermore, Ottomans was intervening in internal affairs and religion disputes of Christians. Finally, Jerusalem which is focus of eastern question has been center of religion and politic conflicts due to the decline of Ottoman Empire.
Üç semavi dinin kutsal merkezlerinden birisi olan Kudüs tarih boyunca birçok devlet ve millet tarafından idare edilmiştir. Daha önceki Müslüman devletler için sahip olduğu önem Osmanlılar zamanında da devam etmiştir. Bu bağlamda bu çalışmanın konusu Osmanlıların büyük önem verdiği bir şehrin Osmanlı tarihçilerinin zihninde nasıl yer ettiğidir. Bu amaçla Osmanlı kronik yazarlarının Kudüs’e dair izlenimleri ve imgelemi incelenmiştir. Bu imgelemde Osmanlı kroniklerinde fetih öncesi ve sonrası Kudüs'e yüklenen anlamlar farklılık arz etmektedir. Fethi öncesi kroniklerde iki kutsal yerin, Kudüs (Beytü'l-Makdis/Haremü'ş-Şerif) ve Ayasofya'nın birbirleriyle olan maddi ve manevi ilişkileri konu edinilmektedir. Bu ilişki açıklanırken Osmanlı padişahlarının hâkim ve hadimliğine dikkat çekilmektedir. Fetih sonrası kroniklerde ise güçlü şekilde Osmanlı padişahlarının doğu siyasetine paralel şekilde idare ettiği Kudüs şehrine hizmetleri anlatılmaktadır. Kudüs'ün dini önemi, adaletin tesisinde başrol oynayan kadıların derecelerinde de etkili olurken, bunlar tevcihât haberlerine yansımıştır. Kroniklere yansıdığı şekliyle Kudüs ve çevresinde önemli hizip bedeviler idi. Kadılar hem gayrimüslimleri hem de Müslümanları bedevilerden korumak için çaba sarf ediyordu. Ayrıca Hıristiyanların kendi aralarındaki dini tartışmalar devletin siyaseten müdahalesini gerektiriyordu. Buna paralel şekilde doğu sorununun odak noktası olan Kudüs, Osmanlı devletinin zayıflamasına paralel şekilde siyasi ve dini çatışmaların merkezi olmuştur.
Databáze: OpenAIRE