YÖNETİM KURULU YAPISAL ÖZELLİKLERİNİN FİRMANIN ÇEVRE PERFORMANSI İLE İLİŞKİSİ: BIST ŞİRKETLERİ ANALİZİ
Autor: | Selcen Sari Aytekin |
---|---|
Jazyk: | turečtina |
Rok vydání: | 2022 |
Předmět: | |
Zdroj: | Volume: 15, Issue: 1 157-159 PressAcademia Procedia |
ISSN: | 2459-0762 |
Popis: | Purpose- There has been an increasing awareness about protecting the environment and contributing to sustainability, especially in recent years. This attitude increases the sensitivity that society expects from companies. The environmental performance of the organization plays a key role in establishing strong relations between the organization and the investor, improving the financial performance and maintaining the reputation of the company in the eyes of other stakeholders. At this point, it is expected from the board of directors, which is the top management body of the companies, to determine the strategies to be implemented regarding the environment, as in other organizational strategies. While the steps taken in social responsibility are effective in the success of the board, the success of the company depends on the effectiveness of the board and the decisions it makes. This study aims to reveal the effect of board characteristics on the environmental performance of the companies.Methodology- As a result of the preliminary literature review, size (number of board members), independence (ratio of indenpendent members) and diversity (ratio of women on boards) from the characteristics of the board were determined as the independent variables of the study. The dependent variable is environmental performance while the control variables are firm size and profitability (ROA). The research model created by using these variables was tested on the data obtained from a sample of companies listed in Borsa Istanbul. Data on the structure of the board and control variables were collected from the financial statements and annual reports of the companies announced on the Public Disclosure Platform. Environmental performance data was obtained from ESG (environment-social-governance) data released by Refinitiv (formerly known as Thomson Reuters). The study was conducted using only the environmental performance sub-dimension data. The data were analyzed in the Smart Pls.Findings- It is assumed that there will be a positive relationship between the number of board members, the ratio of female and independent members and the environmental performance of the company in the research model. However, none of the variables of the board structure provided statistically significant results on the environmental performance of the company. Thus, all of the research hypotheses were rejected.Conclusion- The literature refers that independent members can freely express their opinions, while women on boards can bring a different perspective to the board. However, our country has a context that shows the characteristics of a state-dependent business system and the fate of organizations is especially determined by the relations established with political actors and family members of organizations. The independence of the boards in such a context is currently a matter of debate and concerns are expressed that they are not fulfilling their duties as mentioned in the literature. The findings of the study support these concerns. Considering the women on board ratio, it is striking that the number of women on the boards is very low although the companies included in the sample are Turkey's leading companies. Therefore, it is thought that the diversity of the board does not show the expected effect due to the low ratio of women on boards. This also applies to the boards size; the analyzes reveal a conclusion that although the board grows in number as a result of the addition of independent and women members because of the expectations and rules, it is not enough to change the mentality of the dominant managers and it still continues to have an impact. Amaç- Özellikle son yıllarda çevrenin korunması ve sürdürülebilirliğe katkı sağlanması hususunda giderek artan bir farkındalık söz konusudur. Bu tutum, toplumun firmalardan göstermesini beklediği duyarlılığı artırmaktadır. Diğer paydaşları açısından değerlendirildiğinde ise firmanın gösterdiği çevre performansı firma ile yatırımcı arasında güçlü ilişkilerin kurulmasında, finansal performansın iyileştirilmesinde ve firma itibarının sürdürülmesinde kilit rol oynamaktadır. Bu noktada firmaların üst düzey yönetim organı olan yönetim kurullarından diğer örgüt stratejilerinde olduğu gibi çevre ile ilgili uygulanacak stratejileri de belirlemeleri beklenmektedir. Yönetim kurullarının başarısında sosyal sorumluluk konusunda atılan adımlar etkili olmaktayken firmanın başarısı, yönetim kurulunun ve vereceği kararların etkinliğine bağlıdır. Bu çalışmada ise yönetim kurullarının sahip olduğu niteliklerin, firmaların çevre konusunda gösterdikleri performans üzerindeki etkisini ortaya koymak amaçlanmaktadır.Yöntem- Öncül yazın taraması sonucunda yönetim kurulu niteliklerinden büyüklük (yönetim kurulu üye sayısı), bağımsızlık (bağımsız üye oranı) ve çeşitlilik (kadın üye oranı) çalışmanın bağımsız değişkenleri olarak belirlenmiştir. Çalışmanın bağımlı değişkenini çevre performansı oluşturmaktadır. Firma büyüklüğü ve kârlılık (ROA) ise kontrol değişkenleridir. Söz konusu bu değişkenler kullanılarak oluşturulan araştırma modeli, Borsa İstanbul’da koteli firmalardan oluşan bir örneklemden elde edilen veriler üzerinde test edilmiştir. Yönetim kurulu yapısı ve kontrol değişkenlerine dair veriler firmaların Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda açıkladıkları finansal tabloları ve faaliyet raporlarından alınmıştır. Çevre performansı verisi ise Refinitiv (eski adıyla Thomson Reuters) tarafından açıklanan ESG (environment-social-governance) verisinden elde edilmiştir. Söz konusu verinin sadece çevre performansını ölçen alt boyuttaki verisi çalışma kapsamında kullanılmıştır. Elde edilen veriler Smart Pls programında analize tabi tutulmuştur.Bulgular- Oluşturulan araştırma modelinde yönetim kurulu üye sayısı, kadın üye oranı ve bağımsız üye oranı ile örgütün çevre performansı arasında pozitif yönlü bir ilişki olacağı varsayılmıştır. Fakat yapılan analizler sonucunda araştırmaya konu edilen yönetim kurulu yapısı değişkenlerinin hiçbiri firmanın çevre performansı üzerinde istatistiksel olarak anlamlı sonuçlar üretmemiştir. Bu sebeple ortaya konulan araştırma hipotezlerinin tamamı reddedilmiştir.Sonuç- Yazın, bağımsız üyelerin özgürce fikirlerini söyleyebileceklerinden, kadın üyelerin ise yönetim kurullarına farklı bir bakış açısı getirebileceğinden bahsetmektedir. Fakat ülkemiz devlete bağımlı iş sistemi özellikleri taşıyan ve siyasi aktörlerle özellikle aile üyeleri üzerinden kurulan ilişkiler neticesinde firmaların kaderinin belirlendiği bir bağlama sahiptir. Böylesi bir bağlam içerisinde yer alan firmaların yönetim kurullarının bağımsızlığı halihazırda tartışma konusudur ve yazında bahsedildiği şekli ile görevini yerine getirmediğine dair kaygılar dile getirilmektedir. Çalışma sonucunda elde edilen bulgular bu kaygıları destekler niteliktedir. Kadın üye oranı açısından bakıldığında da örneklemde yer alan firmaların Türkiye’nin önde gelen firmaları olmalarına rağmen yönetim kurullarında yer alan kadın üye sayısının çok az olduğu göze çarpmaktadır. Bu nedenle çalışmada araştırılan değişkenlerden biri olan yönetim kurulu çeşitliliğinin, kadın üye oranının oldukça az olması nedeniyle beklenilen etkiyi göstermediği düşünülmektedir. Aynı durum yönetim kurulu büyüklüğü için de geçerlidir; gerçekleştirilen analizler, beklentiler ve kurallar gereği bağımsız üye ve kadın üyelerin eklenmesi sonucunda yönetim kurulu sayıca büyüse de oluşan kurul yapısının hakim yöneticilerin anlayışını değiştirmek için yeterli olmadığı ve söz konusu anlayışın yine de etkisini sürdürmeye devam ettiği yönünde bir sonuç ortaya koymaktadır. |
Databáze: | OpenAIRE |
Externí odkaz: |